Yönetmen ve oyuncu Jülide Kural’ın sahneye taşıdığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunu, Hamburg’da Rudolf Steiner Haus salonunda izleyiciyle buluştu. Etkinlik, DIDF-Hamburg, Göçmen Kadınlar Birliği tarafından ortaklaşa düzenlendi. IJV (Enternasyonal Gençlik) ve Rosa Luxemburg Vakfı da etkinliğe destek verdi. Oyunu yerli ve göçmenlerden oluşan yaklaşık 250 kişi izledi.

Marksist, savaş karşıtı aktivist, filozof ve ekonomist Rosa Luxemburg, 20. yüzyılın başlarında Almanya’da savaş karşıtı mücadelenin en önemli figürlerinden biriydi. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce Almanya’nın savaş hazırlıklarına açıkça karşı çıkan Luxemburg, binlerce işçi ve genci grevler ve kitlesel eylemlerle harekete geçirdi. 1918’de savaşa karşı büyüyen işçi hareketinin öncülerinden biri olan Luxemburg, daha sonra Almanya Komünist Partisi (KPD)’nin kurucuları arasında yer aldı. 1919 yılının Ocak ayında, yoldaşı Karl Liebknecht ile birlikte katledildi. Etkinlikte, DIDF adına Taylan Arslan ve Göçmen Kadınlar Birliği adına yönetim kurulu üyesi Zara Canbay birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar, Rosa Luxemburg’un düşüncelerinin günümüzde de geçerliliğini koruduğunu vurguladılar.

Zara Canbay konuşmasında şunları söyledi: “Rosa Luxemburg, düşünceleri, cesareti ve halkların dayanışmasına olan inancıyla kendi döneminin çok ötesinde bir etki bırakmış bir kadındı. O, savaşı ve yoksulluğu yaşayan insanların acılarını gören, emekten yana bir politikacıydı. Bugün, yeniden silahlanma çağrılarının yükseldiği, zorunlu askerlik tartışmalarının gündeme geldiği bir dönemde, onun fikirlerinin ne kadar güncel olduğunu görüyoruz.” Taylan Arslan ise, Rosa Luxemburg’u anmanın yalnızca bir geçmişe saygı değil, aynı zamanda onun mücadelesini sürdürmek anlamına geldiğini belirterek şu mesajı verdi: “İş, eğitim, sağlık ve gelecek için; savaşa, sosyal kesintilere ve artan ırkçılığa karşı birlikte mücadeleyi güçlendirmeliyiz” dedi. Oyunun sonunda seyirciler, Jülide Kural’ın etkileyici performansını dakikalarca ayakta alkışladı.


