Temizlik emekçileri, esas olarak kendi güçlerine güvenerek, sendikalarının (FNV Bondgenoten) öncülüğünde, gerçekten zor olan şeyi başardılar. Bu grev, kadın erkek her renkten, her ulustan ve kökenden işçinin, birbirlerine bağlılığı, mücadeledeki ısrarı ve giderek artan sempati ve destekle, kamuoyunun gündemine oturdu. Başlangıçta pek ilgi göstermeyen medya bile, temizlik işçilerinden ve eylemlerinden söz etmeye başladı. Amsterdam, Schiphol, Utrecht merkez istasyonu ve ülkenin birçok yerinde gerçekleşen etkili grev, işgal ve gösteriler sonunda kazanan temizlik işçileri, grevin birkaç gün sonrasında Amsterdam’da kutlanan 1 Mayıs’ın da, kendilerine adanmasını hak ettiler. Amsterdam’da bu yıl 1 Mayıs, temizlik işçilerinin grevinin etkisiyle, nihayet salonlardan sokağa çıkmanın 1 Mayıs’ı oldu.
DİDF BAŞINDAN BERİ İŞÇİLERİN YANINDA OLDU
Gerek grev sırasında ve gerekse de grevden önce aylarca süren direniş sırasında, DİDF, hemen her yerde temizlik işçileri ve sendika ile birlikte oldu.
DİDF’in “Birlikte Daha Güçlüyüz” sloganlı bayrağı, hep sendika bayrağı ile birlikte işçilerin arasındaydı. Grevin başarılması için imza kampanyasından eylem ve gösterilere desteğe kadar DİDF’liler, işçileri yalnız bırakmadılar. Ayrıca aynı döneme denk gelen Türkiye’deki Tekel Direnişi’ni Hollandalı emekçilere anlattılar, Tekel’in örnek direnişi ile temizlik işçilerinin direnişi arasındaki benzerliğe dikkat çektiler. Hemen her gösteride DİDF adına yapılan konuşmalarla, işçilere yalnız olmadıkları mesajı verildi.
İŞÇİLER SEVİNÇLİ
Grevin aktif unsurlarından olan FNV Bondgenoten sendikası yöneticilerinden Ron Meyer: “Hollanda’nın 1933 yılından bu yana en uzun grevi olan bu grev ülkedeki emekçilerin gözünü açtı ve ilham kaynağı oldu. Bu grev, görünmezden ortaya çıkan temizlik işçilerinin bir başarısıdır. Onlar, herkesin imkansız dediği şeyi başardılar. En büyük şirketler bile artık onlara saygılı olmayı öğrendiler.” açıklamasını yaptı.
Grev boyunca direnişin en kararlılarından olan temizlikçi Judy Lock ise: “Bizler, kararlıca ve sabırla direndik ve şimdi başarımızın ürünlerini topluyoruz. Birbirimize olan güven ve dayanışmadan dolayı gurur duyuyorum. Evet ücretlerimiz yükseldi ama daha önemlisi, önemimiz anlaşıldı. Şimdi herkes var olduğumuzu görüyor, biz varız ve bunu büyük patronlar dahi görmek zorunda kaldılar.” dedi.
CSU temizlik firmasının işçisi olarak Rotterdam Merkez İstasyonu’nda çalışan Köksal Yiğit da, çalışma koşullarının çok kötü olduğunu, en büyük sorunun ise saygı görmemek olduğunu belirterek, sendikayla birlikte haklarını elde etmek için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Yedi yıldır tren temizliğinde çalışan Önder Kement ise basının ilgisizliğinden yakınıyor. Ve kendilerine yakın ilgi gösteren SP milletvekili Sadet Karabulut ve DİDF’e teşekkür ediyor. Kement, patronun kendileriyle alay eden teklifler getirmesine karşı sendikayla birlikte mücadeleye deavm edeceklerini kaydederek arkadaşlarını sendikaya sahip çıkmaya çağırıyor.
AMSTERDAM Hasan Ayhan
