Written by 15:08 uncategorized

Emmely’den teşekkür

2008 yılında 130 Cent’lik şişe depozitini kayıtlara geçirmeyip cebine attığı iddiasıyla ‚hırsız‘ ilan edilen ve 31 yıl çalıştığı Kaiser’s’den bir çırpıda atılan Emmely, 2010 yılından itibaren işinin başına döndü. Höhenschönhausen’deki alışveriş merkezindeki kasiyerlik görevine devam eden 54 yaşındaki emekçi kadın, 2008-2010 yılları arasında yaşadıklarını avukatı Benedikt Hopmann ile kitap haline getirdi ve zorlu günlerinde yanından ayrılmayan tanıdık-tanımadık herkese bir nevi teşekkür etti. Kitabın adı “Emmely und die Folgen – Über kleine ‚Siege’ dank großer –Emmely” (Büyük dayanışma sonucu elde edilen ‚küçük‘ zaferler üzerine).

Emmely davası Almanya işçi mücadeleleri tarihine patronların şüphe üzerine keyfi olarak işten atmalarının yoğunlaştığı bir dönemde damgasını vurdu. Mücadeleler sonucu elde edilen işçi haklarının adım adım yok edildiği, kimi işçi 130 Centlik depozit, kimi işçi artan iki ekmek veya köfteyi eve götürmek, kimi işçi telefonunun aküsünü işyerinde doldurup elektrik hırsızlığı yaptığı yani birlikte çalışmayı gerektiren karşılıklı güvenin kalmadığı gerekçesiyle işten atıldığı bir dönemde Federal İş Mahkemesi’nin Emmely kararı çıkıverdi. Patron haksız bulundu, emekçi kadın işine geri dönme hakkı elde etti. Ancak bu kararın çıkışında Emmely ile dayanışma kampanyalarının, sendikanın kayıtsızlığına rağmen olayı kamuoyuna yansıtıp estek almanın çok büyük rolü oldu. İşte esas adı Barbara Emme olan Emmely, bu kitapla, kendisine güvenen, yalnız bırakmayan herkese hem deney aktarıyor hem de teşekkür ediyor.

‚Arbeitsunrecht-İş Hukuksuzluğu‘ inisiyatifi, Emmely Kararı sonrası da şüphe üzerine işten atmaların devam ettiğine, genelde sendikalar tarafından ‚kader‘ olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekiyor. İnisiyatif aktivistlerinden Elmar Wigand, patronların gözlerine kestirdikleri işçileri bir bahane bulup işten atmalarının ancak güçlü dayanışma eylemleri ile püskürtülebileceğini belirterek Kasım ayındaki Uğur K. kararını örnek olarak gösteriyor. Wigand, katillik potansiyeli taşıdığı iftirasıyla işten atılan Uğur’a sendika ve BR’nin destek vermemesini tam da tersi patronun tarafında yer almasını utanç olarak niteleyip Emmely’nin kitabı üzerine düzenleyecekleri okuma günlerinde sendikaların tavrı, BR üyelerinin seçimindeki kriterler ve işçi dayanışması konularını gündeme getireceklerini bildirdi.

Emmely’ye gelince, kasiyer arkadaşlarıyla ve müşterileriyle çok iyi anlaşarak çalışmasını sürdürüyor. Baştan ‚acaba yaptı mı?‘ diye düşünenler şimdi gelip ondan akıl soruyor. BR seçimlerinde aday olması, sendika temsilciliğinde aktif çalışması teklifleriyle karşı karşıya…Kadın işçilere yönelik hak gasplarında neredeyse uzman isim haline geldi. Almanya içinde kazanımını anlatmadığı şehir kalmadığı gibi Venezuella’da yapılan Dünya Kadın Konferansı’nın da ‚mücadele eden kazanır‘ bölümünün konuşmacılarındandı… Belki şehrinizde bir haftasonu kitabıyla deney aktaracağı, teşekkür edeceği okuma günlerinden birinde onunla karşılaşabilirsiniz…Emmelyler çoğalsın, işçiler kendi kaderlerini kendileri belirlesinler diye…

Barbara Emme/Benedikt Hopmann/Reinhold Niemerg: Emmely und die Folgen – Über kleine »Siege« dank großer Solidarität. VSA-Verlag, Hamburg 2012, 95 Sayfa, 9 Euro

Close