Written by 15:06 HABERLER

‘Pogromnacht’ ya da Kırık Camlar Gecesi

Ali Çarman / Stuttgart

‘’… Size, ayaklanmayı anımsatmamak, sormamak gerekir: Alman çehresini Medusa suratına dönüştüren ve size her kötülüğü yapmış olan bu cehennem piçi’ni ne zaman başınızdan atacaksınız? Ne zaman aklınız başınıza gelecek ve mantık karşısında teslim olacaksınız? Sizleri böyle sıkıştırmanın ve sormanın hiçbir anlamı olmadığını biliyoruz, çünkü davranışlarınızı değiştirmek elinizde değil…’’

Alman edebiyatının saygın isimlerinden Thomas Mann canını zor kurtarıp ABD’ye sığındıktan sonra bir an dahi boş durmayıp her fırsatta Hitler ve faşizmin gerçek yüzünü BBC’den yapmış olduğu yayınlarla anlatmaya çalıştı. Zira, tekellerin önemli desteğiyle iktidara taşınan Hitler sonrası önce ülke daha sonra bütün Avrupa için ölüm saçan karanlık günler başlamıştı. Sendikaların kapısına kilit vurulup, yüzlerle ifade edilen gazete-dergi kapatıldı. Yüzbinlerce politik tutsak toplama kamplarında tutsak edildi. Yetmedi bunlar peş peşe katliam ve soykırım planları yapılarak hayata geçirildi.

Bunlardan birisi de’ Pogrom gecesi’ olarak adlandırılan 9 Kasım 1938 ve bütün Almanya’da başlatılan Yahudi halkına, işyerlerine ve sinagoglara yönelik yakma, yıkma ve talan etme hareketidir.

İnsanlığı dehşete düşüren böyle bir şeyi yapmak için nazilerin bildik gerekçeleri hazırdı: Paris’teki Alman Büyükelçiliği Müşaviri Ernst Rath’ın 17 yaşındaki Polonyalı bir Yahudi Herschel Grynsypan tarafından öldürülmesi bahanesi hazırda bekleyen SS ve Gestapo haydutları için fırsat oldu.

9 Kasım gecesi ve sonrası devam eden olaylarda resmi kayıtlara göre 1300, ilerici araştırmacıların raporlarına göre ise 2000 Yahudi katledildi. İşyerlerin yağmalanmasına, Hitler gençliği ve yer yer Alman halkı dahil oldu. 7 500 dükkan, 1200 sinagog ve ev kundakladı. 30 binden fazla Yahudi ise toplama kamplarında ölüme taşındı.

BU YIL DA LANETLE ANILDI

Bu yıl aynı zamanda faşizme ve savaşa karşı büyük zaferin 80.yılı. Bunun için Pogrom gecesi anmaları daha güncel geçmekte. Faşizmden kurtuluşun üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen, bugün dahi ırkçı saldırılar, antisemitizm varlığını sürdürüyor. Hala, Holoskost anıtlarına, tökezleme taşlarına, toplama kamplarını ziyaret edenlere ve göçmenlere yönelik saldırı, kundaklama ve kimi zaman öldürmeleri basında takip ediyoruz. Neonaziler çok rahat eylemler yapmakta. Bunlara ve AfD’ye karşı gösteri düzenleyen gençler ise polis tarafında hedef alınmakta.

Almanya’nın onlarca şehrinde antifaşist ilerici güçler, demokrat örgüt ve sendikalar değişik etkinler gerçekleştirmekte. Bu çerçevede Stuttgart ve çevresinde bir hafta boyunca 10 dan fazla etkinlik düzenlenmekte.

Etkinliklerin en önemlisi ve gelenekselleşmiş olanı her yıl Bad Cannstatt semtinde saat 16’da Marktplatz meydanında gerçekleştirildi. Uzun yıllardır çalışmalar yapan Freier-chor (özgür koro) etkinlikte sahne alarak Mikis Theodorakis’in toplama kampları üzerine iki çalışmasını seslendirdi.

Daha sonra, VVN-BdA Stuttgart (Nazi Rejimi Mağdurları Derneği, Antifaşistler Federasyonu) adına ver.di sendikasından Cuno Hägele bir konuşma yaptı. Hägele konuşmasındaözetle şunları dile getirdi: ‘’Dünya çapında yeniden silahlanma ve militaristleşmeye tanık oluyoruz. Nato, üyesi devletlerin tamamı askeri harcamaları kat be kat artırmakta. Almanya ise silahlanma da adeta birinci olmak istiyor. Evet, silahlanmaya para var. Sağlık ve sosyal hizmetlere, konut sorununu çözüme, eğitime, iklim korumaya para yok. AfD’ye karşı olmak, ırkçılığa karşı olmak bütün bunları kapsamalı ve kapitalizme karşı sessiz kalınmamalı’’.

Gençlerin konuşması ile birlikte saat 17’de eylem yerine 500 metre mesafedeki Sinagog anıtlığına gidildi. Büyük bir hüzün içinde yüzlerce insan sıraya girerek anıta kırmızı karanfiller bıraktılar. Eylem, “bir daha asla faşizm! Bir daha asla savaş! İnsanın ve doğanın ihtiyaçlarının kar değil, adil, barışçıl ve dayanışma temelli bir dünya mücadeleye devam etmeliyiz” çağrısıyla sona erdi.

Close