Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da 9 Mayıs’ta yapılan parlamento seçimlerinden sonra bir hükümet kurulamaması üzerine SPD ve Yeşiller birlikte azınlık hükümeti kurma kararı aldılar. Seçimlerin ardından SPD’nin başbakan adayı Hanneloer Kraf, bütün partilerle yaptığı görüşmelerden sonra hükümeti kurmanın mümkün olmadığını söylemişti. Kraft, Yeşiller’in azınlık hükümeti kurma tekliflerini de görüşmeler sırasında kesin bir dille reddetmişti.
Ancak, SPD Genel Merkezi’nin de desteğiyle Kraft, 17 Haziran günü düzenlediği bir basın toplantısıyla Yeşiller ile birlikte azınlık hükümeti kurmak istediğini ilan etti. Bu “u” dönüşünün başlıca nedeni olarak da federal düzeyde işbaşında olan CDU/CSU-FDP Hükümeti’nin Eyaletler Meclisi’nde çoğunluğu bu yolla kaybetmesi ve pek çok kararı engelleme imkanına sahip olmayı gösterdi.
Kraft’ın salt çoğunluğu sağlamadan bir azınlık hükümeti kurmaya karar vermesi “büyük bir risk” olarak değerlendiriliyor.
Kraft’ın başbakanlığı için 12 ya da 13 Temmuz’da eyalet parlamentosunda oylama yapılacak. İlk üç oylamada salt çoğunluğun elde edilmemesi durumunda dördüncü oylamada en çok oy alan başbakan olarak seçilecek. Kraft da dördüncü turda başbakan seçilmeyi planlıyor.
181 sandalyeli Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Parlamentosu’nda SPD’nin 67, CDU’nun 67, Yeşiller’in 23, FDP’nin 13, Sol Parti’nin 11 sandalyesi bulunuyor. Bu durumda SPD ve Yeşiller’in toplam sandalye sayısı (90), Sol Parti ya da diğer partilerden başka milletvekilleri destek vermediği takdirde Kraft’ın başbakan seçilmesi için gerekli olan salt çoğunluk sağlanamıyor. Dördüncü turda ise, CDU’lu Rüttgers de aday olmayacağını ilan ettiği için, Kraft oy çoğunluğu ile başbakanlık koltuğuna oturacak.
Ancak asıl sorun, azınlık hükümetinin kurulmasından sonra başlayacak. Hükümet partileri tarafından yapılmak istenen değişikliklere muhalefetteki CDU, FDP ve Sol Parti’den en az bir vekilin destek vermesi gerekiyor. Aksi takdirde herhangi bir güven oylaması sırasında Kraft’ın bu üç parti tarafından başbakanlıktan düşürülmesi an meselesi olacak.
SPD, azınlık hükümetini kurduktan sonra erken genel seçimlere gitmeyi hedefliyor. Erken seçim tarihi olarak da sonbahar telaffuz ediliyor. Azınlık hükümetiyle seçimlere gitme planının SPD’ye oy kazandırıp kazandırmayacağı ise belirsizliğini koruyor.
SOL PARTİ DESTEKLEME EĞİLİMİNDE
SPD ve Yeşiller tarafından kurulması planlanan azınlık hükümetine Sol Parti’nin dışarıdan destek verip vermeyeceği ise en büyük tartışma konusu. Daha önce Sol Parti’nin koalisyon ortağı olması için yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadığı halde bu partinin yöneticileri gelecekte SPD-Yeşiller-Sol Parti (Kırmızı-Kırmızı-Yeşil) koalisyon olasılığının oluşması için dışarıdan destek sinyali vermişlerdi.
Sol Parti Eşbaşkanı Gesine Lötzsch, desteğin özellikle eğitim gibi her üç partinin yakın düşündüğü konularda olabileceğini ifade etti. Lötzsch, ayrıca her iki partiden kendilerinin de koalisyon ortağı yapılması için davet beklediklerini de sözlerine ekledi. Diğer Eşbaşkan Klaus Ernst de, Kraft’ın belli şartları yerine getirmesi durumunda meclisteki oylamada destek verebilecekleri mesajı verdi.
Ancak, şimdiden erken seçim planları yapan SPD’nin doğrudan Sol Parti ile işbirliği yaparak başbakanlık koltuğuna oturması beklenmiyor. Çünkü bunun seçimlerde oy kaybettirebileceği ve parti içinde yeni tartışmalara yol açabileceğinden endişe ediliyor.
Buna rağmen Sol Parti’nin desteğiyle üniversite harçları ve eğitim politikalarında bir takım adımların atılması ve bunun erken seçimlerde halka güven vermek için propaganda amaçlı kullanılması bekleniyor. (YH)
