Eylül sonunda Almanya’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti öncesinde, partiler arasında Türkiye’ye mali yardımın yapılıp yapılmayacağı konusundaki tartışma alevlendi. Genel seçimlerden önce Erdoğan’ın açıktan “Türkiye düşmanı” olarak tanımladığı ve oy verilmemesi çağrısında bulunduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller tarafından sürdürülen tartışmalarda kapıların kapatılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Sol Parti ise otoriter rejime yardım edilmemesini istiyor.
Konuyla ilgili ilk ciddi öneriyi koalisyon ortağı SPD’nin Genel Başkanı Andrea Nahles yaptı. Alman ikinci televizyon kanalı ZDF’e konuşan Nahles, “Duruma bakılırsa Türkiye Almanya’ya yardım etmek zorunda. Hem de Erdoğan ile politik anlaşmazlıklara rağmen” demişti. Nahles açıklamasının devamında “NATO üyesi Türkiye’nin durumuna bizi ilgilendirmez diyemeyiz. Hepimizin çıkarı Türkiye’nin ekonomik istikrarının devam etmesinden yana” dedi.
Başbakan Angela Merkel de geçen hafta çarşamba günü Erdoğan ile telefonda ekonomik gelişmeleri değerlendiren bir görüşme yapmıştı. Bu görüşmede, Nahles’in ifade ettiğiği cümlelere benzerini kullanıp kullanmadığını bilinmemekle birlikte, tartışmanın kendisi bile hükümet içinde bir tartışmanın olduğunu gösteriyor. Zira, Dışişleri eski Bakanı Sigmar Gabriel de yaptığı açıklamada, Türkiye’de mali destek verilmesinden yana olduğunu açıkladı.
SPD cephesinden yapılan bu öneriler üzerine bir açıklama yapan hükümeti sözcüsü Steffen Seibert, “Türkiye’ye Almanya’dan bir yardım şu an için gündemde yok” dedi.
Alman hükümetinin ilkesel olarak ekonomik açıdan istikrarlı bir Türkiye’den yana olduğunu vurgulayan Seibert, geçen hafta Erdoğan ve Merkel’in yaptığı telefon görüşmesine dikkat çekti.
Seibert, telefon görüşmesinde Erdoğan’ın eylül ayı sonunda Almanya’ya gerçekleştireceği ziyaret öncesi 21 Eylül’de her iki ülkenin maliye ve ekonomi bakanlarının hazırlık amacıyla bir araya gelmelerinin kararlaştırıldığını belirtti.
Alman kamuoyunda Türkiye’ye yaptığı eleştirilerde dikkat çeken Yeşiller Partisi eski Eşbaşkanı Cem Özdeir ise yardımın şartlara bağlanması çağrısında bulundu. Özdemir, Türkiye’nin asıl olarak IMF’ye başvuruda bulunmasını da önerdi ve öncelikli olarak Merkez Bankası’nın bağımsızlığını taahhüt etmesi gerektiğini vurguladı.
AB KOMİSERİ DE IMF’Yİ İŞARET ETTİ
Öte yandan Almanya’nın AB Komiseri Günther Oetinger, Almanya’nın Türkiye’ye yardım etmesi gerektiğini savunan politikacılara tepki göstererek, “Almanya’nın görevi Türkiye’yi korumaya almak değildir. Bu öncelikle IMF’nin işidir. Bu nedenle şu anda Ankara’nın IMF’ye başvurması gerekiyor, Berlin ya da Brüksel’e değil” dedi.
Tartışmaların, Erdoğan’ın 28-29 Eylül’de yapacağı ziyarete kadar değişik şekillerde devam etmesi bekleniyor.
