EMEP Eski Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili ve Halkın Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu Üyesi Levent Tüzel Danimarka ve İsveç’te katıldığı halk toplantılarında ve parlamentolar düzeyinde yaptığı görüşmelerde Türkiye’deki siyasi gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ta Levent Tüzel ve HDK Meclisi Üyesi Ufuk Uras’ın katıldığı toplantıda Türkiye’deki siyasi gelişmeler ve HDK’nın çalışmaları ele alındı. 200 kişinin katıldığı toplantıda yapılan konuşmalarda, Türkiye’de son yıllarda emek ve demokrasi güçlerinin birlikte çalışması açısından önemli adımların atıldığı ifade edilerek, destek istendi.
Tüzel, Danimarka Parlamentosu’nda Birleşik Sol temsilcileriyle görüştükten sonra milletvekili Nikolaj Villumse ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Danimarka basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, Türkiye’deki gelişmeler hakkında yöneltilen soruları yanıtladı.
Bir sonraki gün İsveç’in Göteborg kentine geçen Tüzel burada Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Walter Hutt başta olmak üzere Kürt ve Alevi derneklerinin yöneticileri ile görüşmelerde bulundu.
Tüzel yaptığı görüşme ve toplantılarda, Orta-Doğu, Türkiye ve Kürdistan’daki toplumsal ve siyasi gelişmelere değinerek Halkın Demokratik Kongresi (HDK) kuruluşu, çalışmaları ve amaçları hakkında bilgilendirdi. Kürtlerin, emekçilerin en ileri unsurlarının, kadınların, çevrecilerin HDK içinde düzene karşı birleştiklerini, mücadelenin ortaklaştırılması sayesinde AKP iktidarına karşı ciddi bir alternatif oluşturduklarını söyledi.
Dili, kültürü ve kimliği için isyan eden Kürt halkının taleplerine sahip çıkılmasının ve haklarının anayasal güvence altına alınmasının, barışın sağlanması ve demokrasinin gerçekleştirilmesinin HDK’nin en temel talebi olduğunun altını çizdi. Aradan 5 aya yakın bir süre geçmesine rağmen Erdoğan’ın Roboski Katliamı’nın hesabını vermek yerine Kürt hareketine saldırmayı yeğlediğine dikkat çekti. Katliamın siyasi sorumlusunun AKP Hükümeti ve Erdoğan olduğunu söyledi.
AKP iktidarının ülkenin her tarafını yağmalanacak rant olarak gördüğünü, siyanürle altın aranmasına izin verme, hidroelektrik santraller kurma, tarihi bölgeleri insansızlaştırma politikası karşısında gelişen güçlü bir çevre hareketi olduğuna işaret etti.
HDK’nın Dersim, Sivas ve Maraş katliamlarında devlet ve kontrgerillanın rolünün açığa çıkarılmasını talep ettiğini de dile getirdi. Gericiliğe, ırkçılığa, emperyalizme ve kapitalizme karşı ezilen halkların tek çıkış yolunun enternasyonalizm, ezilenlerin ve halkların dayanışması ve kardeşliği olduğunu vurguladı. (Kopenhag/Göteborg/YH)
Sinan Özbolat
Murat Kuseyri
