Written by 14:50 Allgemein

Avrupa’dan ‚Laz Marks Emice‘ geçti

Farklı bir oyun sergiliyorsunuz, nasıl ortaya çıktı?
Projeyi başlatan, oyun yazarı Yılmaz Okumuş oldu. Şöyle bir fikriyattan doğdu: ‚Trierli Karl Marks Trabzon’da dğnyaya gelseydi neler olurdu?‘ Bu sorunun devamında da bizim Laz Marks Emice ve ilk gösterimini Ocak 2009’da yaptığımız bu oyun ortaya çıktı.
Şimdiye kadar kaç kez sergilendi, ilgiye baktığınızda daha ne kadar oynamayı planlıyorsunuz?
İşe başlarken bin gösterim yapma planımız vardı. Anadolu’nun her köşesine gitmeye çalıştık. Hakkari’den Hopa’ya Hatay’dan Ege kıyılarına kadar epey farklı yerlerde sergiledik. Tabii bir de Karl Marks’ın yaşadığı coğrafyaya uzanalım dedik. Buradaki oyunlarla birlikte 200. gösterimi geride bıraktık. Avrupa turnesi kapsamında 12 kadar gösterim, daha doğrusu 12 maç yaptık. emperyalizmin göbeğinde, kapitalizme goller attık! Buradaki maçların birkaçını berabere bitersek de genellikle galibiyetle kapattık maçları.

Türkiye ve Avrupa’daki oyunları karşılaştırdığınızda izleyiciler açısında bir farklılık gözlediniz mi?
Türkiye’deki gösterimlerde oyunumuz daha çok politikayla ilgili kesimlerle buluştu. Ara sıra Trabzonsporun adını duyarak da gelenler olmadı değil ama genel olarak politik bir bilinci olan kesimlerden ilgi gördük.  Avrupa’ya geldiğimizde bu daha da belirgin oldu diyebilirim. Buradaki izleyiciler arasında öyleleri ile karşılaştık ki, 15, 20 yıldır Türkiye’yi görmemiş, gidememiş. Bir başka dikkat çeken konu da, burada doğup büyümüş gençlerin Türkçeyi iyi bilmediklerinden, ve oyunda zaten Karadeniz aksanıyla konuşulduğundan anlamakta epey güçlük çekmeleri oldu.
Daha önceki yıllarda da Avrupa’da sahne aldım. Aradan geçen zaman içinde buradaki insanların tiyartroyla daha yakılaştığını gözlemledim. Maddi durumu kötüye gitse de sanata ve tiyatroya ilgiyi artmış buldum.

Oyun futbol ve maç üzerinde şekilleniyor…
Evet bir maç, çünkü kapitalistlerle biz işçi ve emekçiler sahadayız ve maç halindeyiz. Ve onlara karşı bu maçı almak zorundayiz, eğer bu maçı almazsak sişin sonu barbarlığa gidecektir. Çünkü futbol artık sadece kitleleri uyuşturma, beyinlerini dumura uğratma aracı değil, kitlelerin önemli bir buluşma alanıdır. Bu buluşma yerini biz ilericiler, emekten yana olanlar başka bir şeye dönüştürebiliriz. Bunun örnekleri de ortaya çıkıyor. Bu yüzden ‚maç‘ diyoruz ve maçlar gayet iyi gidiyor.

ABBAS DOĞAN

Close