Written by 19:53 ÇALIŞMA YAŞAMI

Grevciler Demokrasi Konferansı gerçekleştirdi

Ali Çarman / Stuttgart

Almanya, bir ayı aşkın bir süredir kamu emekçilerin hak arayışlarına ve uyarı grevlerine tanıklık etmekte. Daha iyi yaşam koşulları için verilen bu mücadele; özellikle sağlık, ulaşım ve temizlik alanı söz konusu olduğunda zaman zaman haksız eleştirilere maruz kalıyor. Ayrıca, patronlar cephesinde ise tehdit etme, talep edileni uçuk bulma ve TİS süreci uzlaşısını alabildiğine uzun bir sürece 3 yıla yayma planları var. Ancak, bu ve benzeri olumsuzluklara rağmen emekçiler her fırsatta uyarı grevlerini çok iyi değerlendirmeye, patronlar üzerinde basınç yapmaya çalışıyorlar.

Ülke genelinde yapılan uyarı grevleri, gençlik günleri, kadın emekçilerin göze batan kararlı ve coşkulu tutumları ile övgüyü hak ediyorlar. Uyarı grevlerinin ortaya çıkardığı bir başka gerçeklik ise birlikte hareket edildiğinde, örgütlenme sağlamlaştırıldığında kazanmaya daha yakın olunacağıdır.

Stuttgart ver.di şubesi bu temelde bir demokrasi konferansı düzenleyerek uyarı grevcilerine kulak verme ve başarılı bir sonuca varmanın yollarını tartıştı. Bine yakın kişinin katıldığı ve gün boyu süren Demokrasi konferansı ve oluşturulan çalışma grupları dolu dolu geçti.

Dünyanın dört bir tarafında iktidarları ellerinde tutanlar sürekli işçi sınıfı ve emekçileri siyasetten uzak durmalarını önermekteler. Bu bakımda uyarı grevcilerinde gerçekleştirilen demokrasi konferansı anlamlıdır.

Stuttgart ver.di Başkanı Sidar Çarman, konferansın açılımında bir sunum yaptı. Çarman sunumunda ‘’Savaşlar, siyasi gerginlikler, artan fiyatlar, konut ve enerji sorunları, göç tartışmaları ile birçok krizin görüldüğü zor zamanları yaşıyoruz. Uzun çalışmalarına rağmen emekçiler yeterli ücret alamıyor. Buna güvencesiz ve yarı zamanlı işler eklenince sosyal sorunların olduğu gün gibi açık. Pek çok insan siyasetçilerin herhangi bir şeyi iyileştireceğine inanmıyor. Bu durum, sağcıların güçlenmesine neden oluyor. Herkesin yeterli bir ücrete, eğitime, konuta ve sağlık hizmetlerine hakkı var. Bizler demokrasiyi günlük hayatta ve uyarı grevlerinde tartışarak öğreniyoruz. Sendikalar sadece müzakereciler değil aynı zamanda demokrasinin de teminatıdırlar. Birlik ve dayanışma temeli üzerinde daha güzel bir dünya mücadelesini hep birlikte veriyoruz. Evet biz işçilerin mücadeleci örgütüyüz’’ diyerek tamamladı.

Tempo ve alkışların eksik olmadığı konferans salonu tam dolduğu için yerlere oturan emekçilerin sayısı az değildi. Daha sonra bu kez sunumunu yapması için eski sendikacı ve Sol Partili Berd Riexinger söz aldı. Grevin kazanılmış bir hak olduğunu belirterek söze başlayan Riexinger’in ‘’Almanya’nın belli başlı alanlarda sorunları (eğitim-sağlık-kira ve beslenme) çoğalarak devam ediyor. Bunun için sizlerin mücadelesi çok önemlidir. Grevin başarılı geçmesi için önceden yeterli hazırlıklar yapılmalı, bütün çalışanların grevlere katılmasına çaba gösterilmeli ve sendikaya üye olmaya çağırmalıyız. Dayanışma ve birlik bize kazandırır. Fabrika üretiminde çalışan işçilere kıyasla hizmet sektöründe çalışanlara daha düşük ücret almakta. Fakat hizmet sektörünün önemi yadsınamaz. Sizler bütün bir şehrin ve toplumun yükünü sırtlıyorsunuz. Sendikalar doğası gereği sağcılığı karşı olurlar’’ sözleri dakikalarca alkışlandı.

Bu bölümde grevciler söz alarak sorular sorarak görüşlerini belirttiler. Daha sonra: Grev sorumluluğu, Yaratıcı grev biçimleri, Grev sırasında haklar, Politik mücadele dün-bugün-yarın, Kamu sektöründe mücadele etme başlıkları altında oluşturulan çalışma gruplarında tartışmalara devam edildi.

Federal Almanya genelinde 2,5 milyondan fazla emekçiyi doğrudan ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri ve uyarı grevleri öğretici derslerle dolu. İşçiler, emekçiler bu süreçte güçlü olan yanlarını ve zayıflıklarını tartışarak daha güzel çalışma ve yaşam koşulları mücadelesi vermekte. Emekçiler hayattan, grev ve mücadele örneklerinden öğrenerek politikaya kayıtsız kalmıyor. Demokrasi, savaş, ırkçılık, göç ve benzeri konularını tartışarak herkese mesajlar vermekte.

Close