Geçen yıldan bu yana Suriye’de iç kargaşa yaratarak askeri operasyon düzenlemenin peşinde olan ABD ve onun müttefik güçlerinin somut bir plan üzerinde çalıştığı ileri sürüldü. Bugüne kadar, Kasım ayında yapılacak seçimler nedeniyle işgal konusunda pek istekli görünmeyen Başkan Barack Obama’nın da planı kabul ettiği dile getiriliyor.
İsrail istihbarat örgütlerine yakınlığı ile bilinen DEBKA adlı internet sitesinde yer alan ve dünya basınında da yayınlanan iddialara göre Obama, Suriye Devlet Başkanı Başar Esad’ın devrilmesi için donanma ve hava kuvvetlerine bir plan hazırlamalarını emretti.
İlk saldırının, Afganistan, Irak ve Libya işgallerinde olduğu gibi havadan yapılması, Suriye’nin askeri gücünün zayıflatılması yönünde olacağı tahmin ediliyor.
Ancak, yine diğer işgallerden önce olduğu gibi bundan önce Birleşmiş Milletlere Suriye’nin hava sahasının tamamının ya da bir bölümünün kapatılması doğrultusunda bir öneri sunulacak ve bunun kabul edilmesi istenecek. BM’den gerekli desteğin gelmemesi durumunda ise Suriye ordusunun sivillere yönelik saldırıları uluslararası hukukun ihlal edilmesi olarak gösterilecek ve bu gerekçeyle havadan bombardıman gerçekleştirilecek.
Bir hafta önce Cumhuriyetçiler Partisi’ne üye senatör Lindsey Graham tarafından Suriye’nin hava sahasının uçuşlara kapatılması gündeme getirilmişti. Halan ABD Senatosu Askeri İşler Komitesi Başkanı olan Graham, ABD’nin çıkarları açısından Suriye lideri Esad’ın devrilmesinin Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden çok daha önemli olduğunu da ifade etmişti.
Tartışmalar dolayısıyla bir açıklama yapan Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “Askeri müdahale her zaman bir seçenek olarak önümüzde duruyor” diyerek hazırlıkları yalanlamadı.
Bu plan gereğince, hava sahsının kapatılması geçtiğimiz hafta yüksek sesle ifade edildi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede, sorunun çözülmemesi durumunda müttefikleriyle birlikte tek taraflı olarak hava sahasının kapatılmasını gündeme getireceklerini söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Lauren Fabius da aynı yönde bir açıklamada bulundu.
SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR, SİLAHLANDIRIYOR
DEBKA’da yayınlanan bir diğer önemli istihbarat bilgisi de Esad rejimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu’nun açık bir şekilde Suudi Arabistan ve Katar tarafından silahlandırılması oldu. Silahların önemli bir bölümünün Türkiye üzerinden isyancılara verildiği kaydediliyor.
Daha önce başkanlığa aday olan Cumhuriyetçi Senatör John McCain de CNN’de katıldığı bir programda Suriye’deki isyancıların Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan tarafından silahlandırıldığını doğrulamış ve bundan memnuniyetini dile getirmişti.
Süddeutsche Zeitung’da da yayınlanan bir haberde de Türkiye, Irak ve Lübnan sınırında bulunan isyancıların son zamanlarda olağanüstü derecede teknolojik silahlarla donatıldığını ve bu silahların çatışmalarda etkili olmaya başladığını yazdı.
Katar ve Suudi Arabistan tarafından gönderilen silahların Türkiye üzerinden isyancılara verildiğini yazan gazete, eski askeri yetkililerin ve batılı diplomatların da bu bilgileri doğruladığına dikkat çekti.
RUSYA-BATI GERİLİMİ SURİYE’DE TIRMANIYOR
Esad’ı devirmeye kararlı görünen ve bunun için somut planlayan ABD ve diğer batılı emperyalistler, yine plan gereğince Esad’a verilen askeri ve siyasi desteği de mümkün olduğunca sınırlamayı hedefliyorlar. Bu temelde hedefe Suriye ile askeri anlaşmaları olan Rusya konulmuş durumda. Rusya’nın Suriye ordusunu silahlandırdığı yönünde yapılan eleştirilere önceki gün İran’da yanıt veren Lavrov, bu ülke ile yapılan anlaşmalara uymaya devam edeceklerini ifade ederek, ABD’nin Körfez ülkelerini silahlandırmasını eleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Rusya tarafından Suriye’ye verilen silahların sivillere karşı kullanıldığını ileri sürerek, iki ülke arasındaki gerilimin dozunu artırmıştı.
PLAN TUTACAK MI?
Gelişmeler, ABD ve müttefiklerinin Suriye’yi de tıpkı diğer ülkeler gibi işgal etmeye kararlı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, bugüne kadar pek güven vermeyen Özgür Suriye Ordusu’nun silahlandırılmasına hız verildiğine dikkat çekiyor. Ancak buna rağmen, ülkenin büyük bir bölümünde Esad yanlıları etkili. ABD tarafından hazırlanan planın tutup tutmayacağı ise ancak Suriye halkının göstereceği tutuma bağlı. (YH)
