Written by 10:48 uncategorized

Ajanlık davası: ‘Erdoğan’a bağlı gizli örgüt var’

Koblenz’de, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Danışmanı Taha Muhammed Ger…

gergerlioglu17 Aralık 2014’te Almanya’da Türk istihbarat örgütü MİT adına çalıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki başdanışmanlarından Taha Muhammed Gergerlioğlu (59) ve birlikte çalıştığı Ahmet Y. (59) ve Höksel G. (34) hakkında açılan dava, 9 Eylül’de Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başladı.

23 Aralık’a kadar sürmesi planlanan davada Gergerlioğlu ve arkadaşlarının Almanya’da Erdoğan’a muhalif bütün kesimleri nasıl takibe aldıkları, bilgi topladıkları ve bunları Türkiye’de kimlere aktardıkları ayrıntılı olarak ele alınacak.

Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan ve belgeleriyle birlikte 20 bin sayfadan oluşan dosyada Gergerlioğlu’nun Almanya ve Türkiye’deki bütün ilişkileri yer alıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden yapılan bütün görüşmeleri kaydeden Federal Kriminal Dairesi, hepsini dosyalayarak Federal Savcılığa sundu.

İddianamede Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Y. ve Göksel G, hakkında yabancı bir istihbarat örgütü için şubat 2013 – aralık 2014 tarihleri arasına Almanya’da gizli faaliyet yürütme iddiası bulunuyor. Alman Ceza Kanununun bilgili maddesi “Yabancı bir güç için Almanya’ya karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat  teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek” suçunu kapsıyor. Bu suçun cezası ise  5 yıla kadar hapis veya para cezası.

İddianamede Gergerlioğlu’nun casusluk çalışmalarında söz konusu iki kişi ile birlikte Belçika’dan Muhammed Ç. isimli kişiyi yönlendirdiği ve Gergerlioğlu’nun bu casusluk ekibinin başı olduğu iddia edildi. Okunan iddianamede ayrıca Gergerlioğlu’nun MİT için çalıştığı ve bu kuruma -telefon, internet ve sosyal medya üzerinden ‘Erdoğan karşıtı‘ olarak tanımlanan gruplar hakkında bilgi ulaştırdığı ifadelerine yer verildi. Fakat bu çalışma şeklinin resmi mi, gayriresmi mi olduğu ya da Gergerlioğlu’nun hükümette yetkili birisi için mi çalıştığının bilinmediği ifade edildi.

Dava dosyasında yer alan telefon konuşmalarında, sanıklardan Duran Y.’nin Gergerlioğlu’na iki kişinin ismini verdiği ve bunların Erdoğan’a karşı görüşlerinden dolayı telefonlarının dinlenilmesi gerektiğini söylediği iddiası yer alıyor. Bu talebin Gergerlioğlu tarafından onaylandığı ve talebe „bitirilecekler!“ şeklinde cevap verdiği belirtiliyor.

İddianamede yer alan görüşmelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim çalışması için Köln’e gelmesine karşı olan gruplar ve özellikle de Aleviler hakkında geniş bilgi ve bazıları hakkında kişisel bilgiler toplanarak işlem yapılmasının konuşulduğu yer alıyor. Görüşmelerde elde edilen bilgilerin „Reis’e“ ve „yukarıya“ ulaştırılması şeklinde ifadeler kullanıldığı belirtildi.

İDDİALAR ERDOĞAN’A KADAR UZANIYOR

Federal Kriminal Dairesi tarafından ilk etapta kara para aklama soruşturması kapsamında takibe alınan grubun istihbarat bilgileri topladığı anlaşılınca soruşturmanın seyri yön değiştirmişti. Spiegel Online’de Jörg Diehl tarafından kaleme alınan haberde çarpıcı iddialara yer verildi.

İddianameyi hazırlayan Federal Savcılık (Bundesanwaltschaft)’ın Gergerlioğlu’nun MİT’in üst düzey yöneticilerinden biri olduğundan hareket edildiğine yer verilen haberde, ancak aynı Gergerlioğlu’nun resmi olarak MİT içinde yer almadığına işaret edildi. Gergerlioğlu yakalandıktan sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar kesin bir dille yalanlanmıştı. Ancak Federal Savcılık tarafından elde edilen ve dosyada yer alan birçok belgede Gergerlioğlu’nun Almanya’da ajanlık çalışması yaptığının net bir şekilde ortaya konduğu belirtildi.

Gergerlioğlu’nun iPhone 5 telefonu üzerinde inceleme yapan Rhenland Pflaz Kriminal Dairesi teknik ekibinin elde ettiği bir fotoğraf Gergerlioğlu’nun önemli bir ajan olduğunu kanıtlar bir belge niteliğinde. Ayrıca davayla bağlantılı olduğu belirtilen 34 ayrı fotoğraf bulundu. Yine aynı cep telefonunda Türk, Kazak, İngiliz, Suriye ve Libya’ pasaportlarına ait 112 fotoğraf bulundu.

ÜÇLÜ SİSTEMDEN OLUŞAN TÜRK İSTİHBARATI

Spiegel’deki haberde Gergerlioğlu ve grubunun asıl işinin Erdoğan karşıtlarıyla mücadele etmek olduğunun anlaşıldığı belirtildikten sonra şöyle denildi: “Zanlıları zorda bırakacak bir diğer önemli nokta da Gergerlioğlu’nun dinlenen konuşmalarında güvendiği kişilere Türk güvenlik aygıtı hakkında söyledikleridir. Kayıtlarda Gergerlioğlu, Erdoğan’a hizmet eden ‘üç sistem’ istihbaratını şu şekilde anlatıyor: Birisi görünen, birisi görünmeyen, diğeri de görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan oluşuyor. Bu durumda, Gergerlioğlu’nın içinde yer aldığı grup Erdoğan’a hizmet ediyor ve bu ajanlık sistemi Almanya’ya kadar ulaşmıştır.” Jörg Diehl bu iddianın soruşturma dosyasında olduğuna işaret ediyor.

Özellikle “görünmeyen ve birbirini tanımayanlardan” oluştuğu ifade edilen grubun, doğrudan MİT personelinden seçilmediği, doğrudan Erdoğan’ın güvendiği kişilerden oluştuğu tahmin ediliyor. Mahkeme bunu kanıtlayan belgeleri ortaya koyduğu takdirde Erdoğan’a bağlı özel gizli bir örgütün varlığı Almanya’da kanıtlanmış olacak.

KARLSRUHE BAŞKONSOLOSU ZİYARET ETTİ

Başta dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere hükümet yetkilileri, geçen yılın sonunda gözaltına alınan Gergerlioğlu ve ekibinin MİT’le bir ilişkilerinin olmadığını açıklamıştı. Ancak, Gergerlioğlu gözaltına alındıktan hemen sonra Karlsruhe’de bulunan Türkiye Başkonsolosu’nun kendisini bizzat ziyaret ettiği ortaya çıktı. Gergerlioğlu da ilk duruşmada hükümet yetkililerinin temas kurup kurmadığı sorusunu cevaplarken ise şu ifadeleri kullandı: „Metin Külünk (AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili) konsolos aracılığıyla selam yolladı. Frankfurt ve Frankenthal’de cezaevinde beni iki kentin Başkonsolosları ziyaret ettiler.“ dedi.

Yine Gergerlioğlu gözaltındayken savcılığı arayan bir avukatın “Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı” dediği de Spiegel Online’deki haberde yer aldı.

Focus dergisi ise daha önce Gergerlioğlu ve ekibinin, davanın sanıklarından, Türkiye kökenli Alman vatandaşı Göksel G.’nin kaldığı Bad Dürkheim’da paravan bir şirket kurduğu ve bunun için MİT Başkanı Hakan Fidan’ın bu tür faaliyetler için ayırdığı ödenekten 25 bin Euro sermaye aldığını ileri sürmüştü.

İLGİLİLER TANIK OLARAK DİNLENECEK

Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan dava boyunca Gergerlioğlu ve ekibiyle yakın irtibat içinde olan pek çok kişinin ifadesine başvurulacak. Bunlar arasında Türkiye’den MİT yöneticilerinin olup olmadığı ise bilinmiyor. Ancak iddianamenin kendisiyle Türkiye’de resmi istihbaratın dışında bir de ‘görünmeyen’ özel bir istihbarat ağının Erdoğan tarafından kurulduğu iddiası mahkeme boyunca sıkça gündeme gelecek. Bunun kesin olup olmadığı ise ancak 25 duruşma sürmesi planlanan dava sonunda netlik kazanacak.

 

Close