Written by 13:25 AVRUPA

Avusturya: Metal sendikası enflasyonun altında zammı kabul etti

Zeynep Arslan / Viyana

Avusturya’da geleneksel sonbahar ücret zammı görüşmeleri, çalışanlar için hayal kırıklığı yaratan bir sonuçla tamamlandı. 190 bin üyesi bulunan metalr sendikası PRO-GE ile başlayan ve diğer sektörlere örnek teşkil eden görüşmeler, enflasyonun çok altında bir anlaşmayla sonuçlandı.

PRO-GE ve özel sektör çalışanları sendikası GPA temsilcileri, COVID-19 pandemisi dönemindeki gibi iki yıllık bir anlaşma imzaladı. Buna göre 1 Kasım 2026’dan itibaren yüzde 1,4, 2027 yılında ise yüzde 1,9 oranında ücret artışı yapılacak. Ayrıca her iki yılda da çalışanlara ücret seviyesi gözetmeksizin 500’er Euro tek seferlik ödeme yapılacak.

Bu sonuç, işverenlerin başlangıçta Avrupa ortalaması olan yüzde 2’lik artış teklifinin bile altında kaldı. Oysa Ağustos 2024 – Eylül 2025 arası ortalama enflasyon yüzde 2,8, mevcut enflasyon ise yüzde 4,1 seviyesinde bulunuyor. Asgari ücrete ise 1 Kasım 2025’ten itibaren yüzde 2 zam yapılacak.

Ülkede enflasyon son 12 aydaki yüzde 2,8 ve yapılan zamlar bu oranının oldukça altındadır. Tahminler önümüzdeki yıl enflasyonun önemli ölçüde düşmesini beklemiyor. Hatta Avusturya Merkez Bankası yüzde 3 olmasının beklerken, Erste Group bankası yüzde 4’e kadar çıkabileceğini tahmin ediyor.

“Kriz Anlaşması” eleştirisi

Sendika sözcüsü Binder, anlaşmayı son 3 yıldır durgunluk yaşayan Avusturya için bir “kriz anlaşması” olarak nitelendirdi. İşveren temsilcisi Knill ise rekabet koşullarının korunduğundan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Uzmanlar, sosyal devlet modelinin erozyonuyla birlikte orta sınıfın sırtındaki yükün arttığına dikkat çekiyor. Avusturya, yüzde 47,3 ile OECD ülkeleri arasında Almanya ve Belçika’dan sonra en yüksek sosyal katkı payı ve gelir vergisine sahip. Bu durum orta sınıf gelirinin yarısının devlete gittiği anlamına geliyor.

Öte yandan sağlık sisteminde “iki sınıflı hizmet” sorunu belirginleşirken, eğitim sistemi toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldi. Alt gelir grupları ise yükselen konut fiyatları ve artan tüketim vergilerinden etkileniyor.

Sendikaların emekçi düşmanı tutumu sürüyor

Avusturya’da sendika çatı örgütünün parti güdümlü yapısı eleştiri konusu. Ülke 2017’de günde 12, haftada 60 saat çalışma süresini yasallaştıran dünyada ilk ülke olmasına rağmen, sendikalar etkili bir direniş gösteremedi.

Zorlaşan yaşam koşulları ve etkisiz sol siyaset, toplumda sağ radikal yapıların güçlenmesine zemin hazırlıyor. Son anketlere göre her üç Avusturyalıdan biri ırkçı partilere oy verme eğiliminde.

Avusturya’da sendika çatı örgütü parti güdümlü ve çalışan için neredeyse ‘böyle bir sendikan varsa düşmana gerek yok’ dedirtecek durumda. Avusturya 2017 yılında dünya tarihinde bir ilk olarak günde 12 ve haftada 60 saat çalışma saatini yasalaştırmıştı. Sendika hiçbir şey yapmamış ve gündelik yaşam stresi içinde koşturmacaya boğulmuş çalışan kesimlerin usulca dikkatinden çekilmesine katkı sağlamıştır. Üretimin devasa şekilde artmış olduğunu fakat zenginleşmenin ve kârın aşağıdan yukarıya doğru hareket ettiğini teoride tespit eden bu sendika, harekete geçme konusunda konfor sahasından çıkmayı tercih etmiyor. Bu kurumların kendisi de devasa bir bürokratikleşme ve kurumsallaşmış hantal yapılara sahip olmakla birlikte, giderek muhafazakarlaşmış durumda. İkinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrası oluşturulan “sosyal partnerlik (işveren ile uzlaşmacı) modeli” neredeyse 100 yıl sonra artık statükoyu koruma güdüsüne hapsolmuş. Bu haliyle ancak 1970’lerden itibaren kazanılmış hakların korunması konusunda sadece korunmacı kalması onun palazlanmış bir nizami-güç olarak varlığını sürdürmesini sağlıyor.

Close