YÜCEL ÖZDEMİR
Avrupa, çarşamba sabahı Rus insansız hava araçlarının (İHA) Polonya hava sahasını ihlal ettiği haberiyle uyandı. Daha önce de benzer ihlallerin olduğu bilinmekle birlikte bu kez durum çok daha ciddi görünüyordu. Çünkü, NATO, savaş uçaklarını hemen harekete geçirerek İHA’ları düşürdü. Bu operasyon sırasında Polonya F-16 savaş uçakları, Hollanda ve İtalya’dan F-35 savaş uçakları ile Alman Patriot hava savunma sistemi devreye girmiş.
Böylece bölgeye yerleştirilen NATO güçlerinin bir hava saldırısı durumunda çalışıp çalışmadığı da test edilmiş oldu. Uluslararası ajansların geçtiği görüntülerde Polonya’nın güneydoğusundaki Czesniki köyünde bir İHA görülebiliyor. Wyryki kasabasında ise bir binanın çatısı hasar gördü.
“NATO tarihindeki benzersiz operasyon” sırasında ölen ve yaralananın olmadığı da açıklandı. Ukrayna savaşı nedeniyle bölgede teyakkuzda duran NATO için yeni bir fırsat doğmuş görünüyor.
Rusya, İHA’ların gönderildiğini yalanlamıyor. Junge Welt’te yer alan habere göre, Rusya Savunma Bakanlığı Telegram’da Polonya’ya yönelik herhangi bir saldırı planının olmadığını ifade ederken “Saldırıda kullanılan ve Polonya sınırını geçtiği ileri sürülen İHA’ların azami menzili 700 kilometreyi aşmamaktadır” deniliyor. Ne var ki, pek çok kez Rusya yanlısı haber ve yorumlara yer veren Junge Welt bile yukarıdaki açıklamaya “Rusya geçmişte de Ukrayna’nın batı sınırından 700 kilometre uzakta bulunan hedeflere saldırmak için insansız hava araçları kullanmıştı” hatırlatması yapıyor.
Alman basınında aynı gün Belarus’tan 19 adet “Shahed” tipi ya da ona benzeyen İHA’ların fırlatıldığı şeklinde ayrıntılı bilgiler de yer aldı. Bütün bunlara rağmen İHA’ların gerçekten Rusya tarafından Polonya hava sahasına planlı olarak mı gönderildiği, yoksa ortada provokasyon maksadıyla NATO tarafından tertiplenen bir operasyonun mu olduğu gerçeğinin ortaya çıkması için bölgeye bağımsız, uzman bir heyetin gitmesi gerekiyor. Aksi takdirde soruların doğru ve ikna edici şekilde yanıtlanması mümkün değil. Manipülasyon, savaş politikasının ayrılmaz parçası. Önce gerçekler karartıldığı için her iddiayı doğru kabul etmek mümkün değil. Tarihte de pek çok savaş, savaşa hazır tarafların yaptığı ya da yaptırdığı bir provokasyonla başladı.
Rus İHA’ların Polonya hava sahasını ihlal etmesinde tepki bu kez önceki benzer ihlallerden çok farklı olunca, doğal olarak NATO cephesinde yeni planların olup olmadığı sorusunu getiriyor. Polonya, aynı gün NATO’nun 4. maddesinin devreye girmesi başvurusunda bulundu. 4. madde şöyle diyor: “Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm tarafları birlikte görüşmede bulunacak” (nato.int)
Polonya, “Toprak bütünlüğünün, siyasi bağımsızlığının ya da güvenliğinin tehdit edildiği”ni ileri sürüyor. Böylece NATO’nun 4. maddesi, örgüt kurulduğundan bu yana yedinci kez devreye girmiş olacak. Polonya, 2014’te de Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesini gerekçe göstererek 4. madde kapsamında NATO’ya çağrıda bulunmuştu. 4. maddeyi beş kez de Türkiye, 2003-2020 yılları arasında, Irak ve Suriye savaşları nedeniyle devreye sokmuştu.
Birlikte bir “durum değerlendirmesi” anlamına gelen 4. maddenin devreye konulması tek başına fazla bir anlam ifade etmiyor ve birlik üyelerine mecburiyet dayatmıyor. Ancak, mecburiyet içeren 5. maddeye gidişin yolu da bir bakıma 4. maddeden geçiyor. Başka bir deyişle durum değerlendirmesi yapan güçler, ortada ciddi bir saldırı olduğu kanaati getirirse 5. madde için de kapı aralanabilir.
İHA’ların düşürülmesinden sonra NATO cephesinden yapılan açıklamalara bakılırsa bunun için siyasi ortam hazırlanmaya çalışılıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, çarşamba günü Brüksel’de yaptığı açıklamada olayın bütün yönleriyle incelendiğini ifade ettikten sonra, Rusya Lideri Putin’e parmak sallayarak “Müttefiklerimizin hava sahasını ihlal etmekten vazgeç” dedi. İHA’ları düşürmek üzere harekete geçen NATO güçlerini tebrik ederek, Polonya’ya “NATO topraklarının her bir milimetresi sonunda kadar savunulacak” güvencesi verdi.
Batı başkentleri de aynı tonda açılamalar yaptı. ABD Başkanı Trump da sosyal medya hesabından, “Rusya neden Polonya hava sahasını insansız hava araçlarıyla ihlal ediyor? İşte başlıyoruz” paylaşımında bulundu. Almanya Başbakanı Merz, “Rusya, NATO ve AB üyesi bir ülkede insan hayatını tehlikeye attı. Bu pervasız eylem, Baltık Denizi bölgesinde ve NATO’nun doğu kanadında uzun bir provokasyon zincirinin parçasıdır” dedi.
Açıklamalardaki sertlik, tehditler ve “İşte başlıyoruz” mesajı, Ukrayna savaşına NATO’nun doğrudan müdahale potansiyelini gösteriyor. Bu potansiyel baştan beri vardı, ancak hep ihtimal dışı bırakıldı. Gelinen aşamada Rusya ile ABD arasında Ukrayna savaşının bitirilmesi adına yapılan pazarlıklardan bir sonucun çıkmadığı anlaşılıyor. 15 Ağustos’ta Alaska’da gerçekleşen Trump-Putin görüşmesinde konuşulanlar da bir sonuç vermedi. Dolayısıyla, müzakere yoluyla istediklerini alamayan tarafların savaşın ateşini körükleyerek, el yükselterek pazarlık masasında hedeflerine ulaşmak istedikleri anlaşılıyor.
Rusya’nın son haftalarda, müzakereler sürdüğü halde, Ukrayna içlerine doğru yaptığı büyük saldırılar da bunun göstergesi. Batı cephesinin buna yanıtının NATO tehdidi olduğu anlaşılıyor. Bu kapsamda önümüzdeki süreçte Rusya-NATO hattında gerilim artacak gibi görünüyor. Taraflar pazarlık masasında istediklerini alana kadar bölge üzerinde büyük savaş tehlikesi varlığını sürdürmeye devam edecek.
 
				
 
             
             
                             
                             
                             
                            