Hıdır Güyildar
ESSEN
Avrupa Birliği’nin yabancılara sınırlarını kapatıp, mültecileri Akdeniz’de ölüme terk etmesi, Avrupa halkları tarafından tepkiyle karşılanıyor. Savaşlar ve yoksulluktan dolayı, kurtuluşu Avrupa’ya gitmede bulan onbinlerce insan, cebindeki son kuruşunu vererek, ölümleri göze alarak, hedefine ulaşmaya çalışıyor. Ancak bu hedefe ulaşmak ölüm pahasınadır. Bir çok savaştan daha çok insan ölüyor bu yolculukta. Sadece Akdeniz’de 2014 yılında 3 bin 279, 2015’de 3 bin 771, 2016’da 3 bin 521, 2017’de 2 bin 993, 2018 yılının ilk yarısında ise 1405 olmak üzere toplam 14 bin 969 insan boğularak hayatını kaybetti ve bu sayı sadece kayıtlara geçen sayıdır. Bir denizde boğulup kaybolanlar var.
Afrika’yı soyup soğana çevirenler, şimdi yarattığı yoksulluğa ve sorunlara karşı kapısını kapatıyor. En son Akdeniz’de kurtarılan 450 mülteci için Avrupa ülkeleri birbirine topu atıyor. Malta ve İtalya, artık, insani amaçlı olarak boğulanları gemilere almayı yasakladı. Para cezaları ve gemilerine el koyma da dahil her türlü baskıyı arttırdı. Söz konusu 450 kişiden 50’sini Malta, 50’sini Fransa, 50’sini Almanya almayı kabul ederken; geriye kalan 300 mülteci için, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, kalanları diğer AB ülkelerine göndermek için seferber olmuş durumda.
IOM’nun (Mülteciler için Uluslararası Dayanışma Örgütü) verdiği bilgilere göre, 2017’nin ilk yarısında İtalya’ya 85 bin mülteci gelirken, 2018’in ilk yarısında, bu sayı 16 bin 700’e düştü.
MÜLTECİLERLE DAYANIŞMA SÜRÜYOR
Hem Almanya’da hem de AB ülkelerinde, Avrupa Birliği’nin mülteci politikalarına karşı tepkiler artıyor. Almanya’nın bir çok kentinde, Temmuz ayının ilk haftasından itibaren binlerce insan sokaklara döküldü.
Berlin’de 7 Temmuz’da yapılan eyleme 12 bin kişi katıldı. Aynı gün gün Hannover, Bremen, Leipzig, Frankfurt, Heidelberg kentlerinde de binlerce insan sokağa çıkarak AB’nin insanlık dışı politikalarını protesto etti.
13 Temmuz Cuma günü ve bütün hafta sonu, Almanya’nın bir çok kentinde yine binlerce insan sokaklara aktı. Hamburg’da 2 bin, Köln’de 5 bin, Essen’de 1200 insan, AB’nin insanlık dışı politikalarını protesto etti. Aynı gün Münster gibi bir çok kente eylemler yapıldı.
Essen’de yapılan eyleme katılanların büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. 3 neonazi eylemi provake etmeye çalıştı. Göstericilerden gerekli cevabı aldıktan sonra, polis tarafından gözaltına alındı.
MÜLTECİLER İÇİN ‘DENİZ KÖPRÜSÜ’
Almanya’ da yapılan eylemleri, “Seebrücke-Schafft Sichere Häfen“(Deniz Köprüsü-Güvenli Limanlar Yaratır) insiyatifi tarafından organize ediliyor. “Biz güvenli limanlar için bir köprü kuruyoruz. Sen de katıl” parolasını kullanıyor. Kısa bir süre önce Berlin’de kurulan inisiyatifin Almanya’da 21 kente eylem grupları var ve olmayan kentlerde oluşturulma çalışmaları sürüyor. İçinde bir çok ‘sivil toplum örgütleri’ var. Eylemlere bütün ilerici, devrimci güçler, katılıyor. Çoğu zaman eylem çağrısını yapanlar tanınmamış insanlardan oluşuyor ama eyleme her kesim katılıyor. Parti, örgüt ismi öne çıkmıyor. Yapılan eylemleri, egemen medya çoğu zaman görmezden geliyor. Eylemlere katılanların büyük çoğunluğu genç. Mültecilere karşı en geri politikaları savunan ve geçen hafta bu yüzden Başbakan Merkel ile kriz yaşayan Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer (CSU) da eylemlerde unutulmuyor. Çoğu yerde eylemler, “Seebrücke statt Seehofer”(Seehofer yerine mülteciler için deniz köprüsü)
Seehofer 69. doğum gününü kutlarken, “bu gün 69 mültecinin Afganistan’a gönderilmesine sevindim” dedi ve geri gönderilenlerden biri Afganistan’da intihar etti. Eylemciler bu yüzden de Seehofer’ın istifa etmesini istiyor.
EYLEMLER DEVAM EDECEK
Almanya’da Cuma’dan başlayarak önümüzdeki hafta sonları da eylemler; miting, yürüyüş, film gösterimi, tartışma, bisiklet turu biçiminde devam edecek. Düsseldorf, Kassel, Bonn, Köln, Frankfurt, Baden, Erfurt, Augsburg eylem yapılacak kentlerden bazıları.
Ayrıca tepkiler sadece Almanya’da değil, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelerde de var. Geçen Cumartesi günü, İtalya/Fransa sınırında bulunan Ventimiglia kasabasında yapılan yürüyüşe 3 bin kişi katılmıştı. Yürüyüşe İtalyanların yanı sıra, Fransızlar, İspanyollar, Almanlar da katılmıştı.
Yine daha önce aynı kasabada, mültecilerle dayanışma İçin, 30 Nisan’da uzun bir yürüyüş düzenlenmiş, 1400 kilometrelik yoldan sonra geçen hafta sonu Fransa’nın liman kenti Calais’te son bulmuştu. İtalya’nın Ventimiglia kasabası, mültecilerin Avrupa ülkelerine geçişte en çok kullandıkları güzergahlardan biridir.
ENGELLEMELERE RAĞMEN GÖÇ DEVAM EDİYOR
Bütün engellemelere, yapılan zirvelere rağmen mülteci göçü durmuyor. Emperyalist ülkelerin pazar kavgaları, savaş kışkırtıcılığı, sebebi oldukları ağır yoksulluk, destek verdikleri diktatörlükler yüzünde onbinlerce insan göç yollarına düşüyor.
AB Sınır Koruma Ajansı Frontex’e göre, geçen yıl 204 bin 300 insan AB sınırı geçmek isterken tespit edildi. Ajans, bu sayının 2016 yılına göre yüzde 60 azalma anlamına geldiğini, çoğunluğun Akdeniz üzerinden geldiğini ve denizde kaç kişinin öldüğünün kesin olarak bilinmediğini açıkladı.
Geçen hafta sonu, İspanyol deniz kurtarma ekipleri, 100’ü çocuk olmak üzere, 479 mülteciyi kurtardı. IMO’ya göre, bu yıl İspanya’ya ulaşan mülteci sayısı 16 bin 900’u buldu.
