Written by 09:35 AVRUPA

İngiltere: Siyaset seçmenleri etkilemiyor

Lindsey GERMAN / Counterfire

Kimin aklına gelirdi ki? Seçim kampanyası devam ederken ana partiler potansiyel oyları kazanmıyor, aksine kaybediyor. Hem Muhafazakârların hem de İşçi Partisinin desteğinin azaldığını ve bunun da çeşitli küçük partilerin yararına olduğunu gösteren bir dizi anketten çıkan mesaj bu. Çok zenginler dışında hepimizin 2010’dan daha kötü durumda olduğu 14 yıllık Muhafazakar kötü yönetimi savunduğu için (Başbakan Rishi) Sunak için bu çok şaşırtıcı olmayabilir. Ancak anketlerde önde başlayan ve hâlâ önde olan (İşçi Partisi Lideri) Keir Starmer için bu gerçekten iyi bir haber değil. Ancak bu pek şaşırtıcı da değil. Pek çok kişinin söylediği ve benim de birkaç hafta önce bir önsezi olarak ifade ettiğim gibi, seçmenler Starmer’ı ne kadar çok görürlerse o kadar az seviyorlar.

Bu kişisel bir mesele değil, her ne kadar kendisinin ya da rakibinin bu kadar az siyasi içgüdüye sahip olması dikkat çekici olsa da… Kendisinin İngiliz kapitalizmi için güvenli bir çift el olmasını sağlayacak şeyler söylemeye ve yapmaya programlandığını ve çalışan insanların günlük mücadeleleri hakkında gerçek bir fikri ya da sempatisi olmadığını hissediyor. Babasının bir alet ustası olduğunu söylediğinde stüdyo izleyicilerinin artık gülmesi, işçi sınıfı kökenlerini vurgulamak için yaptığı acınası girişimler bunu göstermektedir.

Politikacılar ne kadar elitist ve seçkin çevrelerde hareket ederlerse, işçi sınıfı yaşamıyla o kadar çok bağlantı kurmaya çalışırlar… Bunlar siyaseti seçim yarışlarının dışına çıkarmak için tasarlanmış hamlelerdir ve bu kampanyada kesinlikle başarılı olmuşlardır. Bu kasvetli ve sıkıcı bir kampanya ve milyonlarca seçmen politikacıların işçilerden daha fazla vergi almayacaklarına ya da NHS’yi (Sağlık Sistemi) savunacaklarına inanmıyor. Ancak yaşadıkları sorun, siyasetin dönüp dolaşıp onları ısırması. İlk olarak Reform Partisinin bir ankette Muhafazakarların önünde gösterildi. Sunak’ın ilk haftalardaki tüm kampanyası, (aşırı sağcı) UKIP’e sempati duyan, göçmenlere düşman olan ve güçlü Brexit destekçileri olan Muhafazakarlar için bir adım atarak Reform’un hafif bir versiyonu olmaktı. Daha fazla insanın orijinalini tercih etmesi şaşırtıcı değil ve (Reform Lideri Negel) Farage’ın, politikaları ne kadar iğrenç olursa olsun, ana parti liderlerinden çok daha ikna edici olduğu talihsiz bir gerçek. Bu durum, kampanyası hoşnutsuz Muhafazakârlara yönelik olan Starmer için de bir sorun yaratıyor. Göçmenlik, militarizm, bayrak sallama ve ‘mali sorumluluk’ konularında onlara hitap etti ama bu oylarını garanti etmiyor. Reform’a gidebilirler, evde kalabilirler, Liberal Demokratlar’a oy verebilirler ya da geleneksel İşçi Partisi korkularının üstesinden gelemezlerse Muhafazakârlarla devam edebilirler. Sonuçta Starmer’ın liderliği, İşçi Partisinin olumlu desteğinden ziyade Muhafazakârlardan duyulan hayal kırıklığına dayanıyor. Seçim kampanyalarının en sinir bozucu yanlarından biri Starmer’ın çok az yanlış yapabileceğine kendilerini ikna etmiş olan ve birbirlerine az sayıda basmakalıp sözü tekrarlayan medya uzmanlarıdır…

En saf muhabirlerin bazıları bile, Starmer’ın soldaki potansiyel seçmenlerin büyük bir bölümünü yabancılaştırdığının yavaş yavaş farkına varıyor. İşçi Partisi’nin solundaki daha küçük partilere ve sol bağımsızlara verilen desteğin artması bunun bir işareti. Müslüman seçmenlerin Gazze konusunda ciddi bir hoşnutsuzluğunu ama ayrıca yaşam pahalılığı ve sağlık sistemi konusunda kaygılı olduğunu gösteren Müslüman kamuoyu anketi de öyle.

Jeremy Corbyn’e yapılan hakaretler ise işe yaramayacak. Potansiyel Muhafazakar oyları kaybetme korkusuyla sağa kaymaya devam etme kararlılığı da işe yaramayacak. Açıkçası, milyonlarca potansiyel İşçi Partisi destekçisi için Gazze hâlâ bir sorun, ancak bu genellikle Gazze ve aynı zamanda iç meseleler, eğitim ve sağlık, barınma, göçmenlerin günah keçisi ilan edilmesi gibi konularla da ilgileniyor. Bu insanların yönelebileceği belirgin bir parti yok, ancak çeşitli bağımsızlar büyük bir etki yaratabilir. Jeremy Corbyn’in yeniden seçilmesini ve Andrew Feinstein, Leanne Mohamad, Michael Lavalette ve diğerlerine güçlü oylar verilmesini sağlamalıyız. Starmer’in çoğunluğu elde etmesi hâlâ neredeyse kesin görünüyor. Ancak çok az siyasi sermayesi olacak. Ve işçi sınıfına yönelik saldırılarıyla en başından itibaren mücadele etmek zorunda kalacağız.

Fransa’da yaklaşan genel seçimlerde faşist bir zafer tehdidi, bir dizi reformist ve sol partinin seçimin ilk turu için bir seçim anlaşması yaptığı Yeni Halk Cephesinin kurulmasına yol açtı. Yaklaşımda zayıflıklar var -özellikle Ukrayna ve Filistin konusunda zayıf dış politika- ancak yine de bu anlaşmayı sağlamak ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Bu aynı zamanda, Avrupa seçimlerinde faşist RN en yüksek oyu aldığında, diğer partileri başarısız merkez blokunun arkasına sürüklemeyi umarak erken seçim çağrısı yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron için de bir darbe. Faşistler seçim yoluyla yenilgiye uğratılamaz; bu nedenle hafta sonunda çok sayıda sendikacının Fransa genelinde bu tehdide karşı yürüyüş düzenlemesi de son derece cesaret vericidir. Bununla birlikte, Yeni Halk Cephesi potansiyel olarak hem faşistlerin seçim yoluyla yenilmesine yardımcı olabilir hem de hem Le Pen’in RN’sine hem de faşistlere olanak sağlayan Macron’a karşı yeni bir mücadele aşaması başlatabilir. Fransa’da solda bu çizgide mücadele edenlerle dayanışma içinde olalım…

Çeviren: Sarya Tunç 

Close