Almanya’da hükümetin zorunlu askerlik yasası konusunda attığı adımlar ve silahlanma politikası onlarca kentte ortaöğrenim gençliğinin boykot ve protesto eylemlerine neden oldu. Bu kentlerden biri de yaklaşık bin öğrencinin coşkulu eylemine sahne olan Dortmund oldu. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) üyesi dernekler de hem gençleri hem de kurum olarak, gençliğin “savaş ve silahlanmayı değil eğitim ve sosyal haklarınızın iyileştirilmesini istiyoruz” talebini destekleyen örgütlerden biri oldu.
DİDF üyesi Dortmund Bezent e.V. da bu dernkelrden biriydi ve dernek lokalini, eylem hazılrığı için öğrencilere açtı. Dernek yönetim kurulu üyesi Helin Doğan, gençlerin bu buluşmasıyla ilgili izlenimlerini gazetemiz için kalem aldı.
5 aralık sabahı erken saatlerinde derneğimizin kapısından içeri adım attığımızda bizi karşılayan yoğunluk, günün sıradan bir protesto günü olmayacağını daha baştan gösteriyordu. Normalde sakin olan salonumuz, kısa sürede öğrencilerin kolektif enerjisiyle dolup taşmıştı. Bir köşede pankart boyanıyor, diğerinde slogan çalışmaları yapılıyor, duvarda röportaj veren gençlerin sesleri yankılanıyordu. DİDF olarak yıllardır dayanışmanın adresi olsak da, bu sabah dernek lokali adeta bir eylem karargâhına dönüşmüştü.
Saat 09.00’u geçtiğinde yaklaşık 40 genç aynı anda slogan denemeleri yapıyor, binanın içinde ritmik bir kararlılık yükseliyordu. Toplu fotoğraf çekimi sırasında duyulan kahkahalar, bugünün sadece bir eylem değil, gençlerin birlikte güç kazandığı bir an olduğunun habercisiydi.
Kısa süre içinde kalabalık hızla büyüdü. Omuzlarında çantaları, kollarında pankartlarıyla öğrenciler derneğimizden çıkıp Dortmund sokaklarına aktıkça sayı bini geçti. Şehrin merkezine doğru akan bu genç kitle, zorunlu askerlik dayatmasına karşı kendi sözünü söylemekte kararlıydı. Attıkları sloganlar onların yalnızca itirazını değil, geleceğe dair taleplerini de açıkça ortaya koyuyordu: “Bir insan, bir cent bile orduya yok!”, “Bir daha asla zorunlu askerlik!”, “Savaşa değil, eğitime bütçe!”
Davullar, ritim çubukları, sloganlar ve gençlerin kararlı adımları birleşince yürüyüş, sıradan bir protesto olmaktan çıktı; yıllardır biriken memnuniyetsizliğin kolektif bir ifadesine dönüştü. Konuşmacılar kürsüye çıktığında kalabalığın sessizce kulak kesilmesi ise özellikle dikkat çekiciydi. Bazı öğrenciler okul yönetimlerinin baskılarını, afişlerinin sökülmesini anlattı; yine de hepsinin ortak cümlesi aynıydı:“Geleceğimizi karartmalarına izin vermeyeceğiz.”
Yürüyüşün ardından yaptığımız duyuruyla bütün öğrenciler dernek lo kalineçağrıldı. Derneğimize geri döndüğümüzde bizi karşılayan manzara sabahkinden çok daha yoğundu: Salonun her köşesi gençlerle dolmuştu. Heyecan, coşku, birbirine güven…
Her okuldan temsilciler tek tek söz alarak değerlendirmelerini paylaştı. Kimisi yürüyüşün güçlü yanlarını anlattı, kimisi bir sonraki adım için öneriler sundu. Tartışmaların sonunda ortak bir karara varıldı: 5 Mart 2026 tarihinde yeni bir eylem yapılarak gençlerin savaş ve silahlanma değil geleceklerini istediği bir kez daha ortaya konacak.
Bu karar, yalnızca bir tarih belirlemekten öte, gençlerin öfkesinin büyüklüğünü ve mücadeleyi büyütme iradesinin kolektif bir ilanıydı.
Dağılmadan önce her öğrenci derneğin toparlanmasına yardım etti; çöpler toplandı, masalar silindi, sandalyeler düzenlendi. Günün başında derneğimizi dolduran o hareketlilik, günün sonunda dayanışma ve dostluk duygusuna dönüşmüştü.
Dışarı çıktığımızda Dortmund’un akşam soğuğu yüzümüze çarptı ama dernekten çıkan gençlerin yüzlerindeki sıcaklık, umut ve kararlılık şehrin sokaklarına yayılacak kadar güçlüydü. DİDF Dortmund olarak şunu bir kez daha gördük: Gençlik geleceğini savunmaya başladığında hiçbir baskı, hiçbir dayatma onların yolunu kesemiyor…

