Almanya’da son dönemlerde yapılan bütün federal seçimlerinde olduğu gibi 22 Eylül’deki seçimlerde Türkiyeli göçmenlerin şimdiden seçim kampanyasının vazgeçilmez malzemesi olacağı görünüyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise 1998 ve 2005’deki seçimler öncesinde olduğu gibi yine çifte vatandaşlık vadinde bulundu.
1998’de SPD’nin başbakan adayı Gerhard Schröder, iktidara geldikleri takdirde çifte vatandaşlık hakkı vereceklerini söylemişti. Ancak seçimi kazanan Schröder başbakanlık koltuğuna oturduğunda her ne kadar hükümeti vatandaşlığı düzenleyen yeni bir tasarı hazırlasa da, Eyaletler Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulundurduğu için değişiklik yürürlüğe girmedi.
Yürürlükteki yasa ise Türkiyeli göçmenlere çifte vatandaşlığı tanımıyor ve 18-23 yaşları arasında gençlere tek vatandaşlıkta karar kılmalarını mecburi kılıyor. Almanya’da bir sonraki federal seçim tarihi olan 22 Eylül’ün netleşmesiyle çifte vatandaşlık tartışmaları da yeniden başladı. Ana muhalefet partisi SPD’nin lideri Sigmar Gabriel Pazar gazetesi „Welt am Sonntag“a verdiği söyleşide çifte vatandaşlık vaadinde bulundu.
Türkiye vatandaşı olan Türk kökenli Alman vatandaşlarının Almanya’ya sadakat göstermeyecekleri düşüncesinin saçma-sapan bir fikir olduğunu savunan SPD lideri „Herkes için eşit hak istiyoruz. Konu on yıllardır burada yaşayan Türklere gelince utanç verici tartışmalar yürütülüyor. Çok iyi eğitimli Türkler, Türkiye’ye dönüyor, bu insanlara ihtiyacımız var, onları yeniden kazanmalıyız“ dedi.
Başbakan Merkel’in liderliğindeki hükümet partisi ise Gabriel’e jet hızıyla yanıt verdi. CDU/CSU) Meclis Grubu Başkanı Volker Kauder’in SPD’nin konuyu seçim malzemesi yaptığını söylerken, hükümetin küçük ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) içişleri sözcüsü Hartfried Wolff ise „Kabul görülmek sadece pasaportla olmamalı“ dedi. (YH)
