Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) yaptığı açıklamada, seçimler öncesinde partilerin göçmenleri hedef göstermesine karşı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimlere altı hafta kala, partiler Almanya’da yaşayan göçmenleri hedef haline getirerek, oy avcılığına çıkmaya başladılar. Irkçı AfD her fırsatta göçmenleri ve mültecileri öne sürerek önyargıları ve düşmanlıkları körüklemeye devam ediyor. Ancak mecliste grubu bulunan diğer partilerin de ondan geri kalır yanı kalmadı. Birçok söylemleri ırkçı partiyi aratmayacak düzeyde. Birlik partilerinin (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz de bu koroya katılanların başında geliyor. Sınırların kapatılmasını, daha fazla mültecinin ülkeye alınmamasını, ilticası kabul edilmeyenlerin derhal sınır dışı edilmesini her fırsatta dile getiren Merz, son olarak suç işleyen çifte vatandaş göçmenlerin Alman vatandaşlığının elinden alınması çağrısında bulunarak, önyargıları körükleme konusunda dozajı bir kez daha arttırdı. Merz’in yeniden çifte vatandaşlığı gündeme getirmesi, sadece mülteciler değil, aynı zamanda uzun yıllardır Almanya’da yaşayan, Alman vatandaşlığını alan göçmenleri de hedefe koymak istediğini gösteriyor. Bu nedenle aşırı sağcı partiden başlayarak seçime katılacak birçok partinin görünürdeki hedefi en zayıf halka olan mülteciler olurken, asıl olarak bütün yerli ve göçmen emekçilere saldırmayı hedefliyorlar. Mülteci ve göçmen düşmanlığını öne çıkararak, halktan almayı planladıkları yüksek vergilerin, rekor düzeydeki askeri harcamaların, işçilere düşük ücret-tekellere yüksek destek politikalarının üzerini örtmeye çalışıyorlar. Yerli ve göçmen işçilerin, emekçilerin birlikte yaşaması için mücadele eden bir göçmen örgütü olarak, bütün partilere göçmenlerin siyaset ve oy malzemesi yapılmaması çağrısında bulunuyoruz. Sosyal-ekonomik sorunların faturası ve sorumlusu mülteciler veya göçmenler değil, başta CDU, AfD gibi partilerin programları ve politikalarıdır.
İşyerinde, okullarda, semtlerde birlikte çalışan, birlikte yaşayan Alman ve diğer uluslardan tüm emekçileri ve duyarlı kamuoyunu, önyargıları körükleyen bu türden söylemlere karşı çıkmaya, bunu kullanmaya devam eden partilere karşı açık tutum almaya çağırıyoruz.”