Deniz Gezmiş ve arkadaşları, idam edilişlerinin 40. yılında sadece Türkiye’de değil, Almanya ve Avrupa’nın birçok kentinde yapılan etkinlilerle de anıldı. Hamburg, Nürnberg, Stuttgart, Essen, Dortmund ve Köln gibi birçok kentte kimisi toplantı, panel kimisi gece biçiminde gerçekleşen irili ufaklı anma etkinliklerine yüzlerce insan katıldı. Şiirler okunup, filmler izlenen, konuşmalar yapılan etkinliklerde öne çıkan mesajsa, Denizlerin mücadeleci geleneğinin bugün de devam ettiği oldu.
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 40. yılında birçok kentte yapılan etkinliklerle Almanya’da da anıldılar Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yaşamları ve mücadelelerinin anlatıldığı etkinliklerde eşit, özgür ve insanca yaşanacak bir dünya için mücadelenin bugün de gelişerek devam ettiği vurgulandı.
DİDF’e bağlı dernekler tarafından yapılan anma etkinliklerinde 68 hareketi hakkında filmler gösterildi, şiirler okunup konuşmalar yapıldı ve Denizleri anlatan türkü ve şarkılar söylendi…
Anma etkinlikleri çerçevesinde, Dortmund Köln ve Duisburg’ta, Denizlerin mücadele arkadaşı ve Hayat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve DİDF Genel Başkanı Hüseyin Avgan’ın katılımıyla paneller yapıldı.
Dortmund’ta yapılan anmaya yaklaşık 700 kişi katılırken, gerek yapılan konuşmalar gerekse aralarında Suavi’nin de bulunduğu sanatçıların seslendirdiği türküler salondakilere hem duygulu hem de coşkulu anlar yaşattı.
Yapılan konuşmalarda Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yiğit ve fedakarca halk için mücadele ettikleri dile getirilirken, aradan uzun yıllar geçse de haksızlığa, sömürüye ve eşitsizliğe karşı verdikleri bu mücadelenin güçlenerek devam ettiği vurgulandı.
Panel bölümünde ise konuşmacılar 68 hareketi ve bugün hem Türkiye hem de dünyada devam eden işçi ve halk hareketi hakkında görüşlerini dile getirdiler.
Denizlerin mücadele arkadaşı Aydın Çubukçu, ‚Denizleri asanları kimse hatırlamıyor ama Deniz ve arkadaşları, aradan geçen 40 yıl boyunca işçilerin, köylülerin, gençlerin ve Kürtlerin her eyleminde, her mücadelesinde anılıyorlar‘ diye konuştu.
Hakkari Milletvekili Adil Kurt da, 68 devrimci gençlik önderlerini, Kürt halkının da saygıyla andığını belirterek, ‚Denizlerin verdiği mücadele Türk Kürt kardeşliği adına bugün de büyük anlam taşımaktadır‘ dedi. 68 döneminin devrimci gençleri tarafından Hakkari’deki Zap Suyu’na yapılan köprünün basit bir olay olmadığını da söyleyen Kurt, ‚bu köprü aslında iki halkı birbirine bağlayan bir köprü olmuştur‘ diye konuştu.
DİDF Başkanı Hüseyin Avgan da yaptığı konuşmada, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı verdikleri mücadelenin uluslararası bir karakter taşıdığına dikkat çekti. Bu yüzden Denizleri anmanın nostaljik bir olay olmaktan öte, Almanya ve ABD gibi emperyalist ülkelerin politika ve dayatmalarına karşı mücadele etmek anlamına gelmesi gerektiğini söyledi. Avgan, ‚Dünyanın neresinde olursak olalım haksızlıklara, sömürüye ve savaşlara karşı mücadele ettiğimiz ölçüde Denizlerin mirasına çıkmış olabiliriz‘ dedi.
Panelin ardından sahne alan Zele Mele Kürtçe parçaları ve halaylarıyla etkinliğe ayrı bir renk kattı.
Dortmund’ta gerçekleşen anma etkinliğine katılan sanatçı Suavi, beğeniyle dinlenen şarkılarının yanısıra Denizler ve ülkede bugün devam eden toplumsal mücadele konusunda yaptığı konuşmalarla da alkış topladı.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kitlesel bir etkinlikle anıldığı bir başka yer de Köln oldu. Aydın Çubukçu, Adil Kurt ve Hüseyin Avgan’ın konuşmacı olarak katıldıkları panelin yanısıra Memet Akbaş’ın sahne aldığı etkinliğe yaklaşık 500 kişi katıldı. Etkinlikte Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in son mektuplarını okuyan gençlerin sahne gösterimi salondakilere duygulu anlar yaşattı.
Aydın Çubukçu buradaki konuşmasında, ‚Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını savunuyor gibi görünen birçok çevre, onu kendi kalıplarına koyarak bir milliyetçi, Kemalist veya darbeci‘ gibi göstermek istiyor. Eğer işçileri, köylüleri, Kürtleri ve tüm ezilenleri sevmiyorsanız Deniz’i sevemezsiniz.‘ diye konuştu. Çubukçu Türkiye’de bugün devam eden demokrasi mücadelesi konusunda ise, ‚Türkiye’de ezilenlerin ve emekçilerin mücadelesi tarihi bir noktaya gelmiş bulunuyor. Halkların Demokratik Kongresi bu açıdan önemli bir fırsat ve araçtır. Denizlere sahip çıkmak bugün işçilerin, emekçilerin Kürtlerin özgürlük mücadelesine katkı sunmaktan geçer. Geçmişten de dersler çıkararak bu sefer kazanacağız.“ dedi.
