Written by 10:43 ÇALIŞMA YAŞAMI

Hükümetin sonbahar projeksiyonu çalışanların zararına büyütmeyi vadediyor

Vincent Cziesla / Uz

Alman ekonomisinin gelecek yıl beklenenden tam yüzde 0.1 daha güçlü bir büyüme kaydetmesi bekleniyor. Bu, Federal Ekonomi Bakanı Katherina Reiche’nin (CDU) “Federal Hükümetin Sonbahar Projeksiyonu” sunumunda verdiği sözdü. Yaklaşan yükselişten ilham alan medya, Reiche’nin sözlerini minnetle karşıladı ve bir toparlanma efsanesi yaydı.

Gayri safi yurtiçi hasılada öngörülen yüzde 1.3’lük büyümenin, öncelikle federal hükümetin artan savunma ve savaş harcamalarından kaynaklanması bekleniyor. Önceki koalisyonun hükümetinin “kurtarma paketi ve çifte darbe” politikasının devamı olarak, kapitalist krizin etkileri milyarlarca dolarlık devlet kredisiyle örtbas ediliyor. Federal hükümet, silah fabrikaları, ücret ödemeleri ve tanklara hazır otoyollar için 2029 yılına kadar 850 milyar avro yeni borçlanıyor. Bu tür meblağların gayri safi yurtiçi hasılaya da yansıyacağı naif bir hesaplamadır.

Diğer rakamlar daha anlamlı. Mart 2022’den bu yana Alman Borsa Endeksi (DAX) yüzde 84 yükseldi. Borsa spekülatörleri ve tekelci sermayenin yükseliş için beklemesine gerek yok. Bu endeks, uzun zaman önce savaş ve krizlerin maliyetlerini nüfusun büyük çoğunluğuna yükleyerek satın alınmıştı. Federal hükümet, vergi indirimleri dağıtırken ve militarizasyon politikasını bir büyüme motoru olarak öne sürerken tam da bunu temel alıyor.

2015’ten bu yana ilk kez, işsiz sayısı bu yaz üç milyon sınırını aştı. İş bulma kurumu tarafından uygulanan “tedbirlere” bağlı kalanlar veya başka nedenlerle istatistiklerden çıkarılanlar da dahil olmak üzere 3.6 milyondan fazla insan işsizdi. “Savaş hazırlığı”nı teşvik etmek için politikacılar ve medya, silah endüstrisini bir “iş motoru” olarak lanse etmişti. Son araştırmaların da gösterdiği gibi, bu bir yalan. İstihdam Araştırma Enstitüsü’ne (IAB) göre, işsizliğin gelecek yıl Doğu Almanya’da yüksek kalması, hatta artması bekleniyor.

Federal hükümet, “Sonbahar Projeksiyonu”nda, en süslenmiş ekonomik jargonla, mevcut “işgücü talebindeki genel düşüşün” ve ticaret ve iş dünyasındaki “işlerde azalmanın” sürdüğünü yazıyor. En azından bu yıl 155 bin artan işgücü “fazlasının”, gelecek yıl tekrar 40 bin azalması bekleniyor. Bu durum muhtemelen yeni işlerden değil, “potansiyel işgücünün” aynı anda 60 bin kişi azalmasından kaynaklanıyor; örneğin emekliliklerin artması nedeniyle.

Federal hükümetin işsizlere ve yakında işsiz kalacak olanlara sunabileceği hiçbir şey yok. Aynı zamanda, sosyal güvenlik yardımlarından yararlananları tam yaptırımlarla tehdit ederek sosyal güvenlikten geriye kalanları da ortadan kaldırıyor. Ekonomik toparlanma hakkında kafa karıştırıcı gevezelikler gibi görünen şey aslında tutarlı bir politikadır. Bu durum, “Sonbahar Projeksiyonu”nun “istikrar odaklı ücret anlaşmalarını” kutlarken aynı zamanda fiyat artışlarını duyurduğu yerlerde de açıkça görülmektedir: Karbondioksit vergisi, “Deutschlandticket” (Almanya Bileti) ve hizmetler için. En geç 2027 yılına kadar, “genel ekonomik toparlanma tüketici fiyatlarında kademeli olarak görünür hale gelmelidir.” diyorlar.

“Sosyal piyasa ekonomisinde” dağıtım adaleti şöyle işler: Savaşı ve kârı finanse etmek için ücretlerinden, işlerinden ve sosyal güvenliklerinden feragat edenler, sonuçta artan fiyatlardan pay alma (!) hakkına sahip olacaktır.

Çeviren: Semra Çelik

Close