Written by 15:44 HABERLER

Almanların en Türkü, Türklerin en Almanını kaybettik!

Cornelius Bischoff, Yaşar Kemal’in bütün romanlarını Almancaya çevirmişti. Yaşar Kemal onu “Almanların en Türkü, Türklerin en Almanı!” sözleriyle tanımlamıştı. Türkçeyi şiveleriyle konuşan tek Almandı. Ben onunla 2008’de Hamburg’da tanıştım. Hayatını HAYMATLOS adlı kitabımda kaleme aldım. O benim Cornelius Abim idi.

Kemal Yalçın

“Benim hayatımın bir bölümü Türkiye’de, İstanbul’da, Çorum’da geçti… Benim hayatım İstanbul’suz, Beyoğlu’suz, Türkiye’siz olmaz! Arada sırada İstanbul’a geleceğim, Beyoğlu’nu gezeceğim! Oralarda geçen gençlik yıllarımın hatıralarını yaşayacağım. Başka türlü olmaz, olamaz!

Ben kendimi Türkiye’deki insanların, Çorumluların, İstanbulluların dışında görmüyorum. Onlarla, onların dışında bir yabancı gibi konuşamıyorum. Onlar benden, onlar bizden bir parça! Ben onlardan biriyim. Ben buraya, İstanbul’a, Türkiye’ye geldiğimde, kendi memleketime gelmiş, kendi halkımın arasına girmiş gibi hissediyorum.” (4.9.2008, İstanbul)

ALMANLARIN EN TÜRKÜ, TÜRKLERİN EN ALMANI

Cornelius Bischoff, Yaşar Kemal’in bütün romanlarını Almancaya çevirmişti. Yaşar Kemal onu “Almanların en Türkü, Türklerin en Almanı!” sözleriyle tanımlamıştı. Türkçeyi şiveleriyle konuşan tek Almandı. Ben onunla 2008’de Hamburg’da tanıştım. Hayatını HAYMATLOS adlı kitabımda kaleme aldım. O benim Cornelius Abim idi. Ölmeden dört gün önce 23.6.2018’de ziyaret etmiştim. “Ey Koca Çorumlu! Kalk bakalım, kalk! Çorum’a gidelim! At koşturalım! “Turnalar uçun/yayladan geçin” türküsünü tekrar söyleyelim!” demiştim. “İnşallah!” demişti.

Cornelius Abi’nin annesi Berta Abromoviç İstanbul Yahudilerindendi. Babası Eduard Dülger sendikacıydı. Halası Berta Kröger Hamburg Eyalet Parlamentosu’nda SPD Milletvekili idi. 1939’da annesi ve kız kardeşi Edith ile birlikte Hitler faşizminden kaçarak Türkiye’ye sığınmıştı. Türkiye’nin 2 Ağustos 1944’de Hitler Almanyası ile diplomatik ilişkiyi kesmesinden sonra annesi, babası, kız kardeşi ile birlikte 1944-1946 yıllarında Çorum’a enterne edildi. Cornelius Abi, Enterne Haymatlos Almanların en sonuncusuydu.

Cornelius Bischoff, 4.9.1928’de Harburg’da doğdu. 11 yaşında İstanbul’a gelmişti. Babası Eduard Bischoff 1938’de İstanbul’a gelmişti. Eduard Bischoff Ankara’da Eski TBMM Binasının çatısını onarmıştı. Zonguldak madenlerinin güvenlik sistemlerini yapmıştı. Beykoz’daki petrol tanklarını inşa etmişti.

Cornelius ile kız kardeşi Edith İstanbul’da Avusturya Lisesi’nde yatılı okumuşlardı. Çorum’a enterne edildiğinde 16 yaşında idi. Bir çanak yoğurt karşılığında her gün 12 mandanın pisliğini temizlemiş, yemlerini vermişti.

Uzun hava çekmesini Çorum’da Türk arkadaşlarıyla at koştururken öğrenmişti. En çok sevdiği türkü “Turnalar uçun / Yayladan geçin” idi.

Avusturya Lisesi’nde ressam Orhan Peker ile sınıf arkadaşı idi. Sonra dost oldular, kardeş oldular. Orhan Peker’e daima madden ve manen destek olmuş, her ay ona düzenli para göndermişti.

Çorum, Yozgat ve Kırşehir’deki Enterne Haymatlos Almanların okula gitme imkânları yoktu. Cornelius Abi o zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e özel bir mektup yazdı. “Ben haymatlosum. Okumak istiyorum. İstanbul’da bulunan dayımın yanında kalıp Avusturya Lisesi’nde okuyabilmem için lütfen bana izin verin!” ricasında bulundu. Hasan Ali Yücel, “Benim görevim, okumak isteyen bir çocuğa okul imkânı vermektir!” diyerek devletin yasağına rağmen Cornelius Bischoff’a özel izin verdi. Bu özel izin sayesinde Cornelius Abi Enterne Haymatlos bir Alman genci olarak Çorum’dan ayrıldı. İstanbul’a geldi. Okulunu bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. 1948 yılında tek başına Almanya’ya döndü. Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Hukuk eğitimine devam etti.

ALTONA’DA DÖNER BÜFESİ AÇTI

Okulunu bitirdikten ve avukatlık stajını tamamladıktan sonra avukatlık yapmadı. 1961 yılında Hamburg Altona Merkez Tren İstasyonu’nda Almanya’nın ilk döner büfesini açtı! “Ya Cornelius! Avukat adam dönercilik mi yapar!” diye gülenlere:

“Siz hayatı ne bileceksiniz! Ben Çorum’da bir çanak yoğurt karşılığı 12 mandanın pisliğini temizlemiş adamım! Ben İstanbul’da, Galata Köprüsü’nde ekmek arası balık yemiş adamım! Türkler İstanbul’da Haydarpaşa Garı’nda, Sirkeci Garı’nda büfelerden beslenirler. Ben de Hamburg Altona Merkez Tren İstasyonu’nda toplanan Türk işçilerine ekmek arası döner satacağım!” cevabını vermişti.

Cornelius Abi, Almanya ile Türkiye arasında dostluk, kardeşlik ve kültür köprüsünü kuranların başında gelir. Onun hayatı Almanya’nın ve Türkiye’nin son 90 yıllık tarihinin bir parçasıydı.

Cornelius Abi, Almanya’nın, Türkiye’nin ve dünyanın barış içinde yaşamasına, kültürel ve edebi zenginliğinin gelişmesine çok katkıda bulundu.

Almanya, Türkiye ve Dünya yeri doldurulamaz değerli bir evladını kaybetti! Onun mekanı artık sevenlerinin kalpleridir.

Yazının uzun hali için tıklayınız:

https://www.evrensel.net/haber/356048/almanlarin-en-turku-turklerin-en-almani-bischoffu-kaybettik

Close