İklim değişikliği, son günlerde Avrupa’yı etkisi altına alan sıcak hava dalgasında can kaybının üç kat artmasına neden oldu.
Imperial College London ve London School of Hygiene & Tropical Medicine (Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu) öncülüğünde hazırlanan hızlı ilişkilendirme analizinde, iklim değişikliğinin Avrupa’da son günlerde yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları ve bu olayların yol açtığı can kaybına etkisi incelendi.
Buna göre, 23 Haziran-2 Temmuz arasında Milan, Barselona, Paris, Londra, Roma, Madrid, Atina, Budapeşte, Zagreb, Frankfurt, Lizbon ve Sassari (İtalya) olmak üzere 12 Avrupa şehrinde yaşanan aşırı sıcaklıklar, küresel ısınma nedeniyle mevsim normallerinin 1 ila 4 derece üzerinde gerçekleşti.
Bu dönemde, sıcaklığa bağlı 2 bin 300 ölümün yaklaşık 1500’ü, iklim değişikliğinin yol açtığı yüksek sıcaklıklar nedeniyle yaşandı. Böylece, iklim değişikliğinin tetiklediği aşırı sıcaklar can kaybının üç kat artmasına neden oldu.
Yaşlılar sıcaklıklardan en fazla etkilenen grup olurken, iklim değişikliğine bağlı ölümlerin yüzde 88’ini 65 yaş ve üstü kişiler oluşturdu.
Öte yandan, 20-64 yaş arasında sıcaklık nedeniyle en az 183 can kaybı yaşandığı tespit edildi.
Bu şehirler arasında söz konusu dönemde iklim değişikliği kaynaklı can kaybının en yüksek olduğu yer Milan oldu. Bunu Barselona, Paris ve Londra izledi.
‘Binlerce kişinin daha ölümüne yol açabilir’
Araştırmacılar, daha şiddetli sıcak hava dalgalarının ve artan can kayıplarının önüne geçmek için fosil yakıt kullanımının acilen azaltılması ve net sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması gerektiğini vurgularken, Avrupa genelinde sıcaklık kaynaklı ölümlerin daha yüksek olabileceğini belirtiyor.
Imperial College London Çevre Politikaları Merkezi Araştırmacısı Ben Clarke, analize ilişkin değerlendirmesinde, sıcak hava dalgalarının yangın veya fırtınalar gibi yıkıcı izler bırakmadığını ancak etkilerinin “sessizce yıkıcı” olduğunu belirterek, “Sıcaklıklarda sadece 2-3 derecelik bir fark, binlerce kişi için yaşamla ölüm arasındaki çizgi olabiliyor. Küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönemin 1,3 derece üzerine çıktığı günümüzde bile bu noktadayız. Bu sıcaklık artışı yüzyıl sonunda 3 dereceyi bulabilir” ifadelerini kullandı.
‘Sıcaklara dayalı şehirler inşa etmek lazım’
Londra Imperial College Grantham Enstitüsü İklim Değişikliği ve Çevre Bölümü İklim Bilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi Friederike Otto da daha fazla petrol, kömür ve gaz yakmanın daha fazla can kaybına yol açacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Avrupa’daki sıcak hava dalgalarının daha da ölümcül hale gelmesini önlemenin tek yolu, fosil yakıtları kullanmayı bırakmak. Yenilenebilir enerjiye geçmek, aşırı sıcaklara dayanıklı şehirler inşa etmek ve en yoksul, en savunmasız insanları korumak, her yıl binlerce hayat kurtarabilir.”
Avrupa kayıtlardaki en sıcak haziran ayını geçirdi
Deniz ve kara sıcaklıklarının rekor kırdığı haziran, Batı Avrupa’da kayıtlardaki en sıcak haziran ayı olurken, bilim insanları küresel ısınmayla daha şiddetli hale gelen sıcak hava dalgalarının yaşanabileceği zaman aralığının genişlediği uyarısında bulunuyor.
Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF) bünyesindeki Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, sıcaklıkların keskin şekilde arttığı geçen ay dünyada, kayıtlardaki en sıcak 3. haziran ayı oldu ve ortalama sıcaklıklar 16,46 derece olarak ölçüldü.
Haziran 2025’teki sıcaklıklar, sanayi öncesi dönem olarak tanımlanan 1850-1900 ortalamasının 1,3 derece üzerinde gerçekleşti. Böylece, dünyada son 24 ayın sadece 3’ünde küresel sıcaklık artışı, sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 1,5 derecenin altında kaldı.
Hava kirliliği ve yangın riski artıyor
Sıcak hava dalgasının “sıcak hava kubbesi” olarak bilinen kalıcı yüksek basınç sistemleriyle bağlantılı olduğu tespit edildi. Bu sistemler sıcak havayı hapsederek uzun süreli sıcak, güneşli ve kuru hava koşullarına neden oldu. Bu durum aynı zamanda ozon kaynaklı hava kirliliğinde artışa ve yangın riski yüksek hava koşullarının oluşmasına da yol açtı.
Sıcaklık artmaya devam edecek
İngiltere merkezli meteoroloji ve iklim bilim kuruluşu Royal Meteorological Society (RMetS) İklim Bilimcisi ve Aşırı Sıcak Hava Uzmanı Chloe Brimicombe aşırı sıcaklıkların ilkbahar ve sonbahar mevsimlerine kaymaya başladığını dile getirerek, “Dikkat çekici biçimde, mevsimler arasındaki geçişlerin giderek belirsizleştiği görülüyor” dedi.
Bilimsel verilerin bu tür olayların iklim değişikliğiyle şiddetinin, sıklığının, süresinin ve etki alanının arttığını gösterdiğini kaydeden Brimicombe, ekonomilerin net sıfır emisyona geçişi sağlayamaması halinde sıcaklıklardaki bu artışın devam etmesinin beklendiğini ifade etti.
‘Olağanüstü olan sıcaklık değil, bu dönemde yaşanması’
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) de geçen hafta paylaştığı analizinde Batı Avrupa başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde haziranda etkisini gösteren yüksek sıcaklıklara dikkat çekerek, “Olağanüstü olan yalnızca sıcaklıkların yüksekliği değil, aynı zamanda yılın bu döneminde görülmesi çünkü bu tür aşırı sıcaklık olayları genellikle yaz mevsiminin en yoğun döneminde yaşanır” değerlendirmesinde bulunmuştu.
WMO, Akdeniz’deki deniz yüzeyi sıcaklıklarının da yılın bu zamanı için “olağanüstü yüksek seyrettiğine” ve bu durumun karadaki sıcaklık artışlarını tetiklediğine işaret etmişti.