Written by 11:16 uncategorized

BİZE NE VAAT EDİYORLAR?

0101

7 Haziran’da Türkiye’de yapılacak genel seçimler öncesinde mecliste grubu bulunan partilerin liderleri kampanyalarını Almanya’dan başlattılar. Peki partiler, seçim programlarında Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenlere ne naat ediyorlar? İşte partilerin seçim programlarında yurtdışında yaşayanlar için vaat edilenler…

 

Geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir yana bırakacak olursak, yurtdışında yaşayan Türkiye kökenli göçmenler ilk kez yaşadıkları ülkelerde yaygın şekilde sandık başına gidecek ve oy kullanacak. Her ne kadar bugünden yurtdışında yaşayan 2.8 milyon seçmenden yüzde kaçının sandık başına gideceğini kestirmek zor olsa da, yurtdışı oyları partilerin Türkiye’de alacağı oy ortalamasını kısmen de olsa etkileyecek. Özellikle de yüzde 10 barajı sınırında olan HDP’yi…

Peki, Türkiye’yi yönetmek için yarış içerisinde olan partiler, yurtdışında yaşayan 2.8 milyon Türkiye kökenli seçmenin oyunu almak için onlara yönelik özel bir propaganda sürdürüyorlar mı? Ya da Türkiye kökenliler oy verirken asıl olarak hangi kriterleri göz önünde bulunduracaklar?

VAATLER ÇEŞİT ÇEŞİT
Denilebilir ki, seçimler dolayısıyla ilk kez yurtdışında yaşayan Türkiye kökenli göçmenler ve onların sorunları partilerin gündemine girmiş durumda. Bugüne kadar yok sayılan, ekonomik ve siyasi güç olarak kullanılmak için üzerlerinde bin bir plan yapılan Türkiye kökenliler şimdi, geçmişin iki yüzlülü politikalarından hesap sormanın fırsatının yakalamış durumdalar.
Yurtdışındaki Türkiye kökenliler sandık başında giderken asıl olarak partilerin Türkiye’deki genel politikalarına bakarak oylarını kullanacaklar. Bu nedenle asıl belirleyici kriteri Türkiye’deki sorunlar ve gelişmeler konusunda hangi partinin nasıl bir tutum aldığı oluşturuyor. Zira taraflar arasındaki çatışmanın seyri, doğal olarak tercihte önemli rol oynuyor.
Ancak buna rağmen partilerin yurtdışındaki seçmenlere yönelik vaatleri de ister istemez tercihleri etkileyecek. Türkiye’deki gerilim ve çatışmaların şiddetine bağlı olarak, gelecekte yurtdışına özgü sorunlar ve bunlara yaklaşımlar daha fazla öne çıkabilir.
Hükümet partisi AKP tarafından yayınlanan seçim genelgesinde yurtdışındaki Türkiye kökenlilere yönelik yer alan vaatler, adeta Başbakanlığa bağlı Yurtdışı Türkleri ve Akraba Toplulukları Dairesi’nin yıllık faaliyet raporuna benziyor. Zaten bildirgede başlık da öyle konulmuş: Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlarımız ve Akraba Topluluklar.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlara oy kullandırma vaadini gerçekleştiren AKP, oy hakkının amacının “Demokratik ve anayasal bir hakkın gereğinin yerine getirilmesinin yanında anavatana aidiyet bağlamında da önemli bir adım atılmasını sağlamış olduk” şeklinde açıklıyor. AKP’nin seçim bildirgesinde yurtdışına yönelik somut bir vaat ise bulunmuyor. Çoğunlukla siyasi irade beyanı düzeyinde bir söylem hakim. Kültürel aidiyetlerin korunması, STK’larının daha etkin hale getirilmesi, vatandaşlık haklarının kullanımın güçlendirilmesinden söz ediliyor. Ayrıca daha önce gündeme getirilen “Doğum hediyesi, çeyiz hesabı, konut destek hesabı gibi uygulamalardan yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da istifade edecektir” deniliyor.

BİLDİRGEDE YER ALMAYAN VAATLER
3 Mayıs günü Dortmund’da AKP tarafından düzenlenen seçim mitinginde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim beyannamesinde yer almayan bir dizi yeni vaat daha sıraladı:
*Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için dövizli askerlik bedelini ya da harcını 6 bin Euro’dan bin Euro’ya indiriyoruz.
*Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için 217 Euro olan pasaport harçlarını 100 Euro indiriyoruz.
*Yurtdışından getirilen araçların Türkiye’de kalış süresini 2 yıla çıkarıyoruz. Yurtdışından getirilen telefonların Türkiye’de kayıt edilmeden kullanma süresini iki katına çıkaracağız inşallah.
*Yurtdışındaki vatandaşlarımıza, şimdi Almanya’da olup da okuyan gençlere, akademik destek ve burs sağlıyoruz. Bu çerçevede, lisans bursu olarak 500 Euro, yüksek lisans bursu olarak 700 Euro, doktora bursu olarak bin Euro’luk burs desteği veriyoruz gençlerimize.
*7 Haziran’dan sonra inşallah ilk girişimlerimizden biri, size seçilme hakkını da getirmek. Türkiye’de 85 seçim bölgesi var. İnşallah 86’ncısını da yurt dışı için kurarız ve sizlere de kendi temsilcilerinizi seçme hakkını vereceğiz inşallah.
*Özellikle boşanma, miras meselelerinde söz konusu olan tanıma ve tenfiz davalarını hızlandırarak kolaylaştırıyoruz.
AKP tarafından sıralan bu vaatler elbette dikkate değer. Zira 13 yıldan beri bu sorunlar için bir adım atmayan AKP, şimdi oy için önemli vaatlerde bulunmuş durumda. Bunların ne kadarının hayata geçirileceğini ancak seçimlerden sonra görmek mümkün.
Bütün bu somut vaatler elbette AKP’nin, Türkiye kökenli göçmenleri, bulundukları ülkelerde bir “lobi gücü” olarak kullanma anlayışının güçlenerek devam edeceğini gösteriyor.

MUHALEFET NE VAAT EDİYOR?
195 sayfalık MHP’nin seçim beyannamesinde yurtdışında yaşayan Türkiye kökenli seçmenler konusunda hiç bir şekilde girilmezken, CHP ve HDP’nin bildirgelerine ise tersine oldukça ayrıntılı vaatler yer alıyor.
CHP’nin bildirgesine askerlik konusunda iki vaat bulunuyor. Bunlar:
“1. Yurt dışında verilen askerlik yapamaz raporunun Türkiye tarafından da kabul edilmesini sağlayacağız. 2. Yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın askerlik hizmetini, tanıtım programlarında görev yaparak tamamlamalarına olanak tanıyacağız.” Görülebileceği gibi CHP dövizli askerlikte maddi boyut kaldırılıyor, bunun yerine tanıtım görevi veriliyor. Süresi ise belli değil.
CHP’nin verdiği bir diğer önemli vaat de seçilme ve temsiliyet. Yurtdışının bir seçim bölgesi olmasını vaat eden CHP böylece gelecekte “Yurtdışı seçim bölgesi”nden 20 milletvekilinin seçilmesini öneriyor. Ayrıca bir Göçmen Bakanlığı’nın kurulmasın da vaatler arasında.
Vaatlere bakıldığında CHP’nin yurtdışındaki Türkiye kökenli seçmenlerin oyunu almak için kapsamlı bir çalışma yaptığını ve bunlara somut önerilerde bulunduğunu gösteriyor.

DOĞRU TERCİH HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRABİLİR
Partilerin verdiği vaatlere baktığımızda AKP’nin yurtdışından oy almak için kesenin ağzını açtığını, MHP’nin hayatımızı kolaylaştıracak yeni bir öneri bulunmadığını gösteriyor. Daha doğrusu vaat bile olsa bir şey yok. CHP ve HDP’de sorunlar ayrıntılı ele alınmış ve partilerin siyasi yaklaşımlarına göre çözümler önerilmiş. CHP’de dövizle askerlikte görüldüğü gibi bir çok soruna temkinli bir yaklaşım hakim olurken, HDP açık ve net öneriler sunuyor. Bütün vaatleri yan yana koyduğumuzda, HDP’nin söylediklerinin yerine gelmesi durumunda yurtdışında yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin Türkiye’den kaynaklı yasal sorunlarının pek çoğunun çözüme kavuşacağı açık olarak görülüyor. Bu nedenle HDP’nin yurtdışından alacağı yüksek oy aynı zamanda bu sorunların bundan sonra mecliste daha güçlü ifade edilmesi anlamına geliyor. Bu da meclisteki diğer partilere baskıyı artırmak anlamına gelecektir. Bu nedenle oy kullanırken Türkiye’den kaynaklı sorunları da göz önünde bulundurmak tahmin edilenden de büyük bir önem taşıyor.

HDP’DEN ÖZEL BRÖŞÜR

Türkiye’de önemli bir dönemeci ifade eden seçimlerde kilit parti konumuna gelen Halkların Demokratik Partisi ve onu destekleyen ittifak güçleri için yurtdışında alınacak oylar büyük bir önem taşıyor. Yüzde 10 barajının aşılması konusunda büyük bir önem taşıyan yurtdışı oylarını almak için yoğun bir çaba içerisinde olan HDP, Türkiye’de dair genel taleplerin yanı sıra yurtdışına özgü talepleriyle de diğer partilerden farklılık arz ediyor. HDP tarafından yurtdışındaki seçmenlere yönelik hazırlanan broşürde, dövizle askerlik konusunda diğer partilerden farklı ve açık bir tutum sergileyerek dövizle askerliğin kaldırılacağı belirtilerek, “Vicdani red hakkını getireceğiz. Yurtdışında yaşayan bütün vatandaşları zorunlu askerlikten muaf tutacağız” deniliyor.
HDP ayrıca yurtdışına şunları talep ediyor:
Yaşadıkları ülkenin vatandaşlığına girmek isteyenlere her türlü kolaylık sağlanacak; Türk vatandaşlığından çıkış, boşanma vb. gibi işlemlerin en kısa sürede yapılması, bürokratik eziyet olmaktan çıkarılacak.
Yurtdışında yaşayan ve borçlanmayla emekli olanların maddi zararlarının devlet tarafından karşılanması sağlanacak.
“Kârdan pay”, “kâr ortaklığı”, “faiz ve düzenli gelir” gibi vaatlerle dolandıran vatandaşların maddi zararlarının tazmini sağlanacak.
Türkiye’deki siyasi baskılardan ötürü yurtdışına çıkmak zorunda kalanların ülkeye dönüşünü engelleyen bütün yasalar kaldırılacak.
Vatandaşların yaşadığı ülkelerde, çocuklarının anadillerinde öğrenim görme haklarının tanınmasını sağlayacağız.

 

YÜCEL ÖZDEMİR

 

Close