SABAHAT ARSLAN
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 2019 yılından beri resmi tatil günü olarak tanındığı başkent Berlin’de bu yıl da kutlamalar kültürel ve politik etkinlikler eşliğinde 8 Mart’tan birkaç gün önce başladı.
İlke olarak 7 Mart günü „Clara’ya bir gül“ mottosuyla Clara Zetkin anıldı.
Foto: Niyazi Bali
Aynı gün, faaliyet yürüttükleri lokallerinden çıkarılmak istenen ve buna karşı aylardır mücadele eden Berlin Göçmen Kadınlar Birliği üyelerinin Neukölln Belediyesi önünde bir protesto eylemi yapıldı. 1 Nisan’da yerlerini terk etmeleri istenen kadınlar, belediye yönetimin kararı iptal ederek göçmen kadınların çalışmalarına köstek değil destek olmasını istediler.
7 Mart’ta ayrıca kiracılar inisiyatifi ve „Patriarchat Enteignen“ oluşumu da konut sorunundan daha çok da kadınların etkilendiğine dikkat çekmek için, “Korunmaya ihtiyacı olan evler“ mottosuyla Rotes Rathaus binası önünde Berlin şehir yönetimini protesto gösterisi düzenledi. Ataerkil sisteminden konut politikalarından en çok kadınların etkilendiğini dile getiren konuşmacılar, konut ve kira konusunun giderek ağırlık kazandığı Berlin’de buna bir de cinsiyet, ırk veya inanca göre ayrım yapılmasının eklendiğini vurgulayarak, yaşam alanlarının kadınların ihtiyacına göre düzenlenmesini istediler.
8 Mar’ta ise ’sexuelle Selbstbestimmung‘ inisiyatifi ve sendikaların ortak organize ettiği antifeminizim ve aşırı sağın protesto edildiği bir yürüyüş düzenlendi. Aynı gün toplu taşımada grev olmasına rağmen yürüyüşe yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Berlin GKB, Berlin DİDF ve DİDF Jugend temsilcilerinin de konuştukları gösteriye ilgi önceki yıla göre daha büyük oldu. Eylemde antifeminizm, ırkçılık, aşırı sağcılık ve savaş karşıtı talepler öne çıkarken kadınların çalışma ve tüm toplumsal alanlarda hak eşitliğini konu alan döviz ve pankartlar taşındı.
Bu taleplerin yanı sıra hükümetin bütçenin büyük bir kısmını silahlanmaya ve savaşa ayırması ve sosyal alanlardaki kısıtlamalara gitmesi de protesto edildi.
Bütçenin kadınların barınma, sağlık, eğitim ve kreş ihtiyacı için harcanması talep edildi. Konuşmacılar ayrıca Gazze’de yaşanan savaşa da dikkat çekerek, çocuk ve kadınların yaşadığı eziyete son verilmesi için savaşın durmasını istediler ve özellikle bir kadın olarak dışişleri Bakanı‘ Berbok’un politikalarını protesto ettiler.
Berlin’deki bir başka 8 MArt etkinliği ise DİDF ve GKB tarafından organize edilen „3 Kadın 1 Grev“ filminin galası oldu.
Dostluk, dayanışma ve daha iyi çalışma koşulları için kadınlaarın verdiği mücadeleyi anlatan film gösterimine yaklaşık 400 kişi katıldı. Filmin ardından yönetmen Metin Yeğin ve oyuncular izleyicilerin soruları yanıtladılar.
