Geçtiğimiz hafta yaşanan bir katliam, Afganistan’da süren savaşı ve Alman ordusunun bu savaşta oynadığı rolü bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıdı. NATO operasyonları sırasında sivillerin öldürülmesini protesto etmek için, Talokan kentindeki Alman askeri üssü önünde bir gösteri düzenleyen binlerce kişiye ateş açıldı ve 14 kişi öldürüldü.
Önce Alman askerlerinin olaya karışmadığını açıklayan Federal Savunma Bakanlığı, daha sonra bu açıklamasını yalanlayarak, Alman askerlerinin göstericilere ateş açtığını kabul etmek zorunda kaldı. Göstericilerin ayaklarının hedef alındığını ileri süren bakanlık yetkililerine göre, Alman askeri birlikleri son derece gergin bir ortamda yaşıyor. Bu nedenle Afgan halkıyla Alman askerlerinin karşı karşıya geleceği yeni olayların yaşanma ihtimali son derece yüksek.
Afganistan’daki bağımsız kaynaklar ise, ‘teröristlerle mücadele’ gerekçesiyle NATO birlikleri tarafından yapılan operasyonlarda sivil halkın gözetilmediğine ve insanların yaşamının hiçe sayıldığına dikkat çekiyorlar.
BM tarafından yayınlanan raporlara göre, 2010 yılındaki askeri operasyonlarda sivil halktan 440 kişi hayatını kaybetti. Afgan insan hakları örgütleri ise raporun gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Onların araştırmalarına göre geçtiğimiz yıl 512’si NATO birlikleri, 278’i Afgan ordusu tarafından olmak üzere 590 sivil katledildi. Aradaki farkın nereden kaynakladığına dair açıklamada ise, “Batılı güçler, öldürülen birçok sivili terörist ya da asi olarak gösteriyor” ifadesine yer veriliyor.
Buna göre örneğin 2 Eylül 2010’da NATO güçlerince gerçekleştirilen bir saldırıda 10 sivil hayatını kaybetti. Resmi kaynaklar, saldırıda aralarında üst düzey Taliban yöneticilerin de olduğu 10 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Bağımsız araştırmalar ise, saldırıda bir seçim konvoyunun hedef alındığını ve ölenlerin siviller olduğunu ortaya koydu. Saldırıdan aylar sonra adı geçen ve bugün de hala öldürüldüğü iddia edilen Taliban yöneticisi, Pakistan’da bir basın kuruluşuna röportaj verdi.
Diğer yandan insan hakları örgütlerinin verdiği bilgilere göre, NATO saldırılarından sadece siviller zarar görmüyor. Halkın tek geçim kaynağı olan meyve ve sebze bahçeleriyle barındığı konutlar da bu saldırılarda kullanılamaz hale geliyor. 2010 yılında oluşan maddi zararın 100 milyon doları aştığı ve tazminat ödenmediği de vurgulanıyor.
Bu saldırıların en büyüklerinden biri, 4 Eylül 2009 tarihinde Kunduz kenti yakınlarında gerçekleştirilmişti. Sözkonusu saldırıda bir Alman albayın verdiği emirle 142 kişi katledilmişti. Sorumlular hakkında açılan soruşturma dosyası, kimseye ceza verilmeden kapatıldı.
Sözü geçen örnekler, Afganistan’a barış, uygarlık ve demokrasi götürme iddiasıyla başlatılan bu savaşın korkunç barbarlık ve büyük kayıplara yol açarak sürdüğünü gösteriyor. Afgan halkının bu saldırganlığa karşı öfkesi ise gittikçe büyüyor. Savunma bakanlığı yetkililerinin önümüzdeki dönemde yeni saldırılar yaşanacağı uyarısı yapmasının ardında da bu tablo yatıyor. (YH)
Advertisement
