Written by 10:46 HABERLER

TÖB-DER’in son genel sekreteri Kemal Uzun Köln’de yaşamını yitirdi

Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği TÖB-DER’in son genel sekreteri Kemal Uzun, Köln’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. TÖS ile başlayan örgütlü mücadelesini TÖB-DER ile devam ettirip, genel sekreterlik görevini de üstlenen Kemal Uzun, 12 Eylül askeri darbesinden sonra bir süre kaçak yaşadı. En küçüğü yedi, en büyüğü on yedi yaşındaki dört çocuğunu geride bırakarak 18 Aralık 1981’de Almanya’ya çıkabildi. 1989’da İnsan Hakları ve Demokrasiyle Dayanışma Derneği (TÜDAY) kurucuları arasında yer aldı. Türk-Kürt Dostluk girişimine önayak oldu.

ANKARA’DA DEFNEDİLECEK, KÖLN’DE TÖREN DÜZENLENECEK

Uzun’un naaşı bugün Köln’den Ankara’ya götürülecek ve Karşıyaka mezarlığında defnedilecek. Uzun için önümüzdeki günlerde Köln’de geniş katılımlı bir törenin yapılması planlanıyor.

Hastalığı ilerleyinceye kadar neredeyse tüm eylem ve etkinliklere katılan, demokrasi ve emek mücadelesinde yer alan Kemal Uzun’u saygıyla anıyoruz.

KEMAL UZUN’UN  “ÖZGEÇMİŞ”

Kemal Uzun, 2015’te sosyal medya hesabında özgeçmişini şu şekilde yer alıyor:

“Resmi kayıtlara göre 1942’nin sonunda doğmuş olduğu belirtilmiş olmasına karşın, kendisi gerçek doğum tarihinin Haziran 1940 olduğunu söylüyor. İlkokulu kendi köyünde (Artvin – Ardanuç İlçesi’nin Bereket Köyü) okuduktan sonra, Kars – Kazım Karabekir Öğretmen Okulu’nu bitirerek ilkokul öğretmeni olur.

Dört yıl Ağrı/Patnos ilçesinin köylerinde, bir yıl da Artvin/Arhavi ilçesinin bir köyünde ilkokul öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra yeniden öğrenciliğe başlar ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Pedagoji Bölümü’nden ilköğretim müfettişi olarak mezun olur.

Üç yıl Muş, iki yıl da Artvin ilinde ilköğretim müfettişi olarak çalıştıktan sonra, bir buçuk yıl da Artvin Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yapar.

Milli Eğitim Bakanlığı merkez örgütünde on ay kadar Levazım Müdür Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra, oradan da Ankara Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne, eğitim uzmanı olarak atanır.

1965 yılından itibaren örgütlü mücadeleye olan inancından ötürü Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMF), Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ve Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖBDER) bünyesinde aktif üye olarak çalışır. 1978’den sonra da TÖBDER’in genel sekreterlik görevine seçilir.

Devletin anti-demokratik uygulamaları sonucu TÖB-DER yöneticilerinden çoğu 1979’un Kasım ayında tutuklanıp, örgütü de faaliyetlerden men edilince, kendisi teslim olmaz. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ülkesinde barınma ve yaşama koşullarını kaybedince 1981’in Aralık ayında Federal Almanya’ya iltica etmek zorunda kalır.

Ülkesindeki darbeci güçlerin anti-demokratik uygulamalarına karşı karşı demokrasi mücadelesini DEVRİMCİ İŞÇİ örgütlülüğü içinde sürdürmeye çalışır.

1989 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte, Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Dayanışma Derneği’ni (TÜDAY) kurarak çalışmaya başlar.

1991 başlarından itibaren de Türkiye’de yoğunlaşan Türk-Kürt çatışmaları karşısında sessiz kalınmaması gerektiği düşüncesinden hareketle Türk- Kürt Dostluk Girişimi’ni kurarak çalışmalarını Kürt Sorunu’nun çözümü konusunda yoğunlaştırır.

Bu süreçte

– KÜRT SORUNU

– AYDINLAR NE DİYOR?

– SİLAHLAR SUSSUN

İNSAN KONUŞSUN

TÜRKİYE’NİN

Avrupa Birliği Yolundaki Engeli

KÜRT SORUNU

…Ve

YAŞANMIŞ GİBİ

YAŞANMAMIŞ BİR ÖMÜR

gibi kitapları yayınlar.

Close