Written by 08:46 HABERLER

Wir sind die Brandmauer- Yangına karşı duvar biziz!

Yüksel Dalyan / Kassel

Çocuklar kendilerinin hazırladıkları slogan kartonlarıyla, nineler örgütlü olarak (Sağa karşı nineler), sendikalarının bayraklarıyla işçiler, memurlar, mültecileri boğulmaktan kurtaran aktivistler, değişik partilerin üyeleri, sadece komşusu göçmen olduğu için son gelişmelerden tedirgin olan kapı komşular, cıvıl cıvıl öğrenciler, gençler hep bir ağızdan haykırdılar: ALLE ZUSAMMEN GEGEN DEN FASCHISMUS.

2 Şubat günü Kassel’in ortasında “Faşizme karşı hep birlikte” diye haykıran 8 bin yürek vardı yine. Kassel DİDF ile Forum Gewerkschaften Kassel’in ortak pankartı “Sağa karşı olmak: Militaristleşmeye, silahlanmaya, silah satışına hayır demektir! Göçmenlerin sırtından politikaya hayır!” her şeyin özetiydi sanki.

Yine değişik partiler, örgütler pankart ve flamaları ile katılırken, bir çok insan da son siyasi gelişmelerden rahatsız oldukları için oradaydılar. En çok adında Hristiyan (Demokrat Birlik) geçem CDU eleştirilerden payını aldı.

Antifa gençliği, sağa karşı nineler, Kuzey Hessen DGB Başkanı Jenny Huscke ve başka birçok konuşmacının yanında, VVN-Bund der Antifaschisten adına Ulrich Schneider de konuştular.

Ulrich Schneider: Sadece oy pusulasında çarpı işaretine ihtiyacımız yok, tüm demokratların kararlılığına da ihtiyacımız var

Kimi sözde-demokrat partilerin aşırı sağcılarla ortak hareket etmelerinin son AP seçimlerinden itibaren açıktan yapılmaya başladığını da anlatan Schneider, şöyle devam etti: “Ursula von der Leyen’in AP Komisyon Başkanlığına aşırı sağcıların oylarıyla yeniden seçilmesinden ziyade, Komisyon Başkanı ile İtalyan faşisti Giorgia Meloni (Fratelli d’italia) arasında siyasi bir dostluktan da söz etmek mümkün. İtalya Başbakanı ‘Avrupa Kalesinden’ gelen mültecilerin korunmasına yönelik yönergeleri belirliyor ve AB Komisyonu bunun için gerekli tüm önlemleri onaylıyor. İtalyan mahkemeleri, İtalya’ya ulaşan sığınmacıların Arnavutluk’taki mülteci kamplarında barındırılmasına izin veriyor. Avrupa Komisyonu Kuzey Afrika ülkeleriyle benzer antlaşmalar imzaladı ve bu da aslında Avrupa sığınma hukukunun baltalanmasıyla sonuçlandı. 80 yıl önce faşizmden ve savaştan kurtuluşun olumlu sonuçlarından birini yok ediyor…

Şu anda birçok Avrupa ülkesinde demokratik gelişim açısından korkutucu uyarı işaretleri görüyoruz: İtalya’da faşist bir hükümet, Macaristan’da sağcı bir popülist iktidarda ve Avusturya’da yakında FPÖ’lü bir hükümete sahip olacağız. Belki Belçika’da da ırkçı ve ayrılıkçı görünen aşırı sağcı ‘Yeni Flaman İttifakı’nın hükümetini göreceğiz. Bu liste maalesef henüz tam değil…

O halde ülkemizin 23 Şubat sonrasında bu vahim gelişmenin içinde kalmaması için elimizden geleni yapalım. Bunun için sadece oy pusulasında çarpı işaretine ihtiyacımız yok, tüm demokratların kararlılığına da ihtiyacımız var! Bunun için kararlılığınıza ihtiyacımız var.

Close