Written by 14:08 Allgemein

Atom karşıtları sokağa çıktı

Japonya’nın Fukuşima kentinde meydana gelen büyük atom felaketinin yarattığı korku ve endişe,…

Çok sayıda çevre örgütü tarafından çağrısı yapılan, partiler ve sendikalar tarafından da desteklenen gösterilerde Almanya’daki atom santrallerinin kapatılması talebi bir kez daha yüksek sesle ifade edilirken, hükümetin politikası eleştirildi.
Her dört kentte de „Fukuşima uyarıyor: Bütün atom santralleri kapatılsın“ sloganı altında yapılan yürüyüşlerden sonra gerçekleştirilen mitinglerde, Japonya’da hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu da gerçekleştirildi. Sendikaların hissedilir bir ilgi ve katkı sunduğu gözlenen eylemlere, göçmen kökenlilerin katılımının ise oldukça zayıf olması dikkat çekti.
Eylemler Japonya’da yaşanmakta olan felaketin de etkisiyle, nükleer karşıtı hareketin toplumun çok geniş kesimlerinde yankı bulduğunu gözler önüne serdi.

BERLİN’DE 120 BİN
Ülkedeki en büyük gösteri başkent Berlin’de yapıldı. 17 Haziran Caddesi’nde gerçekleştirilen mitinge 120 bin kişi katıldı. Sık sık hükümet partisi CDU ve Başbakan Angela Merkel’in aleyhine sloganların atıldığı miting sırasında, Almanya’daki bütün atom santrallerinin en kısa süre içinde kapatılması talep edilerek, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi istendi. Eyleme SPD, Sol Parti ve Yeşiller’den milletvekilleri ve meclis grubu yöneticileri, Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Michael Sommer de katılarak destek verdi. Yapılan konuşmalarda hükümetin 7 nükleer santrali geçici olarak kapatma kararının seçimlere yönelik bir yatırım olduğuna işaret edilerek, Başbakan Merkel’in enerji tekellerinin çıkarlarına göre hareket ettğine ve halkın sağlığını hiçe saydığına dikkat çekildi.

HAMBURG’DA 70 BİN
Aynı gün Hamburg’da 70 bin kişi nükleer santrallerin kapatılması için sendikalar ve birçok çevre inisiyatifinin Hamburg Belediye binasına kadar bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Burada yapılan konuşmalarda nükleer santrallerin hemen kapatılması istendi.  Eyleme gençlerin ilgisinin yoğun olması dikkat çekti. DİDF Hamburg da eyleme kendi pankartı ile katıldı. Yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı eyleme göçmen kökenlilerin katılımını oldukça zayıf olduğu gözlendi. Mitingde birçok müzik grubu ve sanatçı da sahne alarak hem yaptıkları konuşmalarda hem şarkı ve oyunlarıyla hükümetin enerji politikalarını eleştirdiler.

KÖLN’DE 40 BİN ATOM KARŞITI
Köln’de saat 11.00’den itibaren Neumarkt ve Deutz’da iki mitingle başlayan eylem, 14.00’te Deutzer Werft’te yapılan ortak mitingle sona erdi. Neumarkt’ta çoğunluğunu Köln’lülerin oluşturduğu 20 bin civarındaki atom karşıtı, yapılan konuşmaların ardından ‚atom santralleri kapatılsın‘, ‚atom enerjisi, hayır teşekkürler‘ ve ‚kapitalizm öldürüyor‘ sloganlarıyla ortak miting alanına doğru yürüyüşe geçtiler. Deutz’daki Otto Platz’da ise sendikalar ve partilerin çağrısıyla bir miting yapıldı. Saat 14.00’te ortak miting alanına gelindiğinde atom karşıtlarının sayısı 40 bini buldu. Klaus Geiger, Wolf Maahn gibi sanatçıların halkı birlik olmaya, atom tekellerine karşı çıkmaya çağıran şarkıları sonrası Alex Rosen (IPPNW), Andreas Meyer-Lauber (DGB-NRW), atom santrallerinin kapatılmasını talep eden konuşmalar yaptılar. Meyer-Lauber, hükümetin moratoryumunu aldatmaca olarak niteleyerek, üç ay sonra eyalet seçimleri atlatıldıktan sonra her şeyin olduğu gibi kalacağını, hükümetin atom tekellerinin sözünden çıkamayacağını ifade etti. Köln’deki eylemde farklı yaş gruplardan ve farklı kesimlerden insanların katılımı dikkat çekti. Anne veya babalarının kucaklarında ya da bebek arabalarında yürüyüşe katılan çocuklar, gitarlarıyla Joan Baez şarkıları söyleyen gençlerin yanısıra, 75 yaşında olmasına rağmen ‚öfkelenin ve öfkenizi haykırın‘ tişörtüyle yürüyen atom karşıtı Reinhardt Wehnert gibi yaşlılar, doğayı, yaşamı korumak için herkesin biraraya gelebildiğini göstermiş oldular.
NRW Eyalet Başbakanı Hannelore Kraft (SPD) ve Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth gibi Yeşiller ve SPD’nin yüksek düzeydeki politikacıları siyasi imajlarını güçlendirmek üzere eyleme katılan simalar arasındaydı.
Münih’te de 40 bin kişi sokağa çıkarak nükleer santrallerin kapatılmasını istedi. (YH)

Nükleer santral kontrol dişi

Japonya’da yaşanan deprem ve tsunami ardından Fukuşima’daki nükleer santralde meydana gelen patlamalar ve nükleer sızıntı ile kamuoyuna verilen çelişkili bilgiler devam ediyor. Santrali işleten TEPCO şirketinin, nükleer sızıntı ve reaktörlerin somut durumuyla ilgili yayınladığı bilgileri en geç birkaç saat sonra geri çekerek yalanlaması uluslararası alanda tepkilere neden oluyor.
29 Mart, Salı günü Japon Hükümeti tarafından yapılan bir açıklamada, dört reaktörde de nükleer çubukların „muhtemelen“ geçtiğimiz haftadan bu yana eridiği bildirildi. Ayrıca son üç gündür reaktörün çevresinden alınan toprak örneklerinde yüksek oranda Plütonyum tespit edildi.

„TEPCO KAMULAŞTIRILACAK“
Bu arada Salı günü Japonya’da yayınlanan „Yomiuri“ isimli bir gazetenin haberine göre hükümet enerji tekeli TEPCO’nun kamulaştırılması için hazırlıklar yapıyor. Yaşanan nükleer felaketin faturasını TEPCO’nun karşılayamayacağı için böyle bir hazırlık başlatıldığı bildirilen haberde, „Deprem ve tsunamiden doğan hasarın 300 milyar Doları geçmesi bekleniyor. Nükleer kazanın faturasının bu miktarı birkaç katlayabileceği tahmin ediliyor“ denildi. (YH)

Close