Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM kararını tanımayan Türkiye’ye karşı hangi adımları atacağını görüşmek üzere bir araya geldi. Üyelikten çıkarma son seçenek olarak masada duruyor.
YÜCEL ÖZDEMİR / Köln
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM kararını tanımayan ve verilen ültimatomu yerine getirmeyen Türkiye’ye karşı hangi adımları atacağını görüşmek üzere bir araya geldi. 2 Aralık’a kadar sürecek toplantıda üyelikten çıkarma son seçenek olarak masada duruyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Andrej Hunko, gazetemize yaptığı açıklamada Bakanlar Komitesinde üçte iki çoğunluğun sağlanmaması durumunda parlamentonun ocak ya da şubat aylarında insiyatif alabileceğini ifade etti.
47 ülkenin üyesi olduğu Avrupa Konseyinin (Europarat) bir alt kurumu olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın “derhal serbest bırakılmaları”na dair kararlarını tanımayan Türkiye’ye karşı hangi hamleyi yapacağı merakla bekleniyor.
Toplantı 2 Aralık’a kadar devam edecek Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında Türkiye’yi Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarmak da dahil farklı seçenekler masaya yatırılacak. 47 ülkenin dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildiği toplantıda, Osman Kavala hakkında AİHM’in aldığı kararı yerine getirmediği için Türkiye’nin üyelikten çıkarılması için üçte iki çoğunluk şartı bulunuyor.
Konuyla ilgili olarak gazetemizin sorularını yanıtlayan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi Andrej Hunko (Almanya Sol Parti), Bakanlar Komitesinde Türkiye’nin konseyden çıkmasını yönünde bir kararın çıkmasını beklemediğini ifade etti. Hunko, “Konsey üyelerinin bir çoğu Türkiye’nin durumunda. Bunların başında Azerbaycan, Rusya, Macaristan ve Polonya geliyor. Bu nedenle AİHM kararlarının hayata geçirilmesi konusunda yeni bir uyarının ya da bazı alanlarda Türkiye’nin üyelik haklarının askıya alınması gibi bir karar çıkabilir” diyor. Hunko, bir ülkenin Avrupa Konseyinden çıkarılmasının çok ağır bir ceza alacağını da ifade ederek, “Geçmişte, bir tek Albaylar cuntası nedeniyle Yunanistan’ın konseyden çıkarılması gündeme alınmış. Türkiye bu konuda ikinci ülke olabilir” dedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, darbe ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Yunanistan’ın üyeliğini 1967-74 yılları arasında dondurmuştu.
ERDOĞAN GERİ ADIM ATABİLİR
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Frank Schwabe ise Alman birinci televizyon kanalı ARD’ye yaptığı açıklamada Bakanlar Komitesinde Türkiye’ye karşı yaptım için gerekli olan üçte iki çoğunluğun bulunduğuna inandığına dikkat çekerek, alınacak kararla Erdoğan’ın Kavala konusundaki politikasında geri adım atabileceğini ifade etti. Schwabe, karardan sonra Kavala’nın ev hapsi ya da yurtdışı çıkış yasağı şartıyla bırakılabileceğini umuyor.
Türkiye’nin Bakanlar Komitesinden çıkacak yeni kararı da yerine getirmemesi durumunda bu kez üyelikten çıkarma için sürecin başlatılabileceği, parlamenterler tarafından ifade ediliyor. Bunun için de üçte iki çoğunluk şartı gerekiyor. Üyelikten çıkarma konusunda asıl olarak Türkiye’den kararları neden yerine getirmediği konusunda savunma talep edilecek. AİHM, Türkiye’nin savunmasını değerlendirerek, insan haklarının ihlal edildiğine yeniden karar verirse bu durumda Bakanlar Komitesinin üyelikten çıkarmayı gündemine alması kaçınılmaz görünüyor. Ancak buna rağmen otomatiğe bağlanmış bir üyelikten çıkarmanın söz konusu olmadığına işaret ediliyor.
Schwabe, Türkiye’nin AİHM kararlarını tanımadığı açık olarak ortadayken, Bakanlar Komitesinde üçte iki çoğunluğun sağlanmaması durumunun da bunun Avrupa Konseyi ve onun bir kurumu olan AİHM’ye büyük bir zarar vereceğine de dikkat çekti.
PARLAMENTO İNİSİYATİFİ ALABİLİR
Bakanlar Komitesinde üçte iki çoğunluk için çok fazla umutlu olmayan Andrej Hunko, “Alınacak karar yeterli bulunmazsa ocak ya da şubat aylarında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi inisiyatif geliştirebilir. Hukuksal olarak böyle bir hakkı var. Ben parlamentoda üçte iki çoğunluğun rahatlıkla bulunduğunu düşünüyorum. Burada Türkiye’ye karşı alınacak kararın Bakanlar Komitesi tarafından dikkate alınması gerekiyor” dedi.
Bu konuda geçmişte Azerbeycan’a karşı alınan karar ise örnek gösteriliyor. AİHM kararına rağmen muhalif siyasetçi İlgar Mammadov’un serbest bırakılmasına yıllarca yanaşmayan rejim, Avrupa Konseyinin üyelikten çıkarma sürecini başlatmasından sonra geri adım atmış ve Mammadov’u serbest bırakılmıştı. Mamadov, AİHM kararına rağmen beş yıl cezaevinde kalmıştı. Azerbaycan’ın Alman siyasetçiler üzerinden rüşvet dağıtarak parlamentoda kararları etkilemeye çalıştığı bir süre önce ortaya çıkmıştı. Türkiye’nin de hem Bakanlar Komitesinde hem de parlamentoda istediği yönde kararlar çıkması için harekete geçeceği tahmin ediliyor. Özellikle ekonomik ve ticari açıdan iyi ilişkiler içinde olduğu ülkeler üzerinden bunu deneyeceği tahmin ediliyor. Bunların başında ise elbette rüşvetle parlamento kararlarını etkilemeye çalışan Azerbaycan geliyor.
Erdoğan’ın da son sınıra kadar Kavala ve Demirtaş’ı cezaevinde tutmaya çalışacağı tahmin ediliyor.
GYSİ: TÜRKİYE AVRUPA KONSEYİNDEN DEĞİL NATO’DAN ÇIKARILSIN
Bakanlar Komitesi toplantısı öncesinde yazılı bir açıklama yapan Almanya Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Gregor Gysi, üye ülkelere Türkiye’nin konseyden atılmasını gündeme almaması çağrısında bulundu. Gysi yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin üyeliği kesinlikle devam etmeli. Bu sayede görüşmeler ve pazarlıklar önemli. Üyelikten çıkarıldığı takdirde Türkiye için AİHM kararları bağlayıcı olmaktan çıkar. Benin asıl sorum ise Türkiye’nin NATO’da işi ne? Suriye’de uluslararası hukuka aykırı bir savaş sürdürüyor, savaş gemilerini NATO üyesi Yunanistan ve Kıbrıs’a doğru yola çıkarıyor. Eğer bir yaptırım olacaksa burada olmalıdır” dedi.