Written by 11:11 HABERLER

Renault işçileri savaş için üretim dayatmasına direniyor

Ali Rıza Yıldırım / Strasbourg

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un savaşçı açıklamaları ve “zorunlu askerlik” duyurusu ülkeyi bir savaş ekonomisine hazırlarken, Renault işçileri ise fabrikada askeri üretime başlanmasına karşı direniyor. CGT sendikası, işçilerin tepkilerini net bir şekilde duyuruyor: “Biz otomobil üretmek için imza attık, silah yapmak için değil. Vatan için öldüğümüzü söylüyorlar ama gerçekte sanayi için ölüyoruz.”

Fransa’da militarizasyon yükseliyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un giderek sertleşen açıklamaları ve özellikle “gönüllü askeri hizmet” duyurusu, ülkeyi açıkça bir savaş ekonomisine yönlendiriyor. Renault, haziran ayından bu yana tepeden dayatılan militarizasyonun bazı basın organları tarafından tekrar gündeme getirilmesiyle, bu sürecin en görünür simgelerinden biri haline geldi.

Fabrikanın Genel İş Konfederasyonu (CGT) Delegesi Ali Kaya, gazetemize fabrikanın durumu hakkında şunları aktardı: “Şirket mart 2024’e kadar otomobil üretiyordu, şimdi yedek parça ve onarım işine geçti. Bu da ciddi bir kadro daralması yarattı. Çalışan sayısı 4 binden 1800’e düşürüldü. Buna ek olarak 300 geçici işçi çalışıyor. İşçiler otomobil üretmek istiyor, silah üretmek istemiyor.”

İşçi temsilcilerinden gizlenen projeler

Le Monde’un 28 Kasım’daki haberine göre Renault yönetimi, Guyancourt Technocentre ve Villiers-Saint-Frédéric teknik merkezindeki mühendislik ekipleriyle “uzaktan kumandalı kara dronu” prototipi üzerinde çalışıyor. Ancak proje konusunda sendika temsilcilerine ayrıntılı bilgi verilmediği söyleniyor. Şirket projenin “araştırma-geliştirme aşaması”nda olduğunu ve hiçbir müşteri ya da sipariş bulunmadığını belirtiyor. Resmi açıklamalarda aracın sivil kullanım alanlarına da uygun olabileceği ifade ediliyor.

Ali Kaya ise durumu “Yetkililer projeyi sivil olarak sundu ama gerçekte nereye gidildiği ortada. İşçilerin fikri sorulmuyor. Eğer bu proje hayata geçerse önlerine iki seçenek konulacak: Ya üret ya işsiz kal” sözleriyle yorumluyor.

İşçilerin tepkisi ve sendikaların tutumu

Fabrika işçileri arasında büyük tepki var. CGT temsilcileri, işçilerin kaygılarını şöyle aktarıyor: “Biz otomobil üretmek için imza attık, silah yapmak için değil. Çoğu etik ve insani açıdan bakıyor; bazıları ise fabrikanın Rusya tarafından hedef alınmasından endişe ediyor.”

Ali Kaya da sendikanın duruşunu özetliyor: “CGT olarak silahlanmaya karşıyız. Bu, işçilerin çıkarına değil; Fransa ve İngiltere gibi ikinci sınıf emperyalist güçlerin çıkarlarını koruma çabasıdır. Vatan için öldüğümüzü söylüyorlar ama gerçekte sanayi için ölüyoruz.”

Şirket yönetimi ve Avrupa trendi

Renault yönetimi projeyi “fırsat” ve “Sivil uygulamalara uyarlanabilirlik” olarak sunuyor. Tarihsel olarak şirketin Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda askeri üretime katıldığı vurgulanıyor.

Ali Kaya’ya göre “Renault, hiçbir zaman kapitalistlerin ve savaşın çıkarlarından uzak durmadı. İşçilerin fikri alınmadan kararlar alınıyor.”

Avrupa’da da bazı otomotiv ve sanayi tesislerinin askeri üretime kaydırıldığı görülüyor. Bu durum, hükümetlerin savunmaya aktardığı bütçeler ve sanayi gruplarının pazar talepleriyle besleniyor.

Silah sanayisi işçi istiyor

Bir yandan Fransa’da sanayi dibe vurmuş durumda. İki yılda 444 fabrika ya kapandı ya da büyük işten çıkarmalar gerçekleştirildi. Diğer yandan silah sanayisinin üretimi hem zaman hem miktar açısından talebe yetişemiyor ve birçok fabrikanın kendine özgü üretimden silah üretimine kayması söz konusu.

L’Usine Nouvelle dergisinin 10 Ekim’de yayımladığı habere göre Savunma Genel Müdürlüğünün (DGA) 2 bin 500 şirket üzerinde yaptığı çalışmada, silah sanayisinin ciddi iş gücü ve uzman açığı olduğu ortaya çıktı: Ülkede 10 bin pozisyon hemen doldurulabilir durumda.

“Tek yol işçilerin mücadelesi”

CGT Delegesi Ali Kaya, durumu şöyle özetliyor: “Bu şartlarda işçilere ya işsiz kalmak ya da askeri üretime katılmak dayatılıyor. Kapitalist sistemin krizi, insanlığı topyekûn bir savaşa, belki de üçüncü dünya savaşına, doğru sürüklüyor. Bu gidişatı durdurmanın yolu, kapitalizme karşı mücadele etmek ve işçilerin gerçekten direksiyona geçmesidir. Aksi halde bu sistem bizi duvara toslatacak.”

Close