Written by 09:13 uncategorized

Kışı yaza çevirmek için

2012 yılı Almanya genelinde 2,3 milyon Baden-Württemberg eyaletinde ise 750 bin metal işçisini ilgilendiren TİS görüşmelerine sahne olacak.

 Stuttgart İşçi Grubu
Bizler Bosch, Mercedes, Porsche, Roto, WMF vb. gibi firmalarda çalışan ve işyerlerimize yönelik faaliyet yürüten işçi grubu olarak TİS görüşmeleri öncesinde  tutumumuzun ne olması gerektiği üzerine kaleme aldığımız değerlendirme yazısını siz YENI HAYAT okurları ile paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle bugünün TİS taleplerine bakmadan önce 18 Şubat 2010 yılında imzalanan ve 01.04. 2012 yılında son bulacak olan eski TİS’e bakmak ve neden böyle bir sonuca imza atıldığını anımsatmaya çalışacağız.
2009 yılı sonlarına doğru, kendini iyiden iyiye hissettiren kriz dalgası birçok firmada en başta kiralık firmalardan gelen işçilerin kapı önüne konmaları ile başladı. Yine birçok firma, „Gelecek Güvencesi“ adı altında yapılan iş güvencesi anlaşmalarına rağmen ya kapısına kilit vuruldu ya da işten atmalar oldu. 2009 yılında dünya tekeli konumundaki Mercedes-Benz C Modeli araçların üretimini Amerika’ya kaydırma kararı almış, bunu takip eden birçok firma (Mahle, Porsche, WMF, Heidelberg Druckmaschine) işçi çıkartmak ya da üretimi başka yere kaydırmak için sıraya girmişlerdi.
Bunun yanı sıra 2010 yılı başından itibaren yine büyük firmalar başta olmak üzere kısa çalışmaya geçilmiş ve yüz binlerce işçi hem ücret kaybı hem de işyerlerini kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalmışlardı. İşte bu koşullar altında 18 Şubat 2010 yılında imzalanan ve 2 yıl gibi uzun süreyi kapsayan sözleşmede ’sıfır zamma imza atıldı‘ dersek yanlış olmaz.
Bu anlaşmaya göre iki taksit halinde olmak üzere 320 Euro bir defaya mahsus ödeme (krizden etkilenen firmalar ya bunu ödemedi ya da erteledi) ve Nisan 2011’den geçerli olmak üzere yüzde 2,7 ücret artışı verildi.
IGM ve işyeri temsilciliklerinin gerekçesi ise, “bizler işyerlerinizi korumak için böyle bir anlaşmaya imza attık” idi. Gerçekte ise, işyerlerimizin korunmadığı pratikte görülmüştü. Bu dönem Mercedes-Benz de 10 bin işçiye paralı çıkış vermiş, diğer küçük firmalarda çalışan arkadaşlarımız ise tek cent almadan kapı önüne konulmuşlardı.
2010 yılı işçiler açısından her yönüyle kayıp yılı olurken, 2011 yılında sanki piyasalara „görünmez bir el sihir yapmışçasına” 2010 yılının tam tersi bir yıl olarak geçti. En başta araba üretimi yapan firmalar olmak üzere, araba yan sanayi ve diğer firmalarda üretim yoğunlaştıkça yoğunlaştı.
Birçok firmada mesailer artırılırken cumartesiler işgününe dönüştürüldü. 2009 krizi ile sokağa atılan kiralık firma işçileri yedek güç olarak yeniden üretime katılmış, işyerlerinde yapılan özel anlaşmalarla kiralık firma isçilerinin oranı artırılmış, Almanya genelinde kiralık firmalar üzerinden çalıştırılan işçilerinin sayısı 1 milyona (Baden-Württemberg’de 120 bin ve Mercedes-Benz’de 1500’e) çıktı. Ve sonuçta firmaların önemli bir bölümü 2011 yılında ciddi karlar elde ettiler. Üretimin 2012 yılında aynı hızla devam etmesi için bünyelerinde bulunan kiralık firma işçilerinin iş akitleri 3 aydan 1 yıla kadar uzatıldı.
Bu durum doğal oalrak işçi eylemlerindeki taleplere de yansıdı. ‚Ekonomideki iyi gidişten‘ işçiler olarak daha fazla pay alma, kısıtlanan hakların yeniden verilmesi, kiralık işçilerin durumlarına çözüm bulunması gibi taleplerin yanısıra, Ekim ayı içinde Köln’de 20 bin gencin “daha iyi bir gelecek için” adıyla yaptığı eylemde dile getirildiği üzere genç işçi ve çırakların sorunları dile getirildi.
İşte bu koşullar altında hazırlandığımız 2012 yılı TİS sürecine başlarken, Baden-Württemberg’deki 750 bin IGM üyesini ilgilendiren, 120 bin kiralık firma işçisinin ve binlerce gencin meslek bitimi sonrasında işyeri güvencesinin görüşüleceği, bunun yanı sıra iyi bir ücret artışının talep edileceği döneme girmiş durumdayız.
TİS takvİmİ şu şekİlde İşleyecek:
1- 25 Ocak tarihinde TIS komisyonu üyelerle ücret artışı önerisinin tartışılması,  
2- 7 Şubat ücret önerisinin IGM Merkezi tarafından karara bağlanması,  
3- 23 Şubat’ta Baden-Württemberg TİS Komisyonunun ücret önerisini onaylanması,  
4- 24 Şubat’ta IGM Yönetim Kurulu’nun ücret talep önerisini onaylaması.
Mart ayı ortalarında da, görüşmelerdeki gidişata bağlı olarak uyarı grevlerine başlanması öngörülüyor.
Bizler çalıştığımız her yerde olup bitenlerden uzak kalmadan, tek tek işyerlerinde ücret artış talepleri görüşülürken taraf olduğumuzu göstermek zorundayız. Kimi işyerlerinde, (Örneğin Mercedes-Benz Sindelfingen-Untertürkheim-Mettingen), işyeri işçi temsilciliği kendi üyelerine bildiriler dağıtarak ücret artısı noktasında düşüncelerini sormuş ve çıkan sonuç ortalama en az yüzde 6-7 oranında artış sonucuna işçiler karar vermiştir.
Bunun yanını sıra WMF`de kesin olmamakla birlikte sabit ücret artısı olmak üzere 250 Euro kararı ön plana çıkmakta. Diğer bir örnek, ücret grubu 7’den aşağı olan işçiler için sabit ücret artışı ve ücret grubu 7’den fazla olanlar için oransal olarak ücret talebi tartışılmaktadır.
Bütün bu gelişmeler olurken süreçten haberimiz yokmuş gibi hareket edemeyiz. Tespit edilen taleplerin; işçilerin kayıplarını kapatabilecek oranda bir ücret artışına denk gelmesini; kiralık işçilerin ve mesleğini bitirmiş genç işçilerin problemlerini gözeterek bulunduğumuz her işyerinde bu taleplerin en iyi şekilde bağıtlanması için gücümüz oranında katkı sunmak, ve vereceğiz mücadele ile ‚kışı yaza çevirmeyi‘ becermek zorundayız.
„Mücadlee eden kaybedebilir, ama mücadele etmeyen baştan kaybetmiştir‘ sözünü unutmayalım. Mücadelemizde başarılar dileriz.

Close