Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Gönüllüler Koalisyonu’ndan 26 ülkenin ateşkes kapsamında Ukrayna’ya güvence güçleri konuşlandırma taahhüdünde bulunduğunu duyurdu.
Macron, Fransa ve İngiltere’nin eş başkanlığında hibrit formatta gerçekleşen Gönüllüler Koalisyonu Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı.
Toplantının ardından Macron, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü.
Görüşmeden sonra Macron ve Zelenskiy, başkent Paris’te ortak basın toplantısı düzenledi.
Macron, ABD, Ukrayna, Avrupa ülkeleri ve Gönüllüler Koalisyonu üyelerinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda barışın tarafı olduğunu söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı, ateşkes kapsamında, Gönüllüler Koalisyonu’ndan 26 ülkenin Ukrayna’ya güvence güçleri konuşlandırma veya “karada, denizde veya havada” bulunma taahhüdünde bulunduğunu açıklayarak, bu gücün Rusya’ya karşı herhangi bir savaş yürütmeyi hedeflemediğini belirtti.
Gönüllüler Koalisyonu’nun, 35 üyesinin Ukrayna’ya barış ve güvenlik garantileri sağlama konusundaki askeri ve siyasi katkısını masaya yatırarak netleştirdiğini belirten Macron, müzakerelerde Ukrayna ordusunun kapasitesi açısından herhangi bir sınırlama olmamasını hedeflediklerini kaydetti.
KARAR KESİN DEĞİL
26 katılımcının hepsinin gerçekten Ukrayna’ya asker konuşlandırmak isteyip istemedikleri ya da güce katkılarının başka ülkelerde de olup olmayacağı ise belirsizliğini koruyordu. Alman hükümetine göre Paris toplantısının ardından yapılan bir telefon görüşmesinde Avrupalılar Trump’a “ortak çabalara önemli bir katkıda bulunmaya devam etmesi” çağrısında bulundu.
ALMANYA NE YAPACAK?
Alman hükümetinde, güvenlik garantilerine odaklanmanın, şu ana kadar savaşı sona erdirme konusunda hiçbir isteklilik göstermeyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki baskıyı azaltacağı endişesi var. Merz konferansta yaptığı konuşmada Rusya’ya daha fazla baskı yapılması gerektiğini söyledi. Merz bir kez daha Rusya’nın ekonomik ortaklarına, yani özellikle Çin ve Hindistan’ın hedef alınması çağrısında bulundu. Her iki ülke de Rus petrolünü satın alıyor ve böylece Kremlin’in savaş bütçesini dolduruyor.
Almanya’nın olası bir Ukrayna misyonu için kara birlikleri vaat edeceği beklentisi Merz’i toplantıdan önce hayal kırıklığına uğratmış ve Avrupa güvenlik çevrelerinde büyük bir kızgınlığa yol açmıştı. Avrupa-Amerika hazırlık toplantılarında Alman tarafı, Fransa ve İngiltere ile birlikte olası bir koruma gücünün büyük bir kısmını (her biri yaklaşık üçte bir) sağlamaya istekli olduğunu bildirmişti.
MERZ: ÖNCE ATEŞKES
Ancak Alman Genel Kurmay Başkanı Carsten Breuer’in, olası bir Alman katkısı sözü için Berlin’den yeterli siyasi desteği alamadığı bildirildi. Bunun yerine Almanya, Paris’te güvenlik garantilerine somut bir katkı olarak Ukrayna’nın hava savunmasını daha da güçlendirmeyi, Ukrayna’nın uzun menzilli silah üretimini desteklemeye devam etmeyi ve piyadeler için yılda 500 araç daha sağlamayı taahhüt etti.
Alman askerlerinin Ukrayna gönderilmesi konusu CDU/CSU-SPD koalisyonu için oldukça tartışmalı. CDU/CSU’nun bazı kesimlerinde ve SPD’de buna karşı güçlü bir muhalefet var. Bunun Rusya’yı destekleyen ve anketlerde en yüksek seviyesine ulaşan AfD’nin yanı sıra Sol Parti ve Sahra Wagenknecht’in BSW’sine de destek verebileceği yönünde büyük endişeler var.
İçerideki tepkimin farkında olan Başbakan Merz “Ateşkes olmadan Ukrayna’ya asker göndermek söz konusu değil. Ve bundan sonra bile, Federal Almanya Cumhuriyeti için önemli çekincelerim var” demişti.