Fukuşima Nükleer Faciasının birinci yıldönümünde Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde gösterilere katılan yüzbinlerce kişi, atom enerjisinden vazgeçilerek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesini talep etti.
Nükleer facianın yıldönümünde, başta Japonya olmak üzere dünyanın birçok yerinde anma ve gösteriler yapıldı; yüzbinlerce çevreci, “nükleere hayır” dedi. Alman nükleer karşıtları, Brokdorf, Gundremmingen, Neckarwestheim, Gronau, Hannover ve Atom çöpü tesislerinin bulunduğu Asse ve Schacht Konrad’da gösteriler düzenledi. Gösterilere, inisiyatif grupları, Sol Parti ve Yeşiller, anti atom organisyonu Ausgestrahlt, Attac ve diğer çevre örgütleri çağrı yaptı. Atom santralleri, Brokdorf’da 3 bin, Gundremmingen’de yaklaşık 6 bin, Neckarwestheim’da 5 bin, Hannover’de 7 bin, uran zenginleştirme tesisinin bulunduğu Gronau’da 4 bin, Atom çöp deposunun bulunduğu Asse ve Schlacht Konrad’da ise 75 kilometrelik insan zincirine 24 bin kişi katıldı.
Nükleer karşıtları taşıdıkları döviz ve pankartlarda nükleer enerjiden vazgeçilmesi ve Atom santrallerinin derhal kapatılmasını talep ettiler. Yapılan konuşmalarda Alman hükümetinin Fukuşima’dan yeterli dersi çıkarmadığı belirtilerek, Atom santrallerinin kapatılmasının uzun bir sürece yayıldığına dikkat çekildi. Güneş enerjisine verilen devlet desteğinin kaldırılmasına da tepki gösteren eylemciler, hükümeti enerji tekellerine boyun eğmekle suçladılar.
Gösterilerden biri de Belçika’da yapıldı. Burada da eyleme katılımın yüksek oldu.
Fransa’da ise tüm Avrupa’dan onbinlerce kişinin katılımıyla, Lyon ile Avignon kenti arasında insan zinciri oluşturuldu. İki kenti kapsayan Rhone Vadisi kesiminin 14 reaktörle Avrupa’nın en nükleer bölgesi olması nedeniyle protesto eyleminin burada yapıldığı belirtildi. Burada 230 kilometrelik insan zincirini oluşturmak için yaklaşık 60 bin kişi gösteriye katıldı.
FUKİŞİMA’DA NELER OLMUŞTU!
Geçtiğimiz yıl 11 Mart günü Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami Fukuşima Atom Santrali’nde patlamaya yol açmıştı. Honşu adası açıklarında meydana gelen deprem, Japonya’da büyük bir tsunamiye yol açmıştı. Tsunami elektrik şebekesine de zarar vermiş ve santralin jeneratörlerini su basmıştı. Bu da santralde bir elektrik kesintisine, dolayısıyla soğutma yapılamadığı için de santralde kısmi erime ve patlamalara neden olmuştu.
Dünyanın en büyük 25 atom santrallerinden biri olan Fukuşima’da meydana gelen patlama sonrası radyasyon sızıntısı olmuş ve santralin 20 km çapında etrafında ikamet eden en az 200 bin kişi tahliye edilmiş, santraldeki işçiler ve çevrede yaşayan insanlar ise aşırı radyasyona maruz kalmışlardı. Fukuşima, 1986 yılında Çernobil reaktöründe yaşanan patlamadan sonra yaşanan en büyük nükleer facia özelliği taşıyor. Fukuşima’da meydana gelen sızıntının ardından uzmanlar toprağa, suya ve havaya karışan radyasyon miktarının, Çernobil felaketini geçtiğini duyurmuşlardı. (GRONAU)
Halkın bilincinde önemli değişiklikler oldu
Gorleben’de yapılan gösteriye katılan Sol Parti NRW Eyalet Milletvekili ve Enerji Politikaları Sözcüsü Michael Aggelidis ve Milletvekili Hamide Akbayır sorularımızı yanıtladı
Michael Aggelidis:
Fukuşima faciasından sonra Almanya’da neler değişti ?
Bazı reaktörler kapatıldı. Öncelikle bu değişti. Diğer taraftan çalışmaya devam eden reaktörler var. Halkın bilincinde önemli değişikliklere neden oldu. Halk atom enerjisine son verilmesini bekliyor. Hızla yenilenebilir enerjiye geçilmesini istiyor. Buna karşın hükümet, rüzgar ve güneş enerjisinin hızla gelişmesinden ürktü ve gelişmeyi enerji tekellerinin yararına tersine çevirmeye yöneldi.
Almanya’da atom santrallerinin hemen kapatılması halinde, enerji sıkıntısı yaşanabilir deniyor; bu doğru mu?
Bu atom endüstrisinin uydurduğu bir masaldır. 10 Atom santralinin geçtiğimiz yıl kapatılmasına rağmen, Almanya’nın Fransa’ya elektrik ihraç ettiği ortaya çıktı. Bu da kesin olarak gösteriyor ki, atom santrallerinin kapatılması halinde, elektrik sıkıntısı yaşanmayacak.
Hamide Akbayır:
Almanya’da göçmenler çevre sorunlarına ne kadar duyarlılar?
Kendi çevremde izlediğim kadar çok az bir duyarlılık var. Politik çalışmalar içinde olan kesimler dışında ise maalesef fazla duyarlılık yok. Çevre konusunda bir bilinçlenme dönemindeyiz. Göçmenlerin de bu konularda bilinçlenmesi gerekiyor. Siyasi partiler olarak bu alanda da daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor.
Avrupa’da atom santrallerinin kapatılması tartışılırken, Türkiye’de yeni nükleer santral yapma planlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda Sol Parti olarak bizim düşüncemiz belli. Enerji üretiminde tabii kaynakların kullanılması gerektiğini söylüyoruz. Fukuşima’da olan facianın Türkiye tarafından da dikkate alınması gerekiyor. Biz parti olarak bu durumu Avrupa’da da gündemimize alıp, Türkiye’de yapılması planlanan atom santrallerini engellemek için elimizden geleni yapacağız.
