Almanya’da 1970‘li yıllarda muhaliflere, komünistlere yönelik meslek yasağının bir benzeri bugünlerde Bavyera Eyaleti’nde yine gündeme geldi. Benedikt Glasl (34) adındaki bir öğretmen, staj yaptıktan sonra görev yaptığı okul tarafından daha önce öğrenci eylemlerine katıldığı, Sol Parti‘nin gençlik örgütüne üye olduğu gerekçesiyle işe alınmadı. Okulun işe almak için Anayasayı Koruma Örgütü’nden istediği güvenlik kaydında Glasl’ın solcu olduğu ve tek başına ders vermesinin tehlikeli olduğu açık olarak belirtildi.
İstihbarat tarafından gönderilen yazıda Glasl’ın öğrencilik yıllarında Sol Parti‘nin gençlik örgütü olan Linksjugen [‘Solid] ve üniversite grubunda örgütlü olduğu ve bir dönem genel yönetiminde yer aldığı belirtildi. Öğrenci harçlarına karşı üniversitede verilen mücadele içerisinde yer alan Glasl, ayrıca okullarda ordunun propaganda yapmasına karşı aktif çalışmalarda da bulunmuş.
Sol Parti’nin gençlik örgütünü “aşırı sol” olarak değerlendiren ve takip eden Anayasayı Koruma Örgütü, bu nedenle Glasl’ın işe alınmasına karşı çıktı. Okul yönetimi, öğretmenler ve öğrenciler tarafından sevilen Glasl, buna rağmen halen görevli olduğu okulda staj yapmaya devam ediyor. Ancak buna rağmen kendisine her hangi bir maaş ödenmiyor.
1970’li yıllarda komünistlere yönelik uygulananın bir benzeri ile karşılaşan Glasl, bu haksız uygulamaya karşı Münih İdare Mahkemesi’ne giderek dava açtı. Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) tarafından da desteklenen davada, anti-demokratik uygulamaya karşı sessiz kalınmayacağı ifade edildi. Sol Parti Bavyera örgütü tarafından yapılan açıklamada da bunun açıktan bir meslek yasağı olduğu belirtilerek, uygulamadan derhal vazgeçilmesi talep edildi.
Bavyera’da 2016 yılında da Ludwig Maximilian Üniversitesi görevlisi Kerem Schamberger, DKP üyesi olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmak istenmişti. Gelen tepkiler üzerine üniversite, Anayasayı Koruma Örgütü’nün raporuna rağmen Schamberger’i işe almıştı. (YH)
