İtalya’da emekçiler hükümetin çalışma yasalarını değiştirme planlarına karşı hazırlıklarını sürdürüyorlar. İtalya Emekçileri Genel Birliği (CGIL) tarafından yapılan açıklamada, “Hükümetin, 18. Maddeyi değiştirmek üzere parlamentoya sunduğu gün 8 saatlik genel greve çıkacağız” denildi.
Sözkonusu madde İtalya çalışma yasalarının en önemlisi olarak değerlendiriliyor. Maddede, “hiç kimse somut bir gelişmeden bağımsız ve esaslı bir neden olmaksızın işten çıkartılamaz” denilmesi pratik olarak işten çıkarmaları imkansız kılıyor. Ayrıca işçilerin kollektif grev haklarının yanı sıra “bireysel grev haklarının” olması da işten çıkarmaları iyice zorlaştırıyor.
DAHA KARARLI OLMALIYIZ!
İtalya sermayesinin 18. Maddeyi değiştirme girişimleri yeni değil. 2002 yılında da bu girişim, ülke genelinde 11 milyon emekçinin katıldığı genel grev ve 3 milyon emekçinin Roma’da yaptığı gösteriyle geri püskürtülmüştü.
Taban sendikaları açıklamalarında, sözkonusu yasanın “işçi sınıfının kan, ter ve gözyaşlarına neden olan 150 yıllık mücadelesiyle elde edildiğini ve kararlılıkta savunulması gerektiğini” belirterek, “Bu saldırı, yasanın değişeceği gün yapılacak 8 saatlik eylemle durdurulamaz, daha kararlı mücadele etmeliyiz” denildi. CGIL’e bağlı sendikaların tabanında da bezeri tartışmalar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, birlik çağrısı yapıldı.
Yasayla ilgili tartışmalara paralel olarak genel grevle ilgili tartışmalar da devam edecek ve genel grevin ne zaman ve nasıl yapılacağı konusu ilerleyen günlerden kararlaştırılacak. (YH)
MONTİ’NİN BAŞARILARI!
İtalya’da, Troyka (AB+AMB+IMF) tarafından Berlusconi’nin devrilerek hükümetin başına getirilen Mario Monti, ülkeyi uluslararası emperyalistlerin direktifleri doğrultusunda yönetiyor. İtalya sendika konfederasyonu CGIL Başkanı Susanna Camusso, 23 Mart günü yaptığı açıklamada, “Hükümetin çalışma yasalarına ilişkin aldığı, almak istediği bütün değişiklikler, ‘istihdamı artırma’ adına yapılıyor. Bu koskocaman bir yalan, yapılan ve tasarlanan değişiklikler bir tane yeni iş alanı dahi yaratmayacak. Hükümetin ne kadar yalancı olduğu daha önce alınan reform kararlarında görülmüştü. Ekonomiyi canlandırma adına atılan bütün adımlar ekonominin daralmasına, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına neden oldu” diye konuştu. Camusso, 16 Kasım’da başbakanlığa atanan Monti ve hükümetinin birkaç aylık “AMB-Terapisinin” bilançosunu açıkladı:
– Benzine yapılan „Çifte Monti vergisi“ sonucu yılın ilk ayında benzin tüketimi yüzde 10 gerilerken harcamalar ise yüzde 10 arttı,
– Konut yapımı için alınan ipotek kredilerinde yüzde 44 düşüş yaşandı,
– Yeni araç satışları yüzde 17,8 düştü,
– Hava yolu yolculuğu ve taşımacılığı yüzde 6,5 düştü,
– Doğal gaz tüketimi yüzde 4,3 geriledi,
– Sanayi üretimi yüzde 2,1 geriledi,
– Sanayi siparişleri yüzde 5,6 geriledi.
“Monti’nin kukla hükümeti, Kasım ortasından bu yana 12 kez güven oylaması yaptı. Monti, bu kadar kısa süre içinde Berlusconi’yi gölgede bıraktı. Berlusconi, 36 ayda 53 kez güven oylaması yaparak ülkeyi ‘şantajla yönetmekle’ eleştiriliyordu. Monti Hükümeti bu oranı ikiye katladı” diye konuşan Camusso, Monti Hükümeti’nin kukla hükümet olduğunu ve hiçbir meşruiyeti olmadığını söyledi. (YH)
