Uzun yıllar ABD ve Rusya’dan sonra “dünyanın en çok silah satan üçüncü ülkesi” unvanını elinde bulunduran Almanya, geçen yıl bu unvanı Çin’e kaptırarak dördüncü sıraya düşmüştü. Bu düşüş Alman silah tekellerini adeta daha da hırslandırmış görünüyor. Çünkü bu yılın ilk altı ayına dair rakamlar, silah satışında önemli bir yükseliş olduğu gösteriyor.
Haftalık Der Spiegel dergisinde yer alan habere göre, bu yılın Ocak-Haziran ayları arasında gerçekleştirilen silah ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre iki katına çıkmış durumda. Sol Parti Milletvekili Jan van Aken’in soru önergesine hükümet tarafından verilen yanıta göre, bu yılın ilk ayında toplam 6.35 milyar Euro’luk silah ihracatı gerçekleştirilmiş. Bu miktar aylı aylık bir süre için rekoru ifade ediyor. Çünkü, 2014’te toplam 6.52 milyar Euro, 2013’te yine toplam 8,34 milyar Euro’luk silah satışı yapıldığı gözönünde bulundurulduğunda, bu yılın sonuna kadar yapılacak satışlarla birlikte bir rekora imza atılacağı şimdiden görülüyor.
Federal Ekonomi Bakanı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in isteğiyle Federal Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan silah ihracatında dikkat çeken ülkelerin başında yine diktatörlükle yönetilen Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ülkeler geliyor.
Dikkat çeken satışların başında Kuveyt’e 12 adet “Fuchs” tipi panzer, İngiltere’ye dört adet havada yakıt ikmal uçağı ve İsrail’e satılan “Dolphin” tipi bir denizaltı geliyor.
ARAP DİKTATÖRLERİ İSYANA KARŞI SİLAHLANDIRILIYOR
Almanya’nın silah satış rekoru kırmasında halk isyanlarının çıktığı ya da çıkma olasılığının bulunduğu Arap ve Kuzey Afrika ülkelerine yapılan satışlar büyük bir rol oynuyor.
Aken’in soru önergesine hükümetin verdiği yanıtta yer alan bilgiye göre, bu yılın ilk altı ayında Arap ve Kuzey Afrika ülkelerine silah satışı bir önceki yılın aynı dönemine göre iki katına çıkmış.
Söz konusu ülkelere 2014 yılında bu bölgelere yapılan toplam silah ihracatı 219 milyon Euro iken, bu yılın ilk yarısında 587 milyon Euro’ya çıkmış bulunuyor. Bu da Almanya’nın gerici rejimleri hızla ve alabildiğince silahlandırdığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Bu konuda gelecek eleştirilerin farkında olan hükümet, özellikle Suudi Arabistan’a panzer, G36 silahı ve diğer küçük silahların satılmadığını ileri sürerek, satılanların silahsız askeri nakil araçları olduğunu belirtti.
Hükümetin yanıtında Suudi Arabistan’a benzer bir rejimin işbaşında olduğu Kuveyt’e de 12 adet “Fuchs” tipi panzer satıldığı belirtildi. Bu panzerler genellikle toplumsal muhalefeti bastırmak için kullanılıyor.
Almanya, bu yılın ilk yarısında Mısır’a 8.11 milyon Euro, Tunus’a 1.46 milyon Euro, Cezayir’e 170 milyon Euro, Irak’a 26.8 milyon Euro, Suudi Arabistan’a 177 milyon Euro, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 41.87 milyon Euro, Kuveyt’e 121 milyon Euro, Katar’a 1.32 milyon Euro, Uman’a 32,4 milyon Euro değerinde silah satışında bulundu.
Özellikle körfezdeki Arap ülkelerinin son yıllarda, radikal dinci terör örgütlerini silahlandırdığı biliniyor.
Filistin halkına karşı terör uygulayan İsrail de Almanya’nın en önemli silah ihraç ettiği ülkeler arasında yer alıyor. Ancak İsrail’e bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre satılan silah bedeli 617 milyon Euro’dan 391 milyon Euro’ya düştü.
“SORUMLULUK” BUYSA!
Silah satışındaki bu yükselişe rağmen hükümet pişkinliği elden bırakmadı. Yapılan açıklamada bu yılın ilk yarısında “sorumlu bir silahlanma politikası izlendi” denildi. Sol Partili Aken ise rakamları “dramatik” olarak değerlendirerek, “Açıkça görüldüğü gibi bu hükümet de önceki hükümet gibi dünyanın her tarafına silah satmaya devam ediyor. Halbuki, koalisyon ortağı olan SPD seçimlerden önce silah satışını sınırlayacağını söylemişti” dedi.
Almanya’nın silah satışı konusundaki tutumunun, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle yapılacak savaşa karşı eylemlerde de konu edilmesi bekleniyor.