Written by 12:10 uncategorized

Aleviler ve HDP yönelimi

hdp aleviler7 Haziran’da Türkiye’de tarihi bir seçim yapılacaktır. Tarihi olması, diğer şeylerin yanında, iktidar partisi AKP’nin, esas olarak onun lideri şu anki Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın iktidarını sürdürebilmek için bu seçimleri bir “Türk usulü” başkanlık sistemine geçiş aracı haline getirmek isteyen politikasından dolayıdır. İktidarın suçları arttıkça diktatörleşme eğilimleri de paralel olarak artmaktadır. Türkiye, AKP ve Tayip Erdoğan’nın liderliğinde İslam’ın ideoloji olarak kullanıldığı faşizan bir diktatörlük rejimine doğru gitmektedir.

AKP iktidarının başkanlık sistemine geçiş politikasının engellenmesi, Türkiye demokrasi mücadelesinin en acil talep ve meselesi haline gelmiş durumdadır. Halkların Demokrasi Partisi (HDP)’nin barajı aşması ise bu noktadaki kritik eşik anlamına gelecektir. HDP yüzde 10’luk barajı aşarsa, AKP, Anayasa’yı değiştirerek başkanlık sistemini getirecek parlamenter çoğunluğu elde edemeyecektir. HDP barajı aşar ve AKP şu anki çoğunluğunu kaybederse, sadece başkanlık sistemi engellenmiş olmayacak, aynı zamanda bu, Erdoğan iktidarının sonunun başlangıcı anlamına gelecektir.

HDP etrafında Türkiye’de bir demokrasi, halklar ve kültürler ittifakı oluşmuş durumdadır. Burada Alevi toplumunun ve Alevi demokratik örgütlerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. İktidar, tarihsel devlet refleksi ile korkutma ve satın alma metotlarıyla Alevileri bir taraftan geri dönüşü olmayacak şekilde asimile etmeye, diğer taraftan sokakta ve parlamenter düzeyde siyasi etkilerini yok etmeye çalışıyor. Ana muhalefeti oluşturan CHP ise, bir Alevi Kürdün liderliğinde olmasına rağmen, bilinen tarihi politikasını sürdürerek Alevi taleplerinin arkasında durmuyor, Alevilerin demokratik taleplerini siyaset düzeyine yükseltmiyor. İktidar ve ana muhalefetin tersine HDP, Alevi meselesinde tarihsel bir rol oynuyor. Alevileri diğer demokratik güçlerle, diğer halklar ve kültürlerle demokratik zeminde birleştiriyor.

HDP listelerinde belli sayıda Alevi kontenjan adayları da olacaktır. Türkiye’deki ve Türkiye dışındaki Alevi örgüt, federasyon ve konfederasyonlar arka arkaya, topluca veya ayrı ayrı HDP’ye politik desteklerini açıkladılar. Alevi şahsiyet, aydın ve kanaat önderleri de HDP’yi destekleme istikametinde kamuoyuna açıklamalarda bulundular. Hacı Bektaş Dergahı Postnişini Veliyittin Hürrem Ulusoy, Alevilerdeki HDP’ye yönelimi belirtti ve bunu doğal bulduğunu açıkladı. Ayrıca Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, Aleviler arasında güçlenen HDP desteğinden bahsettiği basına ve kamuoyuna açıklandı.

Bu örnekleri arttırmak mümkün. Ama asıl önemlisi, bu noktada Alevi toplumunda Türkiye ve Türkiye dışında HDP’ye yönelik bir siyasi umut ve heyecanın oluştuğu ve bunun siyasette hissedilir bir hale gelmiş olduğudur.

Aleviler geçmişte, pejoratif ifadesiyle, CHP’nin çantasındaki keklik olarak görüldü. CHP bu rezervi her zaman ve bir karşılığı olmayacak şekilde sorumsuzca tepe tepe kullandı. CHP saflarında Alevi rantiyeler türedi. Bunlar, Alevi kitlesi içindeki güçlerini CHP nezdinde bir koz olarak kullandılar, meclis sıralarında ve belediye meclislerinde yer almaya çabaladılar. Bir anlamda palazlanan Aleviler ve Alevi orta sınıfının, sınıf değiştirmeye en yakın üst kesimi sistemle kayışlarını CHP üzerinden kurmaya çabaladı.

Bu eğilim değişmiş veya tümden kırılmış değil ama HDP yönelimi ile Alevi toplumunda yeni bir tarihsel sürecin başlamakta olduğu söylenebilir. Aleviler Osmanlı’da ve Türkiye Cumhuriyeti’nde günah keçisi muamelesi gördüler, baskı ve katliamlardan geçirildiler. Bu tarih hala da devam ediyor ancak Aleviler artık siyasetin nesnesi değil, güçleri oranında demokratik öznesi olmak istiyorlar ve bunu HDP üzerinden ifade ediyorlar.

HDP barajı aşarsa bu, sadece HDP’nin değil, diğer halklar ve kültürler yanında, Alevilerin de demokratik zaferi olacaktır. HDP ve Alevi örgütleri seçim politikalarını bir “ittifak” olarak değerlendiriyorlar. HDP lideri Selahattin Demirtaş’ın deyimi ile, HDP Aleviler adına Alevi siyaseti yapmayacak, Alevilerin kendi siyasetlerini yapmalarına aracı, bir anlamda taşıyıcı olacaktır.

Burada iki taraflı eleştiriler olabilir. HDP’nin Alevilere yaklaşımı ve Alevi örgütlerinin yaklaşımları da, hepsi  değerlendirilebilinir. Hala eski alışkanlıklarını sürdürenler olabilecektir. Dün CHP üzerinden yaptıklarını ve yapmak istediklerini, bugün HDP üzerinden deneyenler olabilecektir. Nitekim HDP ile ilişkileri bir milletvekilliği pazarlığına çevirme eğiliminde olanları, önce CHP ile pazarlık yapıp oradan bir sonuç alamayınca aynısını HDP nezdinde yapmaya çalışanları görüyoruz.

Ayrıca Alevi örgütlerinin ve bu örgütlerin yöneticilerinin Alevi toplumundaki sosyal siyasal karşılığı tartışılabilir. Alevileri siyasete taşırken, HDP açısından, doğrular yanında eğrilerden de bahsedilebilinir. Bu biraz da eşyanın doğası gereği böyle olur. Ama önemli olan Türkiye’de, tarihsel Kobani direnişinin zaferle sonuçlandığı politik ortamda, Kürtler, Aleviler ve Sol Hareket arasında yıkılmış olan bağlar yeni ve demokratik bir Türkiye perspektifi ile yeniden kuruluyor. Bu olgu, bir çok riski göze almaya değecek ve bir çok hatayı telafi edebilecek kadar büyük ve önemlidir.

Hüseyin Narlı / Gazeteci

Close