Written by 17:00 KADIN

AfD’nin sahte feminizmi

Almanya İçin Alternatif (AfD) göçmen düşmanı politikasıyla tartışılıp tepki çekiyor, diğer yandan kulağa neredeyse feminist gibi gelen talepler ileri sürüyor. Bu sahte kadın hakları savunuculuğu bazılarını aldatıyor ama aslında AfD bu konuda da gerici bir politika izliyor. “Uluslararası anlaşmalar kadınlar ve kız çocukları için daha fazla hak içermeli, kadınlar için soyunma odaları ve tuvaletler daha iyi korunmalı ve şehir planlamacıları daha adil, daha empatik ve daha kapsayıcı olmalıdır.” Bunu kim talep ediyor? Yeşiller mi? SPD mi? Sol Parti mi?

Hiç alakası yok. Bunlar AfD’nin talepleri. Evet, doğru okudunuz. Parti bu tür atılımlarla kendisine özgürleştirici bir imaj kazandırmaya çalışıyor: “Bakın kadınlar ve savunmasızlar bizim ilgi alanımızda, biz moderniz, ilericiyiz, feministiz ve bazı medyanın ve siyasetin bazı kesimlerinin bizi her zaman tasvir ettiğinden tamamen farklıyız.” mesajı vermek istiyor. AfD gerçekten kadınların eşitlik ve özgürlüğünden yana mı? Hiç de değil. Bu önerilerin yalan olduğunu çabucak ortaya çıkarmak için partiyi çok iyi tanımaya ya da internete mükemmel bir şekilde hakim olmaya gerek yok. Küçük bir googlelamayla AfD üyelerinin gerçekte ne düşündüğünü anlamak çok kolay. AfD’nin bu yılki Avrupa seçimlerindeki baş adayı Maximilian Krah, X portalında şu cümleleri paylaştı: „Sadece iki cinsiyet vardır.“ AfD’li sağcı bununla kadınları ve erkekleri kastediyor, trans bireyler onun için yok. Ayrıca şöyle diyor: „Feminizm bugün kanserdir.“

GERÇEK KADIN TANIMI

Geçtiğimiz yıl, aşırı sağcı olarak sınıflandırılan AfD Saksonya, iki kadını gösteren bir afiş yayınladı: AfD’nin deyimiyle „özgürleşmiş bir feminist“ ve „geleneksel bir kadın“. „Özgürleşmiş feminist“ dağınık ve çatık kaşlı, „gelenekçi“ ise temiz, sportif ve mutlu bir anne olarak tasvir ediliyor. Onlara göre hak arayan kadınların „çok fazla boyadan saçlarının kırıldığı“, sık sık eş değiştirdikleri ve 22 yaşına kadar üç kez kürtaj yaptırmış olmaktan gurur duydukları kesin. Diğer gerçek kadın ise evini sever ve kocasına destek olur. Bu paylaşım öfke yarattığı için gösterimden çekildi. Yine de bu bir nevi kendini ifşa etmekti. Ne de olsa sözde feminist taleplerin ardındaki amaç açık: AfD’nin eşit haklardan, kültürel çeşitlilikten ve azınlıklardan yana gördüğü herkese yönelik bir saldırı. AfD’nin sözde feminizmi zehirli ve daha da fazlası saf anti-feminizm. AfD ilerici değil, gerici bir kadın ve aile imajını teşvik ediyor.

SARIŞIN ALMAN KADINA GERİCİ SAHİP ÇIKIŞ

AfD’nin, sarışın Alman kadınını mültecilerin ya da göçmenlerin, özellikle de Müslüman bir geçmişe sahiplerse, sözde saldırılarına karşı savunmak söz konusu olduğunda her zaman en yüksek sesle kadın haklarını övmesi bile iki yüzlü. Dolayısıyla AfD’nin feminizme olan bağlılığı „düşmanımın düşmanı dostumdur“ prensibine göre işliyor. Öte yandan parti, sözde cinsiyet çılgınlığına karşı yaygarayı rahatlıkla bir kenara bırakabilir. Kadınlara yönelik tüm evde kalıp çocuk yapmaları, bakmaları, eşlerini ve ailelerini mutlu kılmaları çağrıları belki bazı AfD destekçilerinin hoşuna gidebilir. Ancak kadınları iş piyasasından geri döndürmek artık o kadar kolay değil. Bugün genç anneler bir kez daha daha uzun ebeveyn izninin tadını çıkarıyor olsalar bile kadınların, çocukların, mutfağın ve kilisenin içine hapsedildiği günler- kadın düşmanı 1950’ler- artık geride kaldı. (YH)

Kadınlar yüzde 18 daha az kazanmaya devam ediyor
Federal İstatistik Dairesi tarafından açıklanan verilere göre kadınlar 2023 yılında da erkeklerden yüzde 18 daha az kazandı. Ücret farkı Doğu ve Batı Almanya’da farklı.
Kadınlar geçen yıl erkek meslektaşlarından önemli ölçüde daha az kazandı. Federal İstatistik Dairesi’nin açıkladığı üzere, cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 18’de kaldı. Buna göre kadınlar saat başına ortalama 20,84 euro aldı. Bu rakam erkeklerin brüt saatlik kazançlarından (25,30 Euro) 4,46 euro daha az. İstatistikçiler, „Uzun vadeli bir karşılaştırmada, düzeltilmemiş cinsiyete dayalı ücret farkının azaldığını“ söylediler. 2006 yılında cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 23’tü. 2020’den bu yana ise yüzde 18’de kaldı. Almanya’nın batısındaki yüzde 19’a kıyasla (2006: doğu: yüzde 6, batı: yüzde 24), geçen yıl yüzde 7 olan doğu Almanya’daki ücret farkı hala önemli ölçüde daha az.
İstatistikçilere göre, „30’lu yaşların başından itibaren kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkı neredeyse sürekli olarak artıyor“.

Ortalama olarak, kadınlar ilk çocukları doğduğunda yaklaşık 30 yaşında. Bu yaştan itibaren brüt saatlik kazançları neredeyse durağanlaşırken, erkeklerin kazançları artan yaşla birlikte neredeyse istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Bu durum, kadınların çalışma hayatları boyunca ailevi nedenlerle kariyerlerine daha sık ara vermelerinden ve yarı zamanlı çalışmalarından kaynaklanıyor. Kariyer sıçramaları ve ücret artışları kadınlar için daha nadir.
Verilere göre, ücret farkının yaklaşık yüzde 64’ü belirli özelliklerle açıklanabilmekte. İstatistikçiler, „Buna göre, ücret farkının büyük bir kısmı, kadınların erkeklere kıyasla daha az ücret ödenen sektörlerde, mesleklerde ve iş seviyelerinde çalışma olasılığının daha yüksek olmasından kaynaklanıyor“ diyor. „Ayrıca yarı zamanlı ya da marjinal istihdamda bulunma olasılıkları da erkeklere kıyasla daha yüksek.“ Bu durum aynı zamanda daha düşük brüt saatlik kazançlarla da ilişkili. Öte yandan, kazançlardaki farkın geri kalan yüzde 36’sı tahmin modelinde mevcut olan özelliklerle açıklanamıyor. Bu da yüzde 6’lık düzeltilmiş bir ücret farkına karşılık gelmekte. Bu da kadın çalışanların benzer iş, nitelik ve istihdam geçmişine sahip olsalar dahi erkek meslektaşlarına göre saat başına yüzde altı daha az kazandıkları anlamına gelmekte. (YH)

Close