Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi tarafından organize edilen ‘Sözümüz Var’ başlıklı Türkiye Barış Konferansı gerçekleşti. Konferansta konuşan Alevi Kurumları temsilcileri ile katılımcı siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinden; Barış ve demokratik sürece dair provokasyon diline, savaş çığırtkanlığına karşı başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere tüm kimliklerin hakları alınıncaya dek ortak mücadele kararlılığı ile Devletin ve AKP-MHP’nin artık adım atmasının elzem olduğu vurgulandı.
11 Ekim Cumartesi BAT-Cemevi ana salonunda düzenlenen konferans, 10 Ekim 2015’de İşid terör örgütünün bombalı saldırıları sonucu katledilen canlar ile eşitlik özgürlük mücadelesinde katledilenler aşkına bir dakikalık saygı duruşu ve sanatçı Haydar Selçuk’un seslendirdiği türkülerle başladı. AABK Medya Temsilcisi Özkan Lafatan selamlama konuşması gerçekleştirdi. BAT-Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yüksel Özdemir de bir selamlama konuşması yaptı.
Hatimoğulları: Sadece Kürt sorunun çözümünü konuşmuyoruz
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları yaptığı konuşmada “Biz Türkiye’de barış ve demokratik çözüm sürecini konuşurken sadece Kürt sorunun çözümünü konuşmuyoruz. Sayın Öcalan da bu sürece dair konuştuğunda ısrarla altını çizdiği noktalardan biri; ‘evet biz Kürt barışını ve Kürdün hakkını savunuyoruz ama Kürdün tek başına barışı sağlaması tek başına çözüme ulaşması çok zordur. Dolayısıyla biz demokratik Türkiye’yi, Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek zorundayız ve toplumun demokratikleşmesi için elimizden geleni yapmak zorundayız’ mesajını biz bu sürecin esası olarak görüyoruz“ dedi.
Akdoğan: Alevilik Yolu Barış Yoludur
Hatimoğulları’nın ardından söz alan CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan; Alevilerin hem tarihsel, hem kültürel hem gelecek vizyonunun ‘barış’ demekten geçtiğine dikkat çekerek şu başlıklara değindi: CHP olarak bizlerin bu sürece yaklaşımı ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz. Bu ‘mış’ gibi yapmak değil, ‘ihtiyatlı olmak’ AK Parti gibi bir iktidara karşı gerekliliktir. Kayıtsız şartsız destek olmak zararlıdır, ihtiyat her zaman yararlıdır çünkü AK Parti iktidarı bu konuda sabıkalıdır. Bu konuda bir komisyon kuruldu ve ben de bu komisyonun üyelerinden biriyim. Komisyonu önemsiyoruz, bizim önerilerimizden biriydi ancak internet sitelerine girdiğimizde düşüncelerini öğreneceğimiz kurumların temsilcilerinden düşüncelerini sözlü almış olduk.

Fotoğraflar: BAT-Cemevi Basın Ofisi / Ulaş Yunus Tosun
EMEP Başkanı Aslan: 3. Paylaşım Sürecindeyiz
Başta 10 Ekim gar katliamında katledilenler olmak üzere ezilen sömürülen inkar edilen sınıflar kimliklerin hakları ve özgürlükleri adına yaşamını yitirenlerini saygıyla anarak sözlerine başlayan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan şunları söyledi: “Türkiye’de 100 yıllık bir sorunu ve barışı tartışıyoruz. Bu süreci ve barışı tartıştığımız günümüzde Türkiye, bölge ve dünyanın içinde olduğu koşulları da konuşmak zorundayız. Emperyal güçler silah ve savaşa ciddi bütçeler harcanıyor. Bugün 3. Bir paylaşım sürecinin içinden geçiyoruz. Bu süreç giderek şiddetleniyor. Ortadoğu’da yansımasına bakıldığında burada özgürlük barış demokrasi istemiyorlar. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Arap Baharı adıyla ezilen halklarının ve ezilen işçi emekçi sınıflarının ayaklanmalarına müdahale edildi devrimleri çalınmaya çalışıldı ülkeleri parçalandı. İsrail ve işbirlikçilerinin siyasetiyle Filistin halkına karşı soykırım, Suriye Esad yönetimi yerine cihatçı rejim getirildi İran’a karşı operasyonlar yapıldı.
Türkiye’de başlayan barış süreciyle birlikte bu çözüm süreci de hem Ortadoğu da hem de dünyada gündeme oturdu. Türkiye’de Kürtler başta olmak üzere 86 milyonun eşitliğe barışa özgürlüğe adalete ihtiyacı var. Şimdilik atılan tek adım komisyon ama bu komisyonda bile Kürt annenin Kürtçe konuşmasına izin vermiyor. Lanet olsun onlara. Bu insanlar ana dillerini konuşmasına izin vermeyecek bir yerdesin. Bunlar kabul edilemez! Barış istiyorsanız, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ekrem İmamoğlu dahil tutuklu insanlar serbest bırakılmalı, kayyumlara son vermelisiniz, belediye başkanları görevlerine yeniden başlamalıdır, anadilinde eğitim hakkını tanıyacaksınız. Eşitlik ve demokrasi özgürlük sorunlarını çözeceksiniz. Barış istiyorsak bu başlıkların hepsinin çözülmesi gerekiyor. Bu sorunların çözülmesinin yolu aynı zamanda ortak birleşik bir mücadeleden geçiyor.“
AABK Eşit Başkanı Kamilağaoğlu:
Aslan’ın ardından söz alan AABK Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu; Çok yoğun ve çok önemli bir süreçten geçildiğini, Türkiye’de ciddi bir otoriterleşme yaşandığını dikkat çekerek „Her yıl yüzlerce, binlerce insanımızın Türkiye’nin farklı yerlerinden gelip ibadetini yaptığı kendini ser çeşmede devlet eliyle yeni bir külliye yapılıyor. Bu külliyenin orada dikilmesi özel olarak oranın seçilmesi tesadüfü değil yoldaşlarım. Aleviliğin ortadan kaldırılması. Alevilerin Cemevi’ne külliye denilmiyor. Biz külliyeyi farklı bir şekilde algılıyoruz. Alevilerin ibadet yerleri; cemevleri, dergahlarıdır. Alevilere ait olan merkezleridir. Ve o külliyenin bizim kutsal saydığımız sembol olan kutsal bir yere dikilmesi demek; “siz yoksunuz” demektir. Vahameti düşünebiliyor musunuz? Asimilasyonun geldiği noktayı düşünebiliyor musunuz? Ve bir şey daha dikkat çekmek istiyorum. Bizim inancımız bizim yol erenlerimiz içinde hem kadıncık ana vardır. Kadıncık ananın orada olmasıda onları rahatsız ettiği için o külliyeyi diktiler. Çünkü kadından da nefret ediyorlar. Oysaki o Kadıncık Ana türbesinin varlığı o gericiliğe karşı panzehirdir.“
AABF Eşit Başkanı Mat: Aleviler her yerde Hak Mücadelesinde
AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, “Hak ve demokrasi mücadelesi verilen her alanda Alevileri görebilirsiniz. Sadece Cemevleri veya Alevi örgütleriyle sınırlı değiller. Kuşları koruma derneğine gitseniz bile orada Alevilerle karşılaşırsınız. Çünkü Alevi inancının temelinde zalime karşı mazlumun yanında durmak, mücadele etmek ve herkesin hakkını korumak vardır. Doğal olarak, böyle bir inanca sahip olan bir topluluk; doğa, çevre, kadın, gençlik veya herhangi bir hak mücadelesi verilen yerde mutlaka bulunur“ dedi.
Mat’ın konuşmasının ardından Konferansın ilk bölümü sona erdi. 2. Bölümde ise Konferansa katılan, Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Başkanı Leyla Solmaz, DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Yüksel Mutlu, İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu 2. Başkanı Kenan Küçük, CHP Berlin Birliği Başkanı İmam Kaloğlu, konuşma gerçekleştirdi. Yapılan konuşmalarda, Devletin ve AKP-MHP’nin baskı şiddet tutuklama politikalarına karşı ve başta Aleviler olmak üzere Kürtler, diğer farklı kimlikler ve sınıfların hakları için ortak mücadelenin devam etmesi vurgulandı.
Yapılan konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile konferans son buldu. Konferansın sonuç bildirgesi ise yakın zamanda Konferans Komitesi tarafından kamuoyuna açıklanacağı belirtildi.