Yüksel Dalyan / Kassel
8-9 Kasım tarihleri arasında Kassel’de toplanan 32. Federal Barış Konseyi toplantısına değişik şehirlerden 500 kişi katıldı. İlk kez onlarca gencin de katılıp kendi podyumlarını kurdukları toplantıda artan savaş çığırtkanlıklarına karşı yapılacak eylemler de tartışıldı.
“Almanya savaşa barışa, barışa hazırlıklı olmalıdır” sloganı altında düzenlenen toplantıda, savaş çağrılarının en yetkili ağızlardan dillendirildiği ve Ukrayna’na savaşının finansmanın AB ve özellikle de Almanya’ya bırakıldığını belirten konuşmacılar, Ukrayna’nın kaybedeceğinin ortada olduğu bu savaşın, son zamanlarda nükleer savaşı tartışmalarına dönüştüğünü belirtiler.
Yapılan konuşmalarda ABD’nin Wiesbaden’daki üssünden yönetilen savaşın ve barış koşulu olarak kendi çıkarları için ‘nadir elementler’ gibi sömürgeci talepler ileri sürmesi de gerçek niyetini ortaya koyduğuna dikkat çekildi. Trump’ın olası bir durumda parmağını basacağı düğme ile havalanacak bomba yüklü uçaklar ve füzelerin Almanya ve Avrupa’da bulunduğuna işaret eden konuşmacılar, olası bir karşı saldırının hedefinin Almanya olacağının bilinmesi gerektiği dile getirildi. Olası bir nükleer savaşın şimdiye kadarki savaşlara karşılaştırılamayacağını belirleyen konuşmacılar, bunun dünya için bir felaket olacağı altı çizildi.
Almanya’da son zamanlarda ‘savunma’ adıyla ayrılan bütçeler dudak uçuklatmaya devam ediyor. İnsanlar ‘Hazırlarının Putin yarın kapınıza dayanabilir!’ diye korkutulmaya çalışılırken, “sığınak tartışmaları”, ‘askerliğin zorunlu hale getirilmesi’, “Kadınların da buna hazırlanmalarının iyi olacağı” gibi söylemler altında militarizm okullara sokulmaya çalışıldığı biliniyor. Ayrıca, son zamanlarda kapanan kimi fabrikaların özellikle Rheinmetall tarafından devralınarak silah üretimine hazırlandığının örnekleri verildi.
İsrail’in soykırımı ve Ortadoğu’da emperyalistlerin çıkarları için yürüttükleri savaşlar ve özellikle Filistin halkıyla dayanışma gündemin önemli maddelerinden biriydi.
İsrail’den video ile bağlanan Prof. Helga Baumgarten yapılanın soykırım olduğunu, tarihsel bağlamda anlatarak, 2025 yılının tüm dünyanın gözünün önünde canlı olarak izlenen bir soykırım yaşandığını belirtti. Baumgarten Almanya’nın Mısır’daki aile fotoğraflarda yer almasında da tepki göstererek, İngiltere, ABD, Türkiye ve diğer Arap ülkelerin pastadan pay almak için yarıştıkları belirtildi.
Biz birbirimize ateş etmeyeceğiz!
Bu slogan genç ortamlarında enternasyonalist çalışmanın bir aracı olacak gibi görünüyor. Gençlerin oluşturdukları tartışma toplantısı barış hareketi için yeni bir soluk oldu. Verdi sendikasının gençliği, SDAJ, Solid, üniversite gençliği, Die Falken temsilcileri özellikle okullardaki ve gençliğe yönelik ‘askeriye ve militarizm özendirme karşı gençlik arasındaki yaptıkları faaliyetleri anlattılar. Okullardaki öğrencilerin zaten çokkültürü olduğu vurgulayan konuşmacılar, 5 Aralık’ta ‘okullardaki militarist propaganda ve askere hazırlık çalışmalarına karşı boykot çağrısında bulunacaklarını ilan ettiler.
Sendikalar ve silahlanma ele alındı
Yaklaşık 70 kişinin katıldığı ‘Sendikalar, toplumsal sorunlar ve yeniden silahlanma’ başlıklı oturumda sendikaların savaş ve silahlanma konusundaki tutumu ele alındı. Sol Parti yönetiminde olan ve 2017 yılından beri partisinin iş yerleri ve sendikalar sözcülüğünü yapan Ulrike Eifler,
küreselleşmiş işçi sınıfının dayanışmasının önemine değindi. Atelyedeki tartışmalardan sonra da değişik bölgelerdeki aktif sendikacılar düşünce alışverişinde bulunarak, aralarındaki bağları güçlendirmenin yeni bir iletişim temelini attılar.
Kültürel programda da direniş şarkıları birlikte söylendi. Filistinli çocukların yakınlarıyla birlikte buraya getirilip tedavilerinin üstlenilmesi çağrısı yapılarak, kapanış bildirisi açıklanarak, daha güçlü bir barış hareketinin önemi vurgulandı.

