Written by 11:50 uncategorized

Fransa’da hükümet yenilgiden ders çıkarmadı

Başbakan Manuel Valls’ın dinamik olması milletvekillerinin ve partinin yenilgiden aldıkları moral bozukluğunu gizlemeye yetmiyor. Sabah, öğle ve akşam her yerde Manuel Valls görülüyor ve il meclisi seçimlerinde alınan büyük yenilgi (Sol 28 il meclisini kaybetti) bunu değiştirmedi. Bundan tam bir yıl önce Jean-Marc Ayrault, belediye seçimlerinde büyük bir yenilgi alınca istifa etmişti, ama bu sefer, siyasi çizgide hiç bir esneme olmadığı gibi, Başbakan Matignon sarayını terk etmeyeceğini de açıkladı. […] Son 3 haftadır her tarafta onu görüyoruz. Başbakan, yerel bir seçimi ulusallaştırdı ve Ulusal Cephe (FN) partisinden korktuğunu ilan ederek seçimleri dramatize etti. Ama bu taktik tam tutmadı, çünkü FN tam 31 encümen çıkardı. Birinci ve ikinci turda, seçim yasağı bitip de ilk eğilimler açıklanır açıklanmaz,  televizyonlarda ilk sözü alan yine Başbakan oldu. Daha seçimler olmadan önce bile, siyasi çizgide değişikliğin olmayacağını kendisi bizzat söyledi. Sonuçlardan sonra da televizyon stüdyolarında istifa etmeyeceğini beyan etti. Konuşmaları sürekli aynı içerikli : ‘Birlik, bir araya daha fazla gelme ve bölünmelere artık son.’ Ama bu konuşmalar, artık yenilginin boyutunun tam farkına varan milletvekillerinin moral bozukluğunu gizlemeye yetmiyor. Bir çok milletvekilinin bölgesinde, il meclisleri sağın eline geçti hatta en fazla oyu aşırı sağın aldığı bölgeler bile oldu. Yenilgiyi çok yakından görenler, 2017 cumhurbaşkanlığı ve hemen ardından gelecek genel seçimlerde yenilgiyi şimdiden düşünmeye başladılar.

Salı günü Başbakan sosyalist milletvekilleri ile buluştu. François Hollande ile Almanya’ya gidecekti ama şikayetleri dinlemek için kalmanın daha iyi olacağı sonucuna vardı. […] Konuşmasında, solun seçimleri kaybettiğini kabul etti ama hemen ardından bunun solun bölünmüşlüğünden kaynaklı olduğunu öne çıkardı. Daha sonra ise, ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız’ diye devam etti […]. Ondan önce toplantıyı açan Sosyalist Grup Başkanı Bruno Le Roux Yeşiller ve Sol Cephe’nin de isterseler katılabileceği seminerlerin düzenleneceğini ilan etmişti. Gazetecilerin önünde ise, aynı Le Roux, son 3 yıl içinde Fransızların hayatlarını olumlu yönde değiştiren 25 önlemi daha iyi tanıtan broşürlerin hazırlanacağını ilan ediyordu. Sanki sorun hükümetin aldığı önlemlerin yeterince bilinmemesi. Oysaki sorun siyasi bir sorun. Toplantıda yenilgi alan bir çok milletvekili de söz aldı. Örneğin Gilles Savary, kendi bölgesinde tüm sol güçlerin ittifak yapmış olmasına karşın yenildiğini hatırlatarak, suçu başkalarının üzerine atmanın doğru olmadığına haklı olarak dikkat çekti. Meclis Başkanı Claude Bartolone ise, “İş, eğitim, yatırım alanlarında daha da hızlanılmalı, konjonktürün düzelerek bize hizmet etmesini beklemeyelim” diyerek, Hollande’un politikasına bir taş attı, zira Cumhurbaşkanı bu yıl ekonominin yüzde 1.5 büyümesini ve işlerin düzelmesini bekliyor. Böylelikle tepkileri asgariye indirme, hatta neden olmasın ki 2017’de tekrar seçilmeyi bile umuyor. Ama toplantıya katılan herkesin aklında, Jura il meclisini kaybeden Christophe Parny’nin sözleri vardı. Sosyalist encümen “Manuel Valls’ın politikası bir fiyaskodur” dedikten sonra partiden istifa ettiğini duyurmuştu kamuoyuna.

Hükümet artık ciddi bir sorunla yüz yüze. Hazirandaki kongre, aralıktaki bölge seçimleri ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce parti içinde bir birliğin sağlanması, muhaliflerce anlaşılması gerekiyor. Ama bunlara karşı Macron Yasası’nı onaylatmak için anayasanın 49-3 maddesini kullanmış ve meclisteki tüm demokratik tartışmaları engellemişti. Bu da yetmemiş gibi, önümüzdeki aylarda iş yasasında değişikliklerin yapılacağı ve 2. bir Macron Yasası’nın gündeme geleceğini şimdiden ilan ettiler. Bu koşullarda muhalif kanatla nasıl anlaşılacağı merak konusu. Ama Yeşillerle de anlaşmaya çalışıyorlar. Pazartesi iki parti arasında bir ilk görüşme oldu ancak şimdilik bunların hükümete girme sorununun gündeme gelmediği belirtiliyor. Başbakan Yeşillerin yerinin kendi yanlarında olduğunu ilan etti, ama onlar ise “Toplumun sorunlarına cevap verebilecek bir projenin” oluşmasını öne çıkartıyorlar şimdilik. Eski Yeşiller Bakanı Cecile Duflot, “Manuel Valls’ın programı eskidi” diye demeç verdi. Parti içi muhalif kanat ise, izlenilen siyasi çizgide bir esnemenin zorunlu olduğunu savunuyor. Bunun zor olduğunu kendileri de biliyorlar. Sosyalist Milletvekili Laurent Baumel “Hükümetin çizgisinin Angela Merkel’in, Avrupa Komisyonunun, liberal ekonomistlerin ve Pierre Gattaz’ın (Patronlar örgütü MEDEF’in başkanı-DU) çizgisi olduğunu ve böyle kalacağını” belirtiyor. Hükümet büyük bir kaos içinde ve aynı çizgide devam etmeye karar verdi.

Mathieu MAGNAUDEIX
Mediapart

(Çeviren: Deniz Uztopal)

 

Close