11 Eylül Evsizler Günü nedeniyle yapılan açıklamalarda, emlak şirketleri bol paraya sahipken evsiz sayısının artığına, kadınlar için destek hizmetlerinde ise “aşırı kıtlık” olduğuna dikkat çekildi.
Kira spekülasyonu, artan boş konutlar, patlayan konut maliyetleri. Vonovia ve Deutsche Wohnen gibi konut şirketleri kârlarını artırırken, uygun fiyatlı konut giderek azalıyor ve Almanya’daki evsiz sayısı artmaya devam ediyor. 11 Eylül Evsizler Günü’nde, Federal Evsizlere Yardım Derneği (BAGW), “Politikacıları hesap vermeye çağırıyoruz – Konut açığını kapatıyoruz” sloganıyla çok sayıda etkinlik düzenliyor.
Federal hükümet anketine göre, geçen yıl 530.000 kişinin daimî ikametgahı yoktu. Sadece Berlin’de Senato, 2030 yılına kadar neredeyse yüzde 60’lık bir artış bekleniyor ve bu da 85.000’den fazla kişiye ulaşacak. Berlin’deki evsiz sayısı son üç yılda iki katına çıktı. Büyük şehirlerdeki kiraların 2015’ten bu yana ortalama yüzde 50 arttığı düşünüldüğünde bu şaşırtıcı değil. Ayrıca, sosyal konut sayısı 2006’dan bu yana yarı yarıya azaldı. Alman Kiracılar Derneği de çarşamba günü yaptığı açıklamada, yüz binlerce uygun fiyatlı konut açığı olduğunu belirtti. Dernek, “sıkı bir kira kontrolü” ve buna uymayan ev sahiplerine para cezası uygulanması çağrısında bulunuyor. Federal Evsizleri Koruma Derneği’nin (BAGW) de nelerin değişmesi gerektiği konusunda net fikirleri var: Sosyal konut, evsizliğe sürüklenen tahliyelerin son bulması, önleme sistemlerinin genişletilmesi ve insan onuruna yakışır ve cinsiyete göre eşitlikçi konutların garanti altına alınması.
KADINLARIN DURUMU DAHA KÖTÜ
Özellikle bu son nokta genellikle göz ardı ediliyor: BAGW’nin son istatistik raporuna göre, evsizlerin neredeyse yüzde 30’u kadın. BAGW’de kadın uzmanı olan Annika Maretzki, kadınların genellikle erkeklerden “farklı başa çıkma stratejileri” sergilediğini belirtti. “Sokaklarda daha az kalıyorlar, ancak daha sıklıkla gizli evsiz kalıyorlar. Bu, başlarını sokacak bir yer ve sokakta savunmasız bir şekilde şiddete maruz kalma korkusuyla çıkar ilişkilerine girdikleri anlamına geliyor. Bu genellikle sömürüyle ilişkilendirilir; örneğin, seks veya ev işi yapmaları beklenir,” diyor.
Evsizliklerinin nedeni genellikle eş şiddeti. Maretzki, tüm cinsiyetler arasında ana tetikleyici olan kira borçlarına ek olarak, kadınların sıklıkla aile içi şiddeti de neden olarak gösterdiğini söylüyor. Çünkü fail rıza göstermezse, etkilenen kadınlar ortak kira sözleşmesinden çıkamıyor ve genellikle kendi konaklama yerlerinden mahrum kalıyorlar.
Bremen’deki evsiz kadınları destekleyen bir dernek olan Liela’dan Charlotte Schmitz, “Tüm evsiz kadınların sokaklarda cinsel şiddete maruz kaldığını varsayıyoruz,” dedi. Kadınlara özel sığınma evleri ve cinsel şiddet konusunda uzmanlaşmış destek merkezleri konusunda “aşırı bir eksiklik” var. Kadın Sığınma Evleri Koordinasyon Derneği’ne (Frauenhauskoordinierung) göre, şu anda 12.000’den fazla yer açığı bulunuyor. Dahası, uyuşturucu bağımlısı kadınlar ve AB vatandaşı olmayanlar genellikle kadın sığınma evlerine kabul edilmiyor; çünkü 2016’da yasaların sıkılaştırılmasından bu yana sosyal yardımlardan sıklıkla mahrum bırakılıyorlar. (YH)
