Federal Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye seyahat edecek vatandaşlarına sosyal medya ve isimsiz ihbarcı uyarısında bulundu. Her ülke hakkında “seyahat bilgilerinin” bulunduğu internet sayfasının Türkiye bölümünü dün güncelleyen Alman Dışişleri Bakanlığı, yeni uyarılara yer verdi.
„Tutuklama ve Cezai Kovuşturma” başlığı altında Türkiye’de son iki yılda artan oranda Alman vatandaşının keyfi olarak tutuklandığına dikkat çekildi, “Alman vatandaşlarının tutuklanması ve haklarında cezai kavuşturma yürütülmesi çoğu zaman sosyal medyada hükümete yönelik eleştirel görüşlerin ifadesi nedeniyle gerçekleşmiştir” denildi.
Alman hukuk anlayışı uyarınca düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilen düşüncelerin ifadesinin Türkiye’de bir ceza kovuşturmasına yol açabileceği uyarısında bulunan Alman dışişleri, bir başkasının sosyal medya içeriğini paylaşmanın hatta sadece beğenmenin bile Türkiye’de yargılanmaya yol açabileceğine dikkat çekti.
Federal Dışişleri ayrıca sosyal medya paylaşımlarında yer verilen yorumların Türk makamlarına ihbar edildiğini de şu uyarıya yer vererek duyurdu: „Sosyal medyada, üçüncü kişilere açık olmayan hesaplarda yapılan yorumların da, isimsiz ihbarcılar tarafından Türk adli kovuşturma makamlarına iletildiği göz önünde bulundurulmalı. „Cumhurbaşkanına hakaret“ ya da „terör örgütü propagandası“ suçlarından mahkumiyet halinde ilgililer bir çok yıl hapis cezasına çarptırılma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.“
Dışişleri Bakanlığı ayrıca diğer bazı tutuklama kararlarına da ilgililerin, Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütlerle ilişkisinin olduğu yönündeki şüphenin kaynaklık ettiğine dikkat çekti, örnek olarak Türkiye’nin “FETÖ” olarak nitelendirdiği, terör örgütü olarak tanıdığı Gülen yapılanmasını gösterdi.
„Kürt ve Türk Alevi” vurgusu
Türkiye’ye giriş izni verilmeyen Alman vatandaşları ile ilgili bölümü de güncelleyen Alman Dışişleri Bakanlığı, 2017 yılının başı itibarıyla çok sayıda Alman vatandaşına, herhangi bir gerekçe sunulmadan, Türkiye’ye giriş izni verilmediğini duyurdu.
Gözaltında tutuldukları esnada ilgililerin cep telefonlarının alındığı, rehberlerine ve kayıtlı bilgilere bakıldığı, bazen saatlerce bazen de günlerce gözaltında tutulduktan sonra Almanya’ya dönmelerine izin verildiği bilgisini paylaşan Alman Dışişleri ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Her ne kadar Türkiye’ye giriş engelinin nedenleri bildirilmese de, bunun da isimsiz ihbarlarla ilişkili olabileceği dışlanamaz. Türkiye’ye girişi reddedilenlerin büyük bir kısmını, Kürt ve Türk Alevi aile geçmişi olanlar oluşturmaktadır.”
Türkiye’ye giriş izni verilmeyen herkesin Alman makamları ile irtibata geçmediğine işaret eden ancak bilgi sahibi olunan vaka sayısının sadece bu yıl 300’ü bulduğuna dikkat çeken Alman yetkililer, Türkiye havalimanlarında giriş izni verilmeyenlerin özellikle Kürt ve Alevi olmasının dikkat çekici bir nokta olduğuna vurgu yapıyor, Türk makamlarından bu konuya açıklık getirilmesinin beklendiğini aktarıyor.
