Sinan Özbolat
Hamburg Emek Müzesi emeğin ve emekçilerin tarihinde özel bir anlam taşıyan sergiye ev sahipliği yapıyor. 6 Eylül’de açılan ve 4 Mart 2018 tarihine kadar sürecek sergi, kapitalizmin en köklü eleştirisini içeren Karl Marks’ın ünlü yapıtı Kapital eserini konu alıyor.
Emek müzesinin 2 . katındaki sergiyi gezmeye ziyaretçileri ilk karşılayan çok sayıda teneke kutu oluyor. Kapitalizmin bir meta (kar amacıyla üretilen ticari mal) yığınından oluştuğunu göstermek için teneke kutuların üstüne metaların ismi yazılmış: Ekmek, bilgisayar, iş gücü, aşk, sevgi, mutluluk…. Somut veya soyut, kapitalistlerin nasıl her şeyi bir mal haline getirdiğine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Beş bölümden oluşan sergi, yazılışının üzerinden 150 yıl geçse de Kapital’in günümüz için de ne kadar geçerli olduğuna dikkat çekmeyi hedefliyor.
İlk bölüm, Kapital kitabının yazılış aşamasını anlatıyor. Bu bölümde o dönemin sosyal koşulları, Marks ve Engelsin mektuplaşmalar ve Marks’ın özel hayatından kesitlere yer veriliyor.
İkinci bölümde Kapital’in ilk olarak Hamburg’daki basımı konu ediliyor. Otto Meissner yayınevi tarafından yayınlandığını gösteren ve hangi koşullarda yayınlandığını anlatan belgelere yer veriliyor. Bu yayınevinin halen yayın yaşamına devam ediyor olduğunu hatırlatılım bu arada.
Üçüncü bölümde Kapital’in farklı dillerde basılması, okunması ve yorumlanışı anlatılıyor.
Dördüncü bölüm ise Kapital kitabının içeriğini ziyaretçilere anlatmayı amaçlıyor. Ziyaretçiler bu bölümde farklı durakları dolaşarak, bir yandan büyüyen zenginliği, bir yandan da büyüyen yoksulluğu görüyor. Diğer duraklarda ise,.sömürü, sermaye, işgücü, kapitalizmin krizi, artı değer, emek, sermaye birikimi konularına yer veriliyor.
Beşinci bölümde ise Kapital’in ortaya koyduğu alternatifler ve ilerdi sürdüğü temel tezler konusunda bugüne kadar yaşanan önemli tartışmalar anlatılıyor. Bugüne kadar işçi hareketinin değişik dönemdeki mücadeleleri, Kapital’in işçi hareketinin içindeki yankısı ve işçi hareketi içinde ortaya çıkan akımlar konusunda bilgi edinme fırsatı sunuyor.
Sergi, belki birçok açıdan ilginç ve yararlı. Ancak Marks ve Kapital’in, kapitalizmi sadece eleştirmekle sınırlı kaldığı izlenimi verdiğini de belirtmek gerekiyor. Ne Kapital, ne de Marks kapitalizmin kuru, soyut bir eleştirisinden değildir oysa. Kapitalizmin en köklü ve turalı eleştirisinin yapıldığı eser de, bunu yapan Karl Marks’ın yaşamı da, kapitalizm eleştirisiyle sınırlı kalmayıp, somut alternatifinin ne olduğunu ve bunu için verilen siyasi mücadeleyi de içinde barındırmaktadır.
Bu yönüyle bir eksiklik hissi verse de, 150 yılı geride bırakan Kapital’i anlamak için ziyarete değer bir sergi olmuş.
EMEKÇİ SEMTİ BARMBEK’E YAKIŞAN BİR MÜZE
Nüfusu 74 bin 500 olan Barmbek semtinin yüzde 37’si (28 bin 143 kişi) göçmen kökenli. 1271 yılında köy olarak kurulmuş Barmbek demirciliği ile ön plana çıkmış, sonraki yüzyıllarda ise Hamburg’un önemli işçi semtlerinden birisi olarak tanınmış.
Bu dokusunu bugünde korurken, 1923 Hamburg Ayaklanmaları ve Hamburg Barikatları olarak bilinen mücadelelerin başladığı semt olarak da tarihte yerini almış.
İkinci Dünya Savaşı’nda bütünüyle yerle bir edilen semtte savaştan sonra ilk olarak işverenler ve fabrikatörler fabrikaları kapatarak terk etmişler. Boşalan fabrikaların birçoğu kültür ve sanat çalışmaları yapılan mekanlara dönüştürülmüş.
Barmbek’in son yıllarda dikkat çeken bir başka özelliği de, semt halkının, ırkçıların uğrak yerlerinden olan Thor-Steiner-Laden’a karşı yürüttü mücadele.
Semtin dikkat çeken önemli kültürel mekanlarından biri de Emek Müzesi. müzesi ve sanat merkezleri ile kültürel yapısını korumaktadır.
Emek Müzesi’nin bugün bulunduğu bina, 1887’de bir lastik fabrikasıydı. 1982 yılında, emekçilerin tarihi ve yaşamını kamuoyuna anlatmayı amaçlayan bir dernek tarafından devralınarak bu amaçlı geçici sergiler için ev sahipliği yapan bin, 1992’den itibaren müze olarak yeniden inşa edildi ve 5 Ocak 1997’de Emek Müzesi olarak açılışını yaptı.
Emekçilerin ve çalışma yaşamını tarihinden kesitler içeren ve değişik konularda güncel sergilere ev sahipliği yapan müze içinde matbaa makineleri için özel bir bölüm yer alıyor. Hamburg’un meşhur Elbe Tüneli’nde kullanılan tünel açma çarkı da müzenin girişinde ziyaretçileri selamlıyor.