Written by 08:26 AVRUPA

Fransa’da grev ve eylemler sonbaharı ısıtacak

Ali Rıza Yıldırım / Strasbourg

Fransa’da Bayrou hükümetinin yeni bütçe kesintileriyle birlikte toplumsal huzursuzluk hızla tırmanıyor. 15 Temmuz’da 2026 bütçesini açıklayan Başbakan François Bayrou, “tasarruf” adı altında iki resmi tatilin kaldırılacağını, sağlık katkı paylarının artırılacağını ve işsizlik sigortasında yeni kısıtlamaların gündeme geleceğini ilan etmişti. Kararlar, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekti. Ağustos’un son günlerinde, eylülden itibaren birçok sektörde grev hazırlıkları öne çıkıyor.

10 Eylül’de ‘her şeyi durdurma’ çağrısı 

Eylülün en dikkat çekici eylemlerinden biri 10 Eylül’de gerçekleşecek. Sarı Yelekliler hareketini hatırlatan ve sosyal medyada örgütlenen yurttaş inisiyatifleri, “Her şeyi durdurma” çağrısıyla hükümetin bütçe politikalarına karşı sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Talepler arasında maaş ve emekli aylıklarının artırılması, iki resmi tatilin korunması ve kamu hizmetlerinin savunulması bulunuyor.

Telegram, TikTok ve Facebook gibi mecralarda yayılan çağrılarda “kredi kartı kullanmama” ya da “süpermarket alışverişini durdurma” yani “10 Eylül’de ödemiyoruz, tüketmiyoruz ve çalışmıyoruz” gibi alışılmadık eylem biçimleri de gündemde.

Siyaset sahnesinde farklı tepkiler: Genel grev günü olmalı 

Bu yurttaş çağrısı siyasette de tartışma yarattı. Aşırı sağ Ulusal Birlik (RN) mesafe koyarken, sol partilerden destek geldi. Komünist Parti (PCF) çağrıyı açıkça sahiplenirken, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) eylemin genel greve dönüşmesi gerektiğini vurguladı. LFI lideri Jean-Luc Mélenchon, 22 Ağustos’ta yaptığı konuşmada, 10 Eylül’ün “genel grev” günü olması gerektiğini belirterek, 23 Eylül’de hükümeti düşürmek için güvensizlik önergesi vereceklerini açıkladı.

Sosyalist Parti Lideri Olivier Faure ve Yeşiller Genel Sekreteri Marine Tondelier ise hareketi sahiplenmeden destek verirken, aşırı sağın olası manipülasyonlarına dikkat çekti.

Sendikalar temkinli, taban dayatıyor 

Fransa’nın en büyük işçi konfederasyonu CGT, resmi tutumunu önümüzdeki hafta açıklayacak. Ancak şimdiden Kimya ve Ticaret Federasyonları harekete desteğini ilan etti. CGT Genel Sekreteri Sophie Binet, “Taleplerin sosyal yönüyle bütçe kesintilerine karşıyız. Ama hareketin belirsizliklerine ve aşırı sağın sızma çabalarına karşı da dikkatliyiz” dedi.

FO (İşçi Gücü) benzer bir tavır alırken, Sud-Rail (demiryolu) sendikası 10 Eylül için “kitlesel greve” çağrı yaptı. Solidaires’in tavrı ise önümüzdeki hafta netleşecek.

Sağlıkta grev de kapıda 

AP-HP (Paris Hastaneleri) bünyesindeki sendikalar, önümüzdeki hafta tüm servislerde genel kurullar toplayarak ortak bir grev hattı örmeye hazırlanıyor. Sağlık emekçileri, Bayrou’nun planını “sağlık sistemine ve tüm emekçilere doğrudan saldırı” olarak niteledi. Katkı paylarının iki katına çıkarılması ve resmi tatillerin kaldırılması öfkeyi büyütüyor.

Taksicilerin gözü kontakta: Hükümetin bizi küçümsemesine artık izin vermeyeceğiz

Hasta taşıma ücretlerini yeniden düzenleme planına tepki gösteren taksiciler, 5 Eylül’den itibaren ülkeyi “durma noktasına getirmeyi” hedefliyor. Taksiciler Sendikası FNDT Genel Sekreteri Dominique Buisson, “Hükümetin bizi küçümsemesine artık izin vermeyeceğiz” diyerek eylemi duyurdu.

Sendikaların yol haritası 

Sendikal hareketin asıl başlangıcı 1 Eylül olacak. CFDT, CGT, FO, CFE-CGC ve CFTC’nin oluşturduğu ortak cephe, “Emekçiler buna boyun eğmeyecek” diyerek Bayrou’nun projelerini reddettiklerini açıkladı. 1 Eylül’de yapılacak toplantının, “birlikte ve güçlü bir yanıt” üretebileceği belirtiliyor. FO Genel Sekreteri Frédéric Souillot, temmuz sonunda Bayrou’ya mektup göndererek sendikasının 1 Eylül–30 Kasım dönemini kapsayan grev öncesi bildirimde bulunduğunu hatırlattı.

Başbakan ise, 2026 bütçesini geçirmek için siyasi manevralara yöneldi. Sosyal medyada kampanyalar başlattı, basın toplantıları düzenledi, kamuoyu algısını yönetmeye çalıştı ve parlamentoda aşırı sağ ile Sosyalist Parti desteğini aradı. Borç artışını çarpıcı rakamlarla sunarak kriz algısı yaratmaya çalışsa da toplumsal muhalefeti yatıştıramadı.

Sağlıktan ulaşıma, fabrikalardan kamu hizmetlerine kadar birçok alanda, eylülün ilk günlerinden itibaren grevler ve protestoların arka arkaya gelmesi bekleniyor. Önümüzdeki haftalar, emek hareketinin hükümete vereceği yanıtı netleştirecek.

Close