Written by 09:40 POLITIKA

NRW yarın sandık başında

14 Eylül Pazar günü Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da (NRW) yerel seçimler yapılacak. 23 Şubat’ta yapılan genel seçimlerin ardından ilk seçim olma özelliği taşıyan yerel seçimler bu nedenle ülke genelinde izleniyor.

Zeynep Sefariye Ekşi

14 Eylül Pazar günü Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da (NRW) yerel seçimler yapılacak. 18 milyon nüfusu olan eyalette, 16 yaşını dolduran 13,7 milyon seçmen 396 yerleşim yerinde oy kullanabilecek. Belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri seçilecek. 23 Şubat’ta yapılan genel seçimlerin ardından ilk seçim olma özelliği taşıyan yerel seçimler bu nedenle ülke genelinde izleniyor. Şimdiden sonuçlar, CDU/CSU-SPD koalisyon hükümeti için ‘havayı yoklama’ özelliği de taşıyor. Başbakan Friedrich Merz hükümetine hoşnutsuzluğun kısmen bir verisi olacak.

Katılımın yüzde 51,9 olduğu 2020 yerel seçimlerinde partilerin toplam oy oranları şöyleydi: CDU yüzde 34,3, SPD yüzde 24,3, Yeşiller yüzde 20, FDP yüzde 5,6, Sol Parti yüzde 3,8, AfD yüzde 5,1. 14 Eylül için yapılan tahminlerin ana konusu AfD’nin ne kadar oy olacağı. Halkın verdiği sözleri tutmayan CDU ve SPD’yi, AfD’ye oy vererek cezalandıracağı yorumları yapılıyor. INSA’nın tahminlerine göre CDU yüzde 34, SPD 22, AfD yüzde 14, Yeşiller 10 ve Sol Parti yüzde 6.

AfD NRW hoşnutsuzluğu toplamaya devam edecek mi?

2020’de NRW’de dördüncü parti olan, yerel seçimlerde ise ülke genelinin oldukça altında oy alan AfD’nin bu seçimlerde CDU ile başa baş gittiği anketleri yayınlanıyor. Oylarını bir önceki yerel seçimlere oranla üçe katlayacağı tahmin ediliyor. 2020’de seçim bölgelerinin yüzde 90’ında yere meclislere giren AfD, göç ve güvenlik konuları üzerinde duruyor. Bu seçimlerdeki sloganı “Özgürlük ve Refah”. Vaatleri arasında kamu alanında işçi atma, çevre ve ideolojik bulduğu çokkültürlülüğe ayrılan bütçeleri iptal etme, güvenliği sağlama adına polis sayısını artırma ve polise eleman alımında ‘köken araştırması’ yapma gibi konular var.

NRW AfD içinde yerel seçimler öncesi partiden atmalar, bazı üyelere ihtar mektupları olarak yansıyan parti içi sürtüşmeler gündem oldu. Özellikle bir çalışanın, Ukrayna’da silahlı ırkçı silahlı birliklerle Rusya’ya karşı savaşa katılması basına yansıdı. Adaylarının bazıları AfD’nin de öncesi dağılan ve gücü kalmayan sağ grupların militanları oldukları dikkat çekiyor. HogeSa, Pegida,Pro NRW, Republikaner gibi grup ve partilerden.

Genelde olduğu gibi yoksullardan ve işçilerden oy alan AfD, 2020 seçimlerinde de yoksulluğun fazla olduğu Gelsenkirchen, Hagen gibi kentlerde en yüksek oyu almıştı. Sorunların, hoşnutsuzluğun arttığı dikkate alınırsa bu eğilim seçimlerde devam edecek.

Eyalette en can alıcı sorun: Kreş ve konut

Konut, okullar, kreşler ve ulaşım başta olmak üzere günlük yaşamın devam ettirilebilmesi için hizmetler, sosyal-kültürel ihtiyaçlar önemli oranda yerel politikalarla da bağlantılı. Yerel yönetimlerin kimde olduğu, halkın sorunlarına öncelik verip vermemeleri önemli. Ama yerel, eyalet ve federal düzeydeki bütçelerdeki kısıtlamalar, merkez bütçelerden belediyelere verilen ödeneklerin sürekli kısıtlanması şehirlerde yaşayan halkın sorunlarını büyütmeye devam ediyor. Hemen hemen bütün partiler, sorunların kaynağı olmasına rağmen, bu sorunlar konusunda vaatler verip bunları kendilerinin çözeceği sözlerini vermekten de geri kalmıyor.

NRW seçimlerinde ödenebilir yeterli konut ve her çocuğa kreş sorunu seçimlerin ana gündemi durumunda. 2021’den bu yana NRW’de kiralar yüzde 20 pahalılandı. 1990’da 1,3 milyon olan sosyal konut sayısı şu an 422 bin. Eyalette evsizlerin sayısı 2024 yılında 122 bin 170 idi. Kreşler de alarm veriyor. Çalışan anneler-babalar çocuklarına yer bulamıyor, açılış kapanış saatleri iş yaşamıyla, hele ki yalnız yaşayan anne-babalar için ciddi bir problem durumunda. Kreşlerde eğitmen ve kalifiye elemanlar azaldı, ödenek bulunmuyor. Okul öncesi yeterli dil eğitimi alınmadığı için NRW’de rekor düzeyde sayıda çocuk birinci sınıfı tekrarlıyor. Örneğin Köln şehir belediyesine ait kreşlerde eleman azlığı nedeniyle kreş açılışı saat 7’den 8’e alındı.

Seçim sürecinde aktif olan sadece partiler veya oy isteyen adaylar değil. İnisiyatifler, sendikalar sosyal talepleri görünür kılıyor, partilerle tartışıyor. “Konut istiyoruz” birliği belediyelerden sosyal konut yapımına bütçe ayrılmasını ve konut firmalarına yaptırımlar uygulanmasını talep ediyor. 40 bin imza ile 2024 yılında kurulan NRW-GEW sendikasının da içinde yer aldığı “Kita Bündnis” aktif faaliyet gösteriyor. Bu iki örnekte olduğu gibi sadece 14 Eylül’de sandığa gitmek çözüm değil. Ayrıca sorunlar ve talepler etrafında mücadele birliklerinin oluşması, kim seçilirse seçilsin oluşacak yerel yönetimler üzerinde halkın baskısını da sağlayacak. Kapatılmakla karşı karşıya olan hastanelerden havuz ve kütüphanelere, göçmenler için destek ve teşvik ödeneklerine kadar geniş alan için. Pek çok şehirde yerel seçimler bunun için de bir olanak sağladı.

Merkezi ve yerel bütçelerde emekçiler aleyhine kısıtlamaların hız kazanacağı bir dönemdeyiz. Bunun için sandığa giderken temel kriter, kısıtlamaları savunanlara, savaş partilerine oy vermemek.


Foto: Yeni Hayat / Köln

Vatandaş olmayanlar için ‘yetkisiz’ uyum meclisleri

14 Eylül’de NRW’de aynı zamanda 5 binden fazla yabancının yaşadığı yerleşim yerlerinde entegrasyon meclisleri seçimi yapılacak. 31 Aralık 2024’deki göre göçmen nüfusu 3 milyon 273 bin 545. Türkiyelilerin sayısı ise 2022’de 480 bin idi. Eyalette AB üyesi olmayan ülkelerden gelen ve vatandaşlığa geçmeyen 2,4 milyona yakın insanın oy hakkı yok. Sadece danışma yetkisi olan uyum meclislerinin karar yetkisi ve kullanabilecekleri bütçeleri yok.

Kısacası, uyum meclisleri demokrasinin önemli kriterlerinden olan seçme ve seçilme hakkı talebinin karşılığı değil. Öyle ki, vatandaşlık yasasındaki sürenin 8 yıldan 5 yıla indirilmesi ve çifte vatandaşlık değişikliği vatandaşlığa geçişi teşvik etti ve 2024’te 2000’den bu yana rekor düzeyde, 68.703 kişi, vatandaş oldu.


Türkiyeli adaylar dikkat çekiyor

Seçim öncesinde hem var olan partilerde aktif olan hem de şehrinde veya semtinde aktif olan tek tek Türkiyeli adayların afişleri azımsanmayacak sayıda dikkat çekiyor. Eyaletin en büyük şehri olan Köln’de, aynı zamanda eyalet milletvekili olan Yeşiller partisinde yıllardır kariyer yapan Berivan Aymaz, tüm şehirde çevreden insan haklarına uzanan her alanda oldukça etkin bir çalışma yürütüyor. Sloganı ‘Yarın için birlikte’. Aymaz’ın seçilme şansı da var. Yine Duisburg’da ‘Duisburger Alternatif Liste’ adına aday olan Ayhan Yıldırım da şehir belediye başkanı adayı. “Şeffaf, adil ve geleceğe hazır“ motosuyla çağrı yapan Yıldırım, özel olarak göçmenlere çeşitli destek projeleriyle de çağrı yapıyor. Sadece bu iki örnek değil.

Aileleri göçmen işçi ama kendileri burada doğup büyümüş, bu ülkede politikleşmiş yeni nesil var. Elbette politik duruşları, yerli ve göçmen emekçilerin orak çıkarlarını savunup savunmadıkları asıl kriter. Geleceğimiz bu ülkede kurulacak, bunun gereği bu ülkede politika yapmaktır. Türkiye kökenlileri, Türk ve Müslüman kimlikleri üzerinden gettolara hapseden, emekçilerin birliğine zarar veren azımsanmayacak sayıda adaylar da var. Seçimlerde genel olarak Türk ve Müslümanların birliğine çağrılar yapan, Türk hükümetinin lobi partileri DAVA veya BIG’in bu seçimlerde direkt görünürlüğü yok. Yerellerde parti ismi olmadan, “Kadınlara özel mekanlar” sağlama gibi sembol taleplerle aday örnekler de var.

Close