Hamburg Jenisch Park’taki Ernst Barlach Evi 125. doğum günü vesilesiyle ressam Elfriede Lohse-Wächtler’in eserlerine ev sahipliği yapıyor. 9 Şubat’a kadar gezilebilecek sergi “Ich als Irrwisch/Ben bir kasırgayım” adını taşıyor.
Ressam Elfriede Lohse-Wächtler, 4 Aralık 1899’da Dresden-Löbtau’da doğdu, 31 Temmuz 1940’da, Pirna’daki Sonnenstein sanatoryumunda öldürüldü.
Sıkı kurallara sahip bir orta sınıf ortamında doğdu, ebeveynleri kızının yaratıcılığı ve eksantrikliği karşısında yetersiz kaldılar, ressam olarak kariyer yapmasını engellemeye çalıştılar ama başarısız oldular. Elfriede, Dresden’deki sanat akademisine devam etti, on altı yaşındayken ailesinin evinden taşındı ve batik işi yaparak geçimini sağladı.
SOL ÇEVRELERDE YER ALDI
Sık sık Dresden bohem çevresini ziyaret etti, Dada’nın bir destekçisiydi, aynı zamanda Spartakusbund’un etkinliklerine katıldı ve Birinci Dünya Savaşı’nın zulmünden irkilen birçok hassas genç gibi kendini politik ve toplumsal olarak eğitti.
Arkadaşlarının büyük şaşkınlığına rağmen, ona yakışmayan, acımasız, savurgan, onunla parası için ilişki kuran sanatçı Kurt Lohse ile evlendi, Adam sık sık onu evden kovdu ve hayatı yoksulluk içinde geçti. .
Lohse Hamburg’a taşındı ve hastalandı. Elfriede Wächtler ona bakmak için yanına taşındı. Lohse başka bir kadınla yaşamaktaydı. Elfriede Wächtler Hamburg’da acınası duygusal ve mali koşullar altında yaşadı ve sinir krizi geçirinceye kadar çalıştı. Bir akıl hastanesinde dinlenmesi ve düzenli yemekler iyileşmesini sağladı. Kurumda geçirilen birkaç hafta boyunca, sanat eleştirmenleri tarafından coşkuyla övülen, hasta arkadaşlarının portreleri olan “Friedrichsberger Köpfe” portre serisi oluşturuldu. Elfriede Wächtler meşhur oldu ancak fakirliğini korudu.
ÜRKÜTÜCÜ PORTRELER
Günlük endişeleri, duygusal yalnızlığı ve geçici evsizliğine rağmen, Elfriede Wächtler’in yarattığı eserler harikaydı. Resimlerinin ana konusu toplumun kıyısında yaşayan insanlar, kanun kaçakları ve azınlıklardı. Hamburg Limanı ve genelevlerin bulunduğu St. Pauli’de resimler yaptı. Portreleri gerçeği olduğu gibi yansıttığı için ürkütücüydğ.
Hamburg’da sanatsal açıdan çok verimli, ancak insanca neredeyse yıkıcı yılların ardından, Dresden’deki ailesinin yanına döndü.
NAZİLERİN KURBANI OLDU
Babası onu bir akıl hastanesine yatırdı. Artık Elfriede Wächtler’in kaderi belirlenmişti. “Şizofren” damgasını yedi. Kocası Lohse 1935’te “tedavi edilemez akıl hastalığı” nedeniyle ondan boşandı. Nihayetinde, Nasyonal Sosyalist “Kalıtsal Sağlık Yasası”, 1935’te zorunlu bir kısırlaştırılmasına yol açtı.
Bu insanlık dışı aşağılanmanın ardından, Elfriede Wächtler’in yaratıcı gücü neredeyse tamamen ortadan kalktı. Bundan önce, hayatta kalma ve sanatta yaratma iradesini koruyarak hala resim yapıp çizmişti. Elfriede Wächtler kırk birinci yaşında Nasyonal Sosyalist kitlesel imha programı “yaşamaya layık olmayan”lara yönelik “Aktion T 4” e kurban gitti.
