Ali Çarman/Ludwigsburg
Almanya’nın en büyük döner üreticilerinden biri olan BİRTAT firmasında çalışan işçilerin, toplu iş sözleşmesi (TİS) ve sendikalı olma talepleriyle başlattıkları grev 10. gününü geride bıraktı. Günlerdir olumsuz hava koşullarına rağmen yüksek katılımla gerçekleşen tam gün grevlerinde işçiler, patronların tehditlerine ve çeşitli engelleme girişimlerine rağmen kararlılıklarını sürdürüyor.
Gıda sendikası, grevin 9. gününde işçilerle yaptığı toplantının ardından grev oylamasına gitti. Oylamaya katılan tüm işçiler, grevin süresiz olarak devam etmesi yönünde oy kullandı. Bu süreçte, BİRTAT yönetimi birkaç kez işyeri temsilciliğini sendikasız toplantıya davet etti. Ancak işçi temsilciliği, sendikasız bir toplu sözleşme görüşmesini kabul etmediklerini açıkladı.
Emek bizim, Söz bizimdir
Bir işçi şöyle konuştu: “25 yıldır burada çalışıyorum. BİRTAT’ın büyümesi için her türlü fedakârlığı yaptık. Ancak firma büyüdükçe işçilere karşı daha da saldırganlaştı. Unutuyorlar, ama biz hatırlatalım: Sahip oldukları her şeyi biz işçilerin emeğiyle kazandılar. Biz sadece hakkımızı ve sendikalı bir işyeri istiyoruz.”
Perşembe sabahı saat 06.00 itibarıyla işçiler yeniden BİRTAT önünde toplanarak grev önlüklerini giydi. “Tarifvertrag, Tarifvertrag – Yes!” sloganlarıyla tempo tuttular. Şehir merkezinde düzenlenecek yürüyüş ve miting için farklı dillerde dövizler hazırlandı. Saat 08.30’da 100’den fazla işçi araç konvoyu oluşturarak Ludwigsburg şehir merkezine doğru yola çıktı. Kadın işçiler grevin ilk gününden bu yana en coşkulu ve neşeli şekilde mücadeleye katılmaya devam ediyor. Tren istasyonu yakınındaki alanda toplanan işçiler, müzik ve davul eşliğinde halay çekerek çevredekilerin dikkatini çekti.
İşyeri işçi temsilciliği başkanı Muzaffer Doğaner yaptığı konuşmada, “Kimseye zarar vermek istemiyoruz. Sadece hakkımız olanı talep ediyoruz. Sendika ve toplu sözleşme bizim kırmızı çizgimizdir. Dostlarımız yanımızda. Sonuna kadar mücadele edeceğiz,” dedi. Bir başka işçi ise, “Kebap fiyatları arttı ama ücretlerimiz aynı kaldı,” sözleriyle ekonomik adaletsizliğe dikkat çekti.
Şehir merkezinde coşkulu yürüyüş
Saat 10.00’da başlayan yürüyüşte dönercilerin yoğun olduğu caddelerde halay çekildi, Roman ve Bulgar müzikleri eşliğinde danslar edildi. “Döner lezzetlidir ama işçilerin hakkı verilirse daha da lezzetli olur,” mesajı verildi. Ver.di (Kamu Emekçileri Sendikası) ve IG Metall temsilcileri miting alanında dayanışma konuşmaları yaptı. BİRTAT işçileri, grev sürecinde yaşamını yitiren arkadaşları Ali Diknim’i bir dakikalık saygı duruşuyla andı. Patronun, izin isteyen bir işçiye “Hepinizin iznini iptal ediyorum” demesi büyük protestoya neden oldu. Ancak saat 14.00’te bu kararından vazgeçtiği öğrenildi.
Dayanışma güçlü kılar
Bazı işçilerin henüz sendikalı olmaları nedeniyle grev yardımından yararlanamaması üzerine, sendikacı Peter gönüllü olarak çevrim içi dayanışma kampanyası başlattı. Şu ana kadar 5 bin eurodan fazla bağış toplandı. Stuttgart DİDF üyeleri kampanyaya destek verirken, Düsseldorf Havalimanı temizlik işçileri kendi aralarında topladıkları 400 euroyu grevci işçilere gönderdi. Grev süresince tüm konuşmalar Almanca, Türkçe, Romence, Bulgarca ve Kürtçe gibi farklı dillere çevriliyor. NGG Sendikası Başkanı Magdalena Krüger, “Anadili İngilizce olanlar için bile sendika kurmak zor. Bu yüzden BİRTAT işçilerinin tüm dil engellerine rağmen bu kadar iyi bir örgütlenme gerçekleştirmesi çok etkileyici. Böyle güçlü ve coşkulu bir birlikle hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz,” dedi.
“Masaya oturun” çağrısı
Miting alanında, işçiler bir kez daha BİRTAT patronuna çağrıda bulunarak, “Gel sendikayla birlikte masaya oturalım ve bu sorunu çözelim,” dediler. BİRTAT işçileri için bu yaz dönemi mücadeleyle geçen, ama aynı zamanda coşkulu ve dayanışma dolu günler olarak hafızalarda kalacak. Miting, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” ve “Eylemlerimiz, grevimiz devam edecek!” sloganlarıyla sona erdi.