İç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini “kesin olarak aşırı sağcı” şeklinde sınıflandırılmasına ilişkin braporun, olası bir yasak için “önemli“ olacağı belirtiliyor. Köln Üniversitesi İstihbarat Araştırmaları Merkezi’nin hukuk birimi tarafından yapılan incelemede yasak için hukuki ölçütlerin büyük ölçüde karşılaştırılabilir olduğu ifade edildi. Kurumun yıllar boyunca hazırladığı 1000 sayfayı aşan Anayasayı Koruma Dairesi raporunda, partinin aşırı sağcı sınıflandırılmasının temelini oluşturuyor. Ancak AfD, bu sınıflandırmaya karşı hukuki yollara başvurduğundan, istihbarat servisi söz konusu tanımlamayı şimdilik askıya aldı ve AfD’yi yeniden “şüpheli vaka” olarak sınıflandırdı. İçerik açısından ise BfV değerlendirmesini koruyor.
BfV tarafından hazırlanan rapor üzerindeki inceleme Kamu Hukuku ve İdare Hukuku Enstitüsü Direktörü, devlet hukuku uzmanı Markus Ogorek tarafından yürütüldü. Çalışmanın amacı bir yandan “tartışmanın nesnel hale getirilmesine ve bilimsel olarak zenginleştirilmesine katkı sağlamak”, diğer yandan da siyasi sorumlulara “hukuki bir yönelim sunmak” olarak açıklandı.
Ogorek, Anayasayı Koruma Dairesi’nin bir partiyi “kesin olarak aşırı sağcı” saymak için kullandığı inceleme ölçütlerini, bir parti yasağı için öngörülen anayasal kriterlerle karşılaştırdı. Sonuç olarak, bu ölçütlerin “tam olarak aynı olmamakla birlikte büyük ölçüde karşılaştırılabilir” olduğu sonucuna vardı. Çalışmada, olası bir parti yasağı başvurusundan önce mahkemelerin “kesin olarak aşırı sağcı” sınıflandırmasına ilişkin kararlarının beklenmesi öneriliyor. Ancak, daha önceden de bir yasak başvurusu taslağının hazırlanabileceği ifade ediliyor.