YÜCEL ÖZDEMİR
Almanya, 16 Eylül 2024’ten bu yana bütün komşu ülke sınırlarında karadan örnekleme yöntemiyle sınır kontrolleri yapıyor. Mülteci sayısını gerekçe gösteren eski hükümetin başlattığı bu uygulamayı, Şubat ayında yapılan seçimlerden sonra kurulan yeni hükümet de sert bir şekilde uygulamaya devam ediyor. Bu duruma tepki gösteren komşu ülke Polonya, bu sabahtan itibaren Almanya sınırlarında kontrollere başladı. Ancak Polonya sadece Almanya sınırında değil, Belarus üzerinden Litvanya’ya geçen mültecilerin gelişini engellemek için, Schengen Anlaşması’na imza atan komşu AB üyesi Litvanya sınırında da sınır kontrolleri başlattı.
Polonya hükümeti daha önce Almanya’yı uyararak, kontrollere son vermesi çağrısında bulunmuş, aksi takdirde karşılık vereceğini açıklamıştı. Bu sabah başlayan uygulamadan Almanya’dan Polonya’ya geçiş yapan herkes etkilenecek. Bunlar arasında Almanya’ya çalışmak üzere giden Polonya vatandaşları da olacak. Her iki taraftan kontrollerin olduğu Almanya-Polonya sınırında uzun araç kuyruklarının oluşması bekleniyor.
Almanya, Polonya sınırında ise Doğu Avrupa’dan gelen mültecileri önleme adına Ekim 2023’ten bu yana örnekleme yöntemiyle kontroller yapıyor. Ancak uygulama sadece Polonya ile sınırlı değil, bütün komşu ülkeler için geçerli. Bir süredir sınırda tespit edilen illegal mültecilerin başvuruları alınmadan Polonya’ya geri gönderiliyor. Almanya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Eylül 2024-Nisan 2025 tarihleri arasında 3 bin 777 kişi bu şekilde Polonya’ya geri gönderildi.
Sadece Almanya sınırı değil
Polonya hükümeti bir süredir Belarus’a gelen mültecileri önlemek adına daha önce sert önlemler almıştı. Belarus sınırında telden duvar da örmüştü. Buna rağmen Litvanya ve Letonya’ya geçmeyi başaran mültecilerin bir kısmı Polonya’ya gelmeye başlamıştı. Başbakan Donald Tusk bu nedenle sık sık Polonya’nın AB dış sınırının çok güvenli olduğunu ve dikenli tellerle örülü çelik duvarın geçilemediğini ileri sürüyor. Tusk hükümeti, Belarus’tan Polonya’ya geçmek isteyenlerin iltica hakkını askıya aldı ve AB’den de bu konuda tam destek gördü. Buna rağmen, 2024’te Polonya’ya yaklaşık 17 bin kişi sığınma başvurusunda bulundu. Bunların 12 bini Ukrayna, Belarus ve Rusya vatandaşları. Diğerleri ise Suriye, Somali, Etiyopya, Yemen ve Afganistan’dan gelenler. Belarus üzerinden bir AB ülkesine geçen mültecilerin önemli bir kısmının hedefi Almanya.
AB’nin doğu sınırının iyi korunduğu mesajını veren Tusk, Almanya’nın buna rağmen sınır kontrollerini kaldırmaya yanaşmaması üzerine başlattığı uygulamanın asıl önemli nedenlerinden birinin Polonya’ya gelen mülteci sayısını azaltmak olduğunu belirtiyor.
Sınır kontrolleri artacak
AB tarafından geçen yıl karar altına alınan Avrupa Ortak Sığınma Sistemi (GEAS) ülkeler tarafından iç hukuka uyarlanması durumunda, sınırda iltica başvurusunu kabul etmeme, komşu ülkeye gönderme ya da mültecinin bağlantısının olmadığı üçüncü bir ülkeye sınırdışı edilmesi normal bir uygulama haline geliyor. Bu kapsamda üye ülkelerin sınırlarda kontroller yapması da yasal hale getiriliyor. Normal koşullarda Schengen Anlaşması kapsamında sınır kontrolleri en fazla altı ay yapılabiliyor. Ancak Almanya, bu süreyi sürekli uzatma yoluna başvurarak, fiili olarak anlaşmayı geçersiz hale getiriyor.
Schengen’i ihlal eden ülke sayısı artacak
Almanya, yaklaşık 10 aydır fiili olarak Schengen Anlaşması’nı askıya alarak sınır kontrolleri başlatmasının, gelen mültecilerin sayısını düşürdüğünü açıkladı. Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF) Ocak-Haziran döneminde Almanya’da ilk kez iltica başvurusunda bulunan kişi sayısını 61 bin 336 olarak açıkladı. Bu sayı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha az. Her ne kadar hükümet bu azalmayı sadece Schengen’i askıya almaya bağlasa da, en çok mültecinin geldiği Suriye’deki gelişmeler de azalmanın nedenlerinden biri. Almanya’dan sonra Polonya’nın da Schengen Anlaşması’nı askıya alarak sınır kontrolleri başlatması, diğer Avrupa ülkelerinin de benzer adımlar atabileceğini gösteriyor. Benzer bir tartışma Hollanda’da da başlamıştı. Aşırı sağcı Geert Wilders’in Almanya ve Belçika sınırlarında kontroller başlatılmasını istemesi hükümet içinde tartışmalara yol açmıştı. Wilders’in partisi bu yüzden hükümetten çekilmiş ve erken seçim kararı alınmıştı. Danimarka da daha önce Almanya sınırında kontroller başlatmıştı.
40 yılda 26 ülke
Avrupa’da anlaşmaya imza koyan ülkeler arasında serbest dolaşımı öngören Schengen Anlaşması, 40 yıl önce 14 Haziran 1985’te Lüksemburg’un Schengen kasabasında imzalandı. İmzalandıktan 10 yıl sonra 26 Mart 1995’te hayata geçti. Serbest dolaşımın geçerli olduğu ilk ülkeler Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Portekiz ve İspanya oldu. Gelinen aşamada Schengen Anlaşması’nı imzalayan ülke sayısı 29’a ulaştı. Bunların 25’i AB üyesi ülkeler olurken, 4’ü de AB üyesi olmayan İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn. Bulgaristan ve Romanya için şu ana kadar sadece hava ve deniz sınırlarındaki kontroller kaldırılmış. AB üyesi Kıbrıs Schengen bölgesine adayken, İrlanda ise Schengen Anlaşması’na katılmadı.
Daha önce sadece özel koşullarda üye ülkeler tarafından kısa bir süreliğine askıya alınabilen Schengen Anlaşması, artık ülkelerin çıkarlarına bağlı olarak uzun süre askıya alınabiliyor. 2020’deki koronavirüs salgını sırasında, Schengen üyelerinin çoğu salgını kontrol altına almak için seyahat özgürlüğünü geçici olarak kısıtlamıştı.